28 Mart 2024 Perşembe

Big Big Train ile progresif seyahat



Progresif Rock grubu Big Big Train'in 15. stüdyo albümü "The Likes of Us", grubun 30 yıllık kariyerinde iki yeniliği barındırıyor. Bunlardan ilki 2021 yılında hayata veda eden vokalistleri David Longdon'un yerine gelen yeni vokalist Alberto Bravin ile ilk albümleri olması. İkinci yenilik ise prestijli plak şirketi Inside Out Music ile yaptıkları ilk albüm olması. 

David Longdon gibi grubun soundunu belirleyen bir vokalistin yerine gelen yeni vokale ilk anda biraz kuşkuyla bakılır. Tabiki Alberto Bravin de bundan nasibini alacaktı ve herkes onu eski vokalle yarıştıracaktı. Üstüne üstlük Longdon gibi karekteristik bir sesi taklide yeltenmek de olayı tamamen karikatüre döndürebilirdi.


 
Öncelikle grup bu konuda çok akılcı davranmış ve Longdon'dan çok farklı bir tınıya sahip olan Alberto Bravin ile çalışmayı uygun bulmuş. Böylece sesi taklit etmek ve benzetmek yerine grubun yapısını ve progresif anlayışını hazmedecek bir akla sahip bir vokalist bulmuş. 

Yeni vokalisti kısaca anlattıktan sonra albümde yer alan Big Big Train kadrosunu şöyle bir zikredelim: davul, perküsyon ve akustik gitarda Nick D'Virgilio, gitarda Dave Foster, klavyeli çalgılarda  Oskar Holldorff, kemanda yer alan ve grubun sounduna dramatik bir yön katan  Clare Lindley, gitar ve klavyede Rikard Sjöblom ve basgitarın yanısıra akustik gitar ve mellotronu da üstlenen  Gregory Spawton. 



Big Big Train grubunun "The Likes of Us" albümü için , öyle bir ki parçaya bakıp fikir sahibi olayım, diyemezsiniz. Eğer böyle yaparsanız, es geçip, bir köşeye atacağınız albümlerden biri olabilir. Bu albümü başından sonuna ara vermeden dinlemek zorundasınız... aslında progresif rock albümlerinin genel özelliğinin bu olması gerekir. Tadımlık progresif olmaz ancak son yıllarda onu da yapmaya başlamışlardı ama artık eski kurala geri dönen örneklere de rastlamaya başladık. "The Likes of Us" konsept bir albüm ve aradan bir parça seçmek yerine bütünü takip etmek daha keyif verici. Big Big Train'in bu albümü Steve Hackett'in "kulak sineması" tanımına uygun şekilde gözlerinizi kapayıp dinleyeceğiniz bir sinema. 

Albüm de bana keyif veren parçaların sürelerinin uzunluğu, 10 dakikayı geçen "Miranna" ve 18 dakikaya yaklaşan "Beneath the Masts" benim için inanılmaz güzelliklerden. Açıkcası bu kadar uzun yorumlar artık günümüzde bulamıyoruz. Bunun da haklı sebepleri var, zira her şey hızlı tüketiliyor. Öyle ki ben de ara verip dinleme yapmak zorunda kaldığım için albümü bir ertesi güne bırakarak, bir kaç defa yeniden dinlemek zorunda kaldım. Ancak gördüğüm kadarıyla bu yeni tip müzik dinleme alışkanlığı yavaş yavaş kırılacak gibi, zira bu tip uzun süreli çalışmalar artmaya başladı. Gene 1970'lerdeki gibi dikkatimizi toplayıp dinleyeceğimiz parçalar yeniden çıkabilir. 


Big Big Train'in bu konsept çalışmasında parçalar arasındaki geçişler, melodik zenginlik övgüye değer. Grubun 7 kişilik kadrosu öyle uyumlu ve güzel bir işbirliği sunuyor ki birini eksiltseniz bütün yapı çöker gibi. Grubun en sevdiğim yanı keman kullanması ve Clare Lindley bu işi nevi şahsına münhasır bir şekilde yapıyor... çok orijinal ve kişilikli. 

Albümü dinlerken 1970'lerin progresif'inden bir çok izi buluyorsunuz. Bir çok eleştirmen Big Big Train için Yes ve Genesis  etkisinde olduklarını söylüyor ama bence o tavrı günümüz taşıyıp bu güne ve kendilerine ait bir progresif çizgi yakalamışlar. Ben Yes, Genesis'in yanına biraz Marillion etkisini de uygun buldum... özellikle melodi geçişleri ve ani yükselişlerde. 

İngiliz grup Big Big Train'in son albümü "The Likes of Us" ın verdiği keyif, önceki albümlerini tam tekmil dinleme yolunda bir iştaha da yol açabiliyor, ona göre.

Aptulika








Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...