Akustik olarak takıldığı "Changeup" albümüyle geçen yıla damgasını vurmasa da bir sıcaklık ve tabii samimiyet bırakacaktı, Joan Jett.
Tümüyle kızlardan kurulu ilk rock gruplarından olan ve bir hayli de sert takılan The Runaways, 1975'ten 1979'a kadar fırtına gibi esmiş ve şimdilerde 60'ını aşmış bir kuşağın ilk gençlik anılarının silinmez bir hatırası olarak kalmıştı.
Bu efsane gruptan günümüze iki isim istikrarlı solo kariyerleriyle taşınmıştır. Bunlardan biri Lita Ford ise diğeri de Joan Jett'tir. Ama aslına bakılırsa Jett bir kademe daha ciddi işler çıkarmıştır. Bunu yaparken de tek başına değil grubu The Blackhearts'ı da yıllarca koruyarak bu işi sürdürmüştü.
Bu Cuma çıkan yeni çalışması "Mindsets", 6 parçalık bir EP(mini albüm). Çıktığı gün sabahtan gördüm ama , itiraf etmeliyim ki ilk anda pek yüz vermedim. Geceleyin şöyle bir bakayım dedim ve albüme bir adım atınca beni bir anda kendine bağladı.
O 1970'lerin saf rock'n roll'u ve o The Runaways'in kadınsı hard rock'ı, üzerine bir kimyasal alavere sürülmeden çiğ ve saf haliyle günümüze taşınmış. Aslına bakarsanız Joan Jett bunu hep korudu ama biz başka ağaçlarda dal arama peşindeydik ama o dallar bir bir kırılacak çürüklükteydi, o da başka mesele.
Hani ağzı doldurarak, olur olmaz kanadı kırık her şeye punk yaftası asmayı maharet sanan çok bilmişler varya onlara diyeceğim şudur; Joan Jett'e bir kulak verin ve orada 70'lerin rock'n roll'unu bulacaksınız ve orada punk'ın en saf halini yakalarsınız!
Çeyrek asrı çoktan devirmiş bir Joan Jett, 1.66'lık boyu ve bıçkın yapısıyla hala bir köşebaşında kendine sataşacak adamları dövmek için deri ceketiyle bekliyor gibi.
Joan Jett ve grubu The Blackhearts'ın mini albümü "Mindsets"e bir kulak verin derim.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder