Savoy Ball Room, Harlem'de 1926'da açılmış ve 1958'e kadar faaliyet göstermiş bir müzikhol. Burada Ella Fitzgerald'dan, Duke Ellington ve Nat King Cole'a kadar bir çok isim sahneye çıkmış. Taj Mahal de burada seslendirilen parçaları "Savoy" albümüne katarak, bizleri swing döneminin o büyülü atmosferine götürmüş.
81 yaşında ve yıllarını blues müziğine vermiş bir isim, Taj Mahal. 1968'de başladığı müzik hayatında, çocuk müziklerinden Karayipler, Hawai, Afrika müziklerini de içine alacak şekilde blues'un köklerine neredeyse akademik düzeyde inen sanatçı elektrik ve akustik blues üzerine albümler yaptı.
Asıl adı Henry St. Clair Fredericks olan sanatçı müziğe adım atarken kendisine Taj Mahal adını uygun bulacaktı. Bu seçim gerçekten de isabetli olmuş hani, zira her karşılaştığım Taj Mahal çalışmasında dünyanın 7 harikasından birini görmüşcesine şaşırırım. Bu sefer de öyle oldu, sanatçının yeni albümü "Savoy"u dinlemeye başladığımda evimin içi 1940 ya da 1940'lardan kalma bir dans salonuna dönüşüverecekti.
Albüme ismini veren "Savoy", 1930 ve 40'lı yılların Harlem'indeki bir Balo Salonu (yani müzikhol). Burada dönemin ünlü cazcıları da çıkıyormuş. İşte o gecelerden birinde Ella Fitzgerald sahnedeymiş ve Taj Mahal'in annesiyle babası orada tanışmışlar. Zaten albümün açılışında yer alan "Stompin' At The Savoy" parçasında bu tanışma olayını sinemaskop bir film tadında anlatıyor.
Swing ve Be-bop çağında büyüdüğünü söyleyen Taj Mahal, eskilerin big band etkisinde bizleri büyülü bir swing atmosferine sokuyor.
Savoy Ball Room, 1926'da açılmış ve 1958'e kadar faaliyet göstermiş. Taj Mahal de burada seslendirilen parçaları albüme katmış. Hem de ne katmak, öylesine bir zaman yolculuğuna gidiyorsunuz ki etkilenmemek imkansız. Bence kendinize bir iyilik yapın ve bir kulak verin.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder