Brigitte Reimann, Doğu Almanyalı bir edebiyatçı. Şimdi bir çok genç "Doğu" lafını Almanya'nın coğrafi bir bölgesini tanımlamak için kullandığımı sanabilir. Oysa bu 199o'lara kadar Almanya'nın bir duvarla ayrıldığı Soğuk Savaş günlerinin iki Almanyası. Batıda bulunan Federal Almanya yani kapitalist olanı, doğudaki ise sosyalist olan Almanya yani bir başka adıyla Demokratik Alman Cumhuriyeti. Biz o yıllarda Doğu Almanya derdik.
Doğu Almanya'yı sadece çocukluğumuzun TRT TV'sinin naklen olimpiyat yayınlarında aldıları altın madalyalardan bilirdik. Onun dışında bir kapalı kutuydu bizim için. 199o'larda Sovyetler Birliği bir anda Kapitalist Rusya olunca bir çok sosyalist ülke de yıkıldı, Doğu Almanya da onlardan biriydi. O Scorpions'un meşhur parçası "Wind Of Changes" ile hatırladığımız Berlin Duvarı yıkılmış ve iki Almanya birleşip topyekün kapitalist olmuştu.
Berlin Duvarı, Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 13 Ağustos 1961 yılında Berlin'de yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvardı. İşte Brigitte Reimann'ın "Kardeşler" romanı o zamanlarda
yazılmış. Aslında ilk olarak yazarın tuttuğu günlükler varmış ve oradan roman oluşmuş. Yani bir hayli otobiyografik nitelikte bir roman. Mesela yazarımız gerçek hayatta devletin sanatçılara yaptığı fildişi kulelerini terk edip halkla kaynaşması çağrısına uyarak, bir sanayi tesisinde çalışan işçilere yazı dersleri vermiş. Romandaki kahraman olan Elisabeth ise bir ressam ve o da işçilere resim dersi veriyor.
Bu çok keyif aldığım bir romandı ve üzerine çok şey yazmak isterdim ama "Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı" dizisini her hafta yayınladığımda topu topu 20 kişi falan okuyor. Eh hani az biraz gına geldi bu durumdan... Bu nedenle yazının devamını kitabın arkasında yazan tanıtım yazısını aynen alıntılayarak noktalayacağım. Hiç yazmaya bilirdim ama o 20 kişinin içinden birileri ilgilenir diye yazıyorum. Evet tanıtım yazısıyla devam ediyorum:
"Brigitte Reimann, 1960 yılında iki Almanya’nın trajedisi yüzünden çektiği acıyı günlüğüne yazarken, Kardeşler çoktan zihninde şekillenmeye başlamıştı: “Parçalanan aileler, kardeşlerin birbirine düşmesi, nasıl da edebi bir tema!” Bir yıl sonra romanı yazmaya koyuldu. Reimann’ın kendi kardeşinin de Batı’ya göç ettiği 1960’ta, Doğu ve Batı Almanya arasındaki sınır kapanmıştır. Ana karakteri genç ressam Elisabeth’e göre, Alman Demokratik Cumhuriyeti kendi kuşağı için eşitlikçi ve utkulu bir sosyalist geleceği temsil etmektedir. Çok sevdiği ağabeyi Uli ise ülkede bir gelişme umudu görmediği için Batı’ya geçmeye karar vermiştir. İki kardeşin arasına derin bir ideolojik anlaşmazlığın yanı sıra fiziksel bir sınır ve kontrol noktaları da mı girecektir yoksa? Reimann Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde hayatın akışını, sistemde yurttaşları ülkeyi terk etmeye iten yozlaşma emarelerini ve Almanya’nın trajedisini “içeriden” anlatırken sözünü sakınmaz. 1963 yılında yayımlanan roman o dönemde çok tartışılmış, özellikle de kendi yaşadıkları gerilimleri yansıttığı için gençlerin ilgisini çekmişti. Bugün savaş sonrası Doğu Alman edebiyatının çığır açan klasiği olarak kabul edilen Kardeşler, yayımlanışından altmış yıl sonra, Modern Klasikler Dizisi’nde yerini alıyor."
Tanıtım yazısı böyle anlatıyor "Kardeşler" romanını... ben çok sevdim, tavsiye ederim. Bu arada yazıyı hala okuyan varsa çok teşekkür ederim.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder