Görme ve ardından da Duyma Biçimleri'ni yaptığımda müzisyenleri de konuk ediyordum. Bir ara aklıma Cenk Taner geliverecekti ve bu fikrim beni çok heyacanlandırmıştı. Öyle ya, kim bilir neler konuşurduk: müzikten, siyasetten, sanattan, Kadıköy'den, İstanbul'dan, eski günlerden bitmek bilmez konu açılır , Şirketi Hayriye vapuru gibi tatlı talı giderdi.
Bu fikrimi hemen, daha önce Duyma Biçimleri'ne konuk olmuş bir arkadaşıma anlattım. Ben çok heyecanlıydım ama arkadaşım donuk donuk ve gülümseyerek bana bakarak, "İyi de Cenk'i çıkarsan kimse duyamaz ki, hoş duysalar bile çok konuşmaz ki." diyecekti.
Evet bu doğruydu, bire bir konuşurken bile az ve derinden mırıldanır gibi, adeta iç sesiyle konuşurdu, Cenk. Ondan bol laf, duymanız imkansızdı. Kesmeşeker ya da solo olarak sahneye çıktığında çok derin mevzular anlatır ama müzik susunca sessiz ve derinden konuşur. O zaman da onu anlamak için de aynı derinlikte olmanız gerekir.
Cenk ve kendisiyle bütünleşmiş grubu Kesmeşeker, anlatımıyla bir kent ozanı geleneğinde yola devam ediyor.
Kesmeşeker, bu gece Kadıköy'de bir konser verecek.
Kesmeşeker, gitar ve vokalde Cenk Taner, bas gitarda Demirhan Baylan, gitarda Canay Cengen ve vurmalı çalgılarda Gökhan Özcan’lı kadrosuyla, 16 Eylül Cuma günü yani bugün Kadıköy The Saloon’da.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder