Renk'in ilk albümü 'Kıyı' 6 Mart'ta yayınlandı. Yani onlar da korona günlerine rast gelen gruplardan biri. Konsept albüm temasında olan "Kıyı", 65 dakikalık bir müzikal yolculuk sunarken, tabloda yaşayan bir adamın tablonun dışına çıkmasıyla oluşan öyküyü progresif rock ile anlatıyor.
"Kıyı"
(2020)
Kıyı Müzik
Bülent Seyitdanlıoğlu, albüm çıktığı gün grupla röportaj yapmıştı ve buradan sizlere sunmuştuk. Kıyı grubuyla ben de o söyleşiden sonra tanışmıştım. Kıyı Müzik
Renk 7 yıldır müzik yapan bir Ankaralı grup. Art rock, progressive rock tarzında müzik yapan grup, post-rock ve psychedelic rock gibi türleri de sonduna katıyor. Renk'in ilk albümü 'Kıyı' 6 Mart'ta yayınlandı. Yani onlar da korona günlerine rast gelen gruplardan biri. Konsept albüm temasında olan "Kıyı" 11 şarkıdan oluşuyor. Yaklaşık 65 dakikalık bir müzikal yolculuk sunan bu albüm, tabloda yaşayan bir adamın tablonun dışına çıkmasıyla başlayan, evsiz olma halinin, sonsuz beklentilerin, özgür olma arzusunun ve arayışa inanmanın hikâyesinin anlatıldığı, uzun bir varlık mücadelesi tasvir ediliyor.
Yeni çıkan bir albümü tam dinlemeden önce, "şöyle bir bakayım, nasıl bir şeymiş" dedikten sonra, her parçadan kısa bir bölüm dinlersiniz ve bu size bir fikir verir. Bu yöntemi Kıyı'nın "Renk" albümü için sakın ama sakın yapmayın. En azından bir parçayı ya da albümü tümüyle dinleyin derim. Ancak o zaman Kıyı'nın müziği hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. 11 parçanın olduğu bu albümde parçaların sürelerinin de 9 ya da 7 dakika olduğu düşünülürse, zaman ayırmanız gerekeceğini anlamanız lazım.
Albümün kapağından, grubun ismine ve parçaların anlatımına kadar Kıyı grubu sanki bir ressam hassasiyetinde davranmış.
"Renk" albümünde karanlık ve mistik bir bakışın olduğu gibi kimi zaman bir öykünün içine kah masalsı kah gerçekçi anlatımla giriyorsunuz. Efektleriyle çok hoşuma giden kısa bir parça olam "Evsiz" sözler olmasa bile duyguyu anlatabiliyor. İlk anda dikkatimi çeken "Mekanik Hayat", öyle güzel akıyor ki, 8.17 dakikalık süresine rağmen sanki 4 dakikalık bir parça gibi geliyor. Enstrümantal bir parça olan "Mekanik Hayat" albümün en heavy parçalarından biri ve gitarları hayranlıkla dinliyorsunuz. Uzun parçalardan biri olan "Kırmızı"nın ilk dört dakikasını neredeyse enstrümantal bir parça gibi dinliyorsunuz ve sonrasında vokale giriyor. Ardından gelen "Kırmızının Külleri" ile melankolik yapıda öyküye devam ediyoruz. Yazını başında da dediğim gibi albümü birbirinden ayırmadan bütünlüklü dinlemekte fayda var. Finale doğru gelen "Mavide Boğulma" de beni etkisi altına alan çalışmalardan.
Renk grubu "Kıyı" albümü ile rock dünyamıza gerçek anlamda bir renk veriyor. Plastik sanatlar ölçütünde bir resim yapıtı zamana meydan okur. Böyle bir yapıtın karşısında sıradan bir reklam illüstrasyonunu bugün sevebilirsiniz ama dört beş sene sonra o sizin için önemini yitirebilir. Ancak o resim yapıtı ise dört yıl değil yüzyıl sonra bile değerini yitirmez, arttırır. Renk, ilk albümünde böyle bir yola adım atmış, dilerim ilerki çalışmalarında da renkleri değerlerinde, kirletmeden ve şekerlendirmeden kullanır. Bu zor bir yol ve Renk grubu buna sıvanmış. Kolay mı hiç değil. İyi resimlerin çok sonraları değeri anlaşılır.
Aptulika
Koronavirüs Günleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder