13 Mart 2024 Çarşamba

Dan Patlansky ve yeni albümü "Movin' On"

 


Dan Patlansky ismini ilk kez bundan yıllar önce, Erdem Çapar'ın organizasyonu ile İstanbul'a konsere geldiğinde duymuştum. Hoş bir çok insan için de ilk tanışma bu şekildeydi, büyük ihtimal. Güney Afrikalı bir gitarist olması ilk anda insanı şaşırtıyordu, ister istemez.  

O konser 2014 yılı falan gibiydi ve hemen merakla o yıl çıkan " Dear Silence Thieves" albümünü dinlemiştim. O zamandan bu yana da bir iki albüm daha dinlemiştim ama orada kalmıştı. Mart'ın başında çıkan yeni albümü "Movin' On" çıkınca da biraz kulak kabarttım ama gene kendime ait bir kapı açamadım. 

Dan Patlansky'nin en etkilendiği ve blues gitarına yönelmesindeki en büyük itici gücün Stevie Ray Vaughan olduğunu biliyoruz. Bu albümü ilk dinleyişimde de, içimden "yeter artık bu SRV etkisi" diye isyan edecektim. Ancak daha sonraki dinleyişlerde bu etkinin daha çok vokal tarzında olduğuna kanaat getirecektim; gitar çalış tekniğinin ise daha özgün  ve melodik fikirlere yöneldiğini hissedecektim. Hatta vokaldeki SRV etkisi gitardaki sevaplarını da gölgeliyor gibi gelecekti. Şimdi arada bir açıklama yapmam gerekiyor, zira şimdi bir kaç aklı evvel bu satırları okuyup, Stevie Ray Vaughan'a dil uzattığımı sanabilirler ama demek istediğim hiç öyle bir şey değil, bunu üzerine basa basa söyleyeyim. Benim dert ettiğim şey, Parlansky'ın vokalde SRV etkisini kullanırken bunu bayıcı yapıda sunması ve bu gitar maharetlerinde, melodi zengini bestelerinin fark edilmemesine sebep oluyor. Mesela albümün finalinde yer alan "Lift Off" enstrümantal olması sebebiyle SRV ekolünü takip ediyor olması daha güzel sunulabiliyor. Keza açılış parçası "Red Velvet Suit"de neredeyse kapanıştaki "Lift Off"un ruh ikizi ve melodi keyfi muhteşem. Ritimli parçalarda vokal de güzel gidiyor ama balad parçalarda vokal için eleştirilerim daha geçerli. 

"Who I Am" de gitarın melodik zenginliği ve parçayı işleyişi çok güzel. Balad düzenindeki "Movin' On" biraz country etkili bir gitarla akarken, nakarat bölümlerinde hisli bir atmosfere giriyoruz. Gitarın testere gibi keskin aktığı "On My Way", harika sololarla çeşitlenen "Baby's Packin' Heat" benim en başta gelen favorim olacaktı.

Dan Patlansky ilk kulak verdiğinizde "tamam işte budur" diyeceğiniz bir isim değil; biraz uzun süreli kulak vereceksiniz ve zaman içinde kendinize kapılar açıldığını göreceksiniz. Günümüzün anlık algılarında bu biraz zor ama Dan'ın "Move' On" albümü böyle bir dinlemeye uygun... Hani şöyle "geçerken bir kulak verelim" dediğinizde o kapı hemen kapanıverebilir. En azından benim dinlemelerimden edindiğim intiba bu. 

Aptulika







Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...