20 Şubat 2024 Salı

Steve Hackett - "The Circus and the Nightwhale" YAZI 4


 

4. YAZI'YA GİRİZGAH

Steve Hackett'in yeni çıkan albümü   "The Circus And The Nightwhale" için daha önce üç yazı yazdım ve ancak dördüncü yazıda albüm üzerine yazmaya başlayacağım. Bu haklı olarak hepinize garip gelebilir ama albümün çıkışının verdiği ferahlamanın yaşadığımız çölleşmeye nasıl bir vaha oluşturabildiğini gösterebilmenin de başka bir yolu yok gibiydi. 

Yazıların bu kadar arayla çıkmasının sebebi ise albümü dinlerken baştan sona ve dikkat vererek dinlenmesi gerektiğindendi. Bu alışkanlık 1970'lerin progresif rock çalışmalarından kalmadır, şimdiler de ise müziği daha tüketimsel olarak ele alıyoruz. Steve Hackett'in albümünde ise bu kural eski alışkanlıklara bir geri dönüş olarak değişecekti. Her gün albümü baştan sona dinliyorsunuz ve parçalar arasından birini koparamıyorsunuz. Hackett'in "Kulak İçin Filmler" (Films For The Ear) tanımı bu albümde çok iyi gerçekleştirilmiş. Sanki bir filmi izlemek için sinema salonuna giriyorsunuz, ama perde de görüntü yok, gözlerinizi kapıyorunuz ve albümü baştan sona dinliyorsunuz.  Bir farklı müzikal deneyim ama bir o kadar da eskilerden tanıdığımız. 


FILMS FOR THE EAR 

KULAK İÇİN FİLMLER

Eski Genesis gitaristi Steve Hackett'in yeni albümü "The Circus and the Nightwhale" 16 Şubat 2014 tarihinde çıktı.  Solo kariyerinin otuzuncu stüdyo albümü olan çalışma için The Prog Report sitesinde müzik yazarı Nick Tate, "Hala oyunun zirvesinde olduğunu, kendine meydan okuduğunu ve kendini zorladığını mükemmel bir şekilde gösteren..." (1) tanımlamasını yapıyor. 74 yaşında olan Steve Hackett, geçen yıllara aldırış etmeden, riske girmekten korkmayarak yeni adımlar atıyor... o adeta yola daha yeni çıkan biri gibi. Geçmiş birikimlerinin ve deneyiminin ardına gizlenmektense yeni deneyimlere koşmayı tercih ediyor. Yukardaki alıntıda altını çizdiklerim işin özünü anlatıyor gibi: "zirve"de olurken "kendine meydan okumak" ve "zorlamak"! Rock tarihine oturmuş bir ismin 74 yaşındayken bile bir gencin cesareti ve hepsinden önemlisi heyecanında olması...belki de rock'ın özünde bulunan gönül çelen de bu olsa gerek. 

"The Circus and the Nightwhale" birbirine bağlı öykülerden oluşan konsept bir albüm. Bu Steve Hackett'in ikinci konsept albümü, bundan önceki ilk örneği Tarot kartlarından yola çıkan 1975 tarihli "Voyage of the Acolyte" albümüydü. Şimdiki çalışmada ise yarı otobiyografik bir öyküden hareketle Travla isimli bir çocuğun yaşamını izliyoruz. Birbirinden ayırmadan 13 parçayı dinlerken hem progresif rock'ın tadını yaşarken teatral bir gösteriyi de takip ediyoruz. İnsanın aklına bunun "The Wall", "Tommy" gibi rock opera'ların sinemaya aktarılması gibi filminin çekilebileceği bile  geliyor. Oysa bu albümü dinlerken gözümüzü kapadığımızda o filmi izliyoruz zaten... hem de o filmin yönetmeni kendimiz oluyoruz. Steve Hackett'in "Films for the Ear" dediği şey de bu olsa gerek: göz için değil de, "kulak için filmler".


MÜZİKAL TÜRLER ARASINDA

UYUMLU

BİR GEZİNTİ

Hem Genesis hem de solo kariyerine bakıldığında Steve Hackett, progresif rock müzisyeni. Ancak onun paletinde klasik müzikten, blues'a, hard rock'a, caz'a kadar geniş tarzlara hakim olmak var. O palettekiler onun tuvalinde progresif tablolar oluşturuyor. Biz şimdi gene yukardaki satırlarda analizine yer verdiğimiz Nick Tate'e kulak verelim: "Sonuç, nefesinizi kesen şaşırtıcı bir güç gösterisi. Ancak en dikkat çekici olan, Hackett'in bu farklı türleri ne kadar iyi bir araya getirdiği değil, aynı zamanda her bir parçanın, zorlama ya da yapmacık görünmeden, kusursuz bir şekilde diğerine gitme şeklidir." (2)

Tate'in bu yorumuna hak vermemek olanaksız. Steve Hackett, "The Circus and the Nightwhale" albümünde klasikten hard rock'a, blues'tan caz'a hatta etnik müzikten flamenko'ya kadar tarzlar arasında gezinti yapıyor. Bunların hiç biri sırıtmıyor, çünkü samimi olarak sunulmuş ve onları bir araya toplayan yapıştıcı progresif rock olmuş. Albümdeki çeşitlilik sadece türler arasında değil, kimi zaman bir gitar tınısında Jeff Beck'e bir selam verilirken kimi zaman girişteki bir koro bölümünde Yes grubuna kimi zaman da bir flüt solosunda Jethro Tull'a selam çakılıyor. 

Bütün bunlar bir kolaj gibi de olmamış, zira oldukça bütünlüklü bir uyum içinde. Albümdeki en ufak ayrıntı Steve Hackett özgünlüğünde ve imza niteliğinde. Farklılıklar klasik müzikteki gibi armoniyi oluşturuyor ve ortaya muhteşem bir senfoni çıkıyor.  


ÜÇ KITADAN MÜZİSYENLER

"The Circus and the Nightwhale" albümü, Hackett'in 2022 ve 2023 yıllarındaki "Genesis Revisited" turnesi arasında İngiltere'de kaydedilmiş. Albümün konuklarının yeraldığı bölümler ise İsveç, Avusturya, ABD, Azerbeycan ve Danimarka'da gerçekleşmiş. 

Albümde bir öykü etrafında dönen 13 parçanın sözlerini Steve Hackett yazar olan eşi Jo Hackett ile birlikte yazmış. Besteleri yapan Steve Hackett'e orkestra düzenlemelerinde albümde klavyeleri çalan Roger King destek vermiş. 

Steve Hackett'in elektro ve akustik gitarın yanısıra 12 telli gitar, mandolin. armonika, perküsyon, vokaller, bas gitar çaldığı albümde kadroyu oluşturan müzisyenler ise şöyle:

Roger King / klavyeler, programlama, orkestra düzenlemeleri

Rob Townsend / saksafon

Jonas Reingold / bas

Nad Sylvan  / vokal

Amanda Lehmann / vokal

Craig Blundell / davul

John Hackett / flüt : Steve Hackett'in kardeşi olan flütçü "Enter the Ring" parçasında harika bir Jethro Tull etkisi yaratıyor. 


Bu ana kadronun haricinde Amerika, Avrupa, Asya'ya kadar 3 kıtadan müzisyenler konuk olmuş olduğunu görüyoruz. Şimdi de o isimleri bir tanıyalım:

Benedict Fenner / klavyeler

Malik Mansurov / tar : Azerbeycanlı müzisyen, Ortadoğu'ya özgü uzun boyunlu sitar benzeri bir lavta olan Ortadoğu tarıyla katılmış. "Circo Inferno" adlı parçada harika bir Doğu tınısının elde edilmesine vesile olmuş. 

Hugo Degenhardt / davul

Nick D'Virgilio / davul


ETKİSİ BİTMEYEN ALBÜM

Steve Hackett'in "The Circus and the Nightwhale" albümü iyi güzel de insanın ondan kopabilmesi imkansızlaşıyor.  Öyle ki çıkalı şunun şurasında dört bilemedin beş gün oldu her gün hiç yoksa 5 kere dinliyorum. Sadece dinlemek mi, bir yazı hazırlayayım dedim birken üçe, üçken dörde çıktı... galiba bu da yetişmeyecek. Daha ne parçaları kritik edebildik ne de albümün konseptine yani öyküsüne girebildik yani bu yazı ile de bitiremiyorum. Sizi bıktırmak da istemem ama bundan sonra bir "Yazı 5" daha olacak gibi. 


Aptulika

20 Şubat 2024

22:33


(1) The Prog Report - yazı: Nick Tate

https://progreport.com/steve-hackett-the-circus-and-the-nightwhale-album-review/


(2) The Prog Report - yazı: Nick Tate

https://progreport.com/steve-hackett-the-circus-and-the-nightwhale-album-review/




Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...