7 Şubat 2017 Salı

12 Parçada Yabancı Dillerde Cem Karaca Şarkıları

Cem Karaca'yı bundan 13 yıl önce kaybetmiştik. Onun anısına böyle birşeye yer vereyim dedim. Aslında radyo programı yapabileceğim bir radyo olabilseydi orada yer verebilirdim ama yapacak bir şey yok bu yıl radyosuz kaldık. Bundan sonra benim çalacaklarıma yer verecek radyo istasyonu olur mu bilinmez (aslında bal gibi biliniyor yani yok) Neyse madem durum budur, bluesperisan blog'dan yayınımızı yapalım, artık nerelere ulaşabilirse. 
Cem Karaca bizim diyarlarda rock adına çok şey yaptı. Onu bugün bir çok insan biliyor ve hala unutmadı. Ancak bilinenler sadece kum tanesi. Cem Karaca'nın bilinmeyen ya da görülmeyen ya da görülüp bakılmak için çaba sarfedilmeyen asıl izleri var ki, kahrolası nostalji ucuzluğumuzda mücevherin asıl değerli yüzü görülemiyor. 
Lafı fazla uzatmadan Cem Karaca'nın bize bıraktıklarına bakalım. 


Shakin' All Over
Cem Karaca 1967 yılında grubu Apaşlar ile birlikte ikinci plağını kaydediyor. "Hudey" isimli bu plağın arka yüzünde Johnny Kidd & The Pirates'in 60'lardaki rock'n roll parçası Cem Karaca ve Apaşlar'ın yorumuyla bu şekilde İstanbul semalarından havalanmış. 



Tears
1968 yılına geldiğimizde Cem Karaca plakları yarım düzine olmuştu. Ve o yıl çıkan "Resimdeki Gözyaşları"  oldukça tutulmuştu. Parçanın bestecisi Apaşlar'ın gitaristi Mehmet Soyarslan bu parçaya İngilizce söz yazıp bir daha stüdyoya girilip, bu seferde İngilizce okunmasını sağlayacaktı. O yılların diğer girişimlerinden de gözlediğimiz yurt dışına çıkma arzusu bir hayli yüksekti. Girişimci ruhuna da sahip olan gitarist Mehmet Soyarslan'ın bu çabaları sonuç bulmayınca o da müziği bırakıp, film ithalatına başlayacaktı. Kurduğu Özen Film sayesinde de 1970'lerde harika yabancı filmleri sinemalarda izleme imkanı bulacaktık. 





No, No, No
Şimdi parçanın ismine bakıp hemen güncel konuya işi getirebilirsiniz. Belki bu parça da Barış Manço'nun "Hayır"ı gibi slogana dönüşebilir.
Gene yıl 1968 ve "Tears"plağının arka yüzü. Bu sefer de bir yıl önce yaptıkları "Emrah" şarkısının İngilizce versiyonu. Bu arada bir de Almanya'dan bir orkestra eşlik ediyor. Ferdy Klein Orkestrası ile bundan sonra da ortak çalışmalarını görecektik. 







I am listening to Istanbul - Why
Başlıkta "12 Parçada Yabancı Dillerde Cem Karaca Şarkıları" dedik demesine ama sanırım 13'e çıkacak çünkü şimdi yervereceğimiz iki İngilizce parça birbiri ardına gelecek. İlk önce Orhan Veli'nin "İstanbul'u Dinliyorum" şiirinin bestesinin İngilizce hali ve ardından "Oy Babo" şarkısının versiyonu geliyor. Gene 1968 yılı.





Was Sagst Du
  12 Eylül Darbesi gelmişti ve Cem Karaca Almanya'da sürgün hayatı yaşayacaktı. Cem Karaca orada zorluklar içinde yaşarken gene de müzikten uzak kalamayacaktı. Orada da Die Kanaken isimli bir topluluk kuracak ve 1984 yılında Almanca bir albüm çıkartacaktı. 





Orient Express
1984 yılında Die Kanaken grubuyla yaptığı bu parçada Almanca ile Almanlara bizim emekçilerimizin yaşadıklarını böyle anlatmıştı.






Bein Kaffee
Bu parçayı elbette hatırlayacaksınız.





Wilkonmen
1984 yılı, Cem Karaca Almanya'da Die Kanaken ile birlikte yaptığı albümden harika bir parça. O gün ilk dinlediğimde de çok etkilenmiştim, üzerinden kaç yıl geçmiş bugün de aynı duygudayım. Üstelik şimdi bu videonun altında sözlerin Türkçesini de yazmışlar. Ne gariptir bir gıdım Almanca bilmesem de o duyguyu hissedebilmişim o gün. Bir bira içilir artık bu parça dinlenirken. 




Mein Deutcher Friend
1984 yılında bu albümü yaptığında bir de Alman televizyonuna konuk olmuştu. Buyrun izleyelim.





Paradox
Cem Karaca'nın Almanya sürgününden 10 yıl öncesine dönüyoruz. Cem Karaca, 1972'de Moğollar grubuyla birlikte çalışmaya başlamıştı. Bu birleşimle "Namus Belası" gibi bir başyapıt ortaya çıkmıştı. Bir yıl sonra ise Moğollar'dan ayrılmalar olacaktı. Ancak bu olumsuzluk başka bir iyi sonuca varacaktı. Yeni kurulan kadro daha bir tadından yenmez olacaktı. Kalan tek eleman gitarist Cahit Berkay'dı. Yenilenen kadroda bas gitara Panço lakaplı Mithat Danışan, davula Tufan Altan geçerken, keyboardlara da yaşı oldukça genç olan Turhan Yükseler gelecekti. Bu kadro  1973 yılında İstanbul'un Beyoğlu'nda  Fitaş Sineması'nda tarihi bir konser verecekti. Bu konserde yer verdikleri İngilizce bir parça da vardı. Bu parçayı yapmalarının sebebi o dönem Almanya'dan çıkan Krautrock grupları gibi Türkiye'den de bir rock hareketi başlatmak ve yurtdışına çıkabilmekti. 
Paradox İngilizce bir parça ama Cem Karaca'nın vokal bölümü çok kısa ondan sonra grubun her elemanı uzun doğaçlama solalarla harikalar yaratmış. 
Bu kayıtı edindiğim de çok keyif almıştım ve yaptığım Blues Perişan radyo programında çalmıştım. 





If I Had A Hammer
Cem Karaca'nın bilindiği tarihten üç yıl öncesine ait bir kayıt. Daha ortada Cem Karaca ismi falan bilinmiyor. TRT İstanbul Radyosu onu canlı yayında "Toto Karaca'nın oğlu" olarak canlı yayında çıkartıyor. Takvimler 4 Nisan 1964'ü gösteriyor





Lets go
Ve son olarak gene TRT İstanbul Radyosu'nun canlı konser kayıtlarından birinde Cem Karaca grubu Apaşlar'la birlikte. 
Dip Sahaf'ın arşivindeki bu kayıt 1960'lara ait. 








1 yorum:

Problem dedi ki...

Sevgili Abim,
Abi diyorum ki, beraber büyüdük yaşlanıyoruz sayılır, 80 li yıllardan Gırgır dan bu yana hep takip ettim çizgilerini yazılarını, şimdi 45 yaşında bir eğitimciyim, evliyim bir de oğlum var, dünyanın güzellikleri ile büyütmeye çalışıyoruz, bir gün düşündüm dedim ki iyi ki de bu hayatı yaşamış ve bu hayat tarzını seçmişim, hala 45 yaşımda Rock dinliyorum ve oğlumda 10 yaşında sıkı bir rock dinleyicisi, bu gün sahip olduğum düşünce ve hayat biçimim hep dinlediğim müziğin çizgisinde geliştiğini, sahip olduğum tüm görüşlerin hep bu çizgi ile ilişkili olduğunu düşündük eşimle beraber ve hayatımızı şekillendiren müziği bize sevdiren herkese bir minnet borcumuz olduğu gerçeğini gördük, şimdi 45 yaşında bir sanat eğitimcisiyim, üniversite ve GSL de dersler veriyorum, size çok teşekkür ediyorum, yiki varsınız, iyi ki bize bu müziği, bu hayat tarzını sevdirdiniz, sizi seviyoruz, kendnize iyi bakın , sağlıkla kalın.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...