20 Haziran 2023 Salı

Bob Dylan'ın gölgesi bile bir Kraliyet.


Kara ormanlardan şehrin ücra  sokaklarına düşmüş gibi olan "Most Likely You Go Your Way" parçası tam anlamıyla insanı sarsıyor. Basın tellerine kalın parmakla dokunan ağır bir atmosferde akordeon kıvrak ritminde akıyor ve Bob Dylan sanki Lemmy Kilmister'laşmış gibi. Parçaya etkileyici demem mümkün değil, bunun için etkileyici sözcüğünün katlarından bahsetmeliyiz ve yanına sarsıcı tanımını da eklemek zorundayız. Parçanın tek kötü yanı kısa sürüyor olması...zira insan o kara trenden hiç inmek istemiyor. 

Albümü dinlerken farkettiğim en büyük özellik: Bob Dylan'ın klasikleşmiş şarkıları "Shadow Kingdom" daki yorumlarla şaşırtıcı bir şekilde yepyeni  şarkılar haline getiriyor. (Bu durumu Rolling Stone dergisinde albümün kritiğini yapan Michaelangelo Matos da  hissetmiş olacak ki, yazısının başlığına, "Bob Dylan, Klasik Şarkılarının 'Shadow Kingdom'da Şaşırtıcı Bir Şekilde Yepyeni Görünmesini Sağlıyor" demeyi uygun bulmuş.)

82 yaşında bir müzik devi ve arkasında 60 yılı aşan bir müzik hayatı... aradan o kadar çok şey geçti ama Bob Dylan buna rağmen hala bizleri şaşırtabiliyor. Bob Dylan olmak demekki böyle bir şey. 

Bir hikaye anlatıcısı konumuna geçen Dylan, "Tombstone Blues" ile bizi ağır bir öyküde gezdiriyorken lokomotifler dumanını oraya buraya homurdanırcasına püskürtüyor. 

"What Was it YouWanted" yorumunda bir şey fena halde ortaya çıkıyor ki, o da duygusal bir parçanın cıvık popülistlikle harcıalem bir örnek olması ile kaliteli bir kalıcılıkla sunulması arasındaki. ağır bir çizgide ikinci durumda olabilmek. Bu konuda ders niteliğinde bir yorum. 

"Forever Young"ı 82 yaşındaki Bob Dylan'dan dinlemek anlamlı. Bu arada bundan 30 yıl sonra birileri kalkıp yapay zeka ile Bob Dylan şarkısı kotarmaya çalışırlarsa kelimenin tam anlamıyla kıçlarının üstüne otururlar... hatta çanağı bile kırabilirler. Çünkü bundan 30 yıl sonrasının dünyasında Bob Dylan yaşıyor olsa ne yapacağını çıkarabilecek bir yapay zeka olamaz. Neden mi? çünkü Bob Dylan her zaman şaşırtır... tıpkı bu albümde olduğu gibi. Hani amiyane tabirle söylersek, Bob Dylan'ın ne zaman ne yapacağı kestirilemez. 

Parça aralarındaki geçişler öyle güzel yapılmış ki albümü çalmaya başladığınızda hiç ara vermeden devam ediyorsunuz. Hani Jack Daniels'i içerken birkaç kadehten sonra kalkmak istersiniz ama kıçınız sandalyeye yapışmış gibidir kalkamazsınız, bu albümde de öyle oluyor.  14 şarkı ve bir saat boyunca baştan sona oturup dinliyorsunuz. Bittikten sonra da bir başka şeyi dinlemek için çakırkeyifliğinizin geçmesi gerekiyor. Viskiden sonra arada bira alıp devam ediyorsanız bu albüme hiç bulaşmayın derim... Çünkü "Shadow Kingdom" adamı zımbalar. 

Bob Dylan –vokal, gitar, armonika

Jeff Taylor – akordiyon

Greg Leisz – gitar, pedal steel gitar, mandolin

Tim Pierce – gitar

T-Bone Burnett – gitar

Ira Ingber – gitar

Don Was – kontrbas

John Avila – elektrik bas

Doug Lacy – akordiyon

Steve Bartek – akustik gitar

Bu arada albümde canlı konser etkisinde çalan müzisyenleri de saymadan edemedim... zira her biri anlamlı bir iş ortaya çıkartmışlar. 

Aptulika


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...