1990'ların ikinci yarısından sonra ortalığı toz dumana saran grunge faciasında bir direnme noktası olarak nefes almamızı sağlayan The Black Crowes, diğer cephede death brutal vesaire ile rock ile blues'un bağlarının koptuğu o zamanlarda da 1970'lerden gelen geleneği sürdürerek bir kez daha oksijen kaynağı olmuş güzide bir grup.
15 yıl aradan sonra çıkacak yeni albümlerinin haberini aldığımdan beri The Black Crowes'un kapısında neredeyse nöbete durmuştum. Ve bu cuma günü beklenen "Happines Bastards" albümü neyseki çıktı.
Grubun temelini oluşturan Robinson kardeşler arada bir kavga gürültülü küsmeler yaşasalar da, yapacak pek bir şey yok hani, büyüklerimiz 'gülü seven dikenine katlanır' diye boşuna dememişler ya. Rich Robinson gitarda , Chris Robinson da vokaliyle bizi her halükarda mutlu etmeye yetiyorlar.
Black Crowes'un solisti Chris Robinson yeni albümü şu sözlerle tanımlıyor :
“Happiness Bastards bizim rock'n'roll'a sevdamızın mektubudur. Rich ve ben her zaman müzik üretiyoruz; bu bizim için hiç bitmeyecek ve kendimi bulduğumuz yer orası. Bu albümümüz işte bunu temsil ediyor,”
Şimdi de Black Crowes'un gitaristi Rich Robinson'a kulak verelim:
“Bu albüm grup olarak hikayemizin devamı. Müzik yapma ve konsere çıkma yolundaki uzun yıllara dayanan deneyimimiz bu albümde temsil ediliyor. Bu albümde sektördeki en iyi yapımcılardan biri olan Jay Joyce tarafından harika bir şekilde yönlendirildik. Bir araya getirdiğimiz şeyden inanılmaz derecede gurur duyuyorum.”
Madem öyle bize de albümü dinlemek kalıyor. 10 parçada Southern'den rock'n roll'a ve oradan da blues tadında bir rock rüzgarına kendimizi gönül rahatlığıyla bırakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder