4 Mayıs 2020 Pazartesi

Koronavirüs Günlerinde Hatırladıklarım ve Keşifler 49

Jethro Tull'ın ilk albümü "This Was"ı mutlaka bilirsiniz. Grubun kurucularından biri Ian Anderson diğeri de gitarist Mick Abrahams'tır. Yani o albümde grup iki başlı devdir. Bu albümden sonra Abrahams ayrılarak Blodwyn Pig grubunu kurar ve kafasındaki blues tarzı müziği yapmak için devam eder. 
Evet bu seferki buluşmada Jethro Tull'ın ilk albümündeki british blues tadının devamını göreceğiz. Buyrun bakalım...

Jethro Tull'daki Bluesçu




Blodwyn Pig
"Getting to This"
(1970)
Chrysalis

Jethro Tull albümlerini ufaktan toplamaya başladığım zamanlarda ilk yaptıkları "This Was" albümleri dikkatimi çekecekti. Ardından gelecek albümlerle farklar hafif hafif kendini hissettirecekti. Bu öylesi sound farklılığı olan bir şey değildi. "This Was" plağını dinlerken biraz daha blues hissedilirken gitar da ayrıcalıklı bir yere sahipti ve adeta flütle eşit bir önderlikteydi. 1969 yılında çıkan ikinci Jethro albümü "Stand Up"ta o hava kaybolacak ve bugüne kadar bildiğimiz sound oturacaktı. Üstelik ikinci albümde değişenlerden biri de gitarist Mick Abraham'dı ve onun yerine de bugüne kadar hepimizin bildiği Martin Barre geçecekti. Böylece de Jethro Tull'ın tek şefi Ian Anderson olacaktı. Oysa o ilk albümde iki şef vardı... bir yanda Ian diğer yanda ise Mick Abrahams. "This Was"taki yapıyı hep ayrıcalıklı bulmuştum. Bugün bildiğimiz Jethro Tull sounduna güzelden bir blues da katılırdı. 

Bu düşünceler kafama takıldığı tarihlerde İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde okuyordum ve aynı atölyeden müzisyen arkadaşım Ümit Yılmaz'a bunu söylediğimde, bana "Mick Abraham'ın Jethro Tull'dan sonra kurduğu  Blodwyn Pig grubunu dinlesene." dedikten sonra, "o grupla blues yapıyor ve o sevdiğin yapıyı devam ettiriyor" diyecekti. Ancak o yıllar seksenlerin ortalarıydı ve hemen yutub'tan bakayım, indireyim falan demen mümkün değildi. Plağının olduğu bir plakçıdan kaydettirebilirsin ama ara ki bulasın. Aradan uzun yıllar geçti ve hiç bir zaman plağıyla da karşılaşmadım, yoksa almaya da niyetlenmiştim. Bir ara ilk Stüdyo İmge dergisi'nde ( O 90'lardaki ikinci dönem değil) Orhan Kahyaoğlu'nun kaleme aldığı Jethro Tull yazısında Blodwyn Pig'den bahsedildiğini gördüm ki bulup bulacağım o kadardı.  

Mick Abrahams'ın grubu Blodwyn Pig ile bir hayli yıllar sonra ancak 2005 yılında tanışabilecektim. Bulduğum gibi birbiri ardına zaman içinde toplayabildiğim kadarıyla dinlemeye koyuldum. O ilk Jethro Tull'daki blues havası devam ediyordu. Bu İngiliz blues'unun; caz rock ve folk ile güzel buluşmasıydı. Jethro Tull'ın ilk albümünün çıkışından kısa bir süre sonra ayrılan gitarist Mick Abrahams, 1969'da kafasındaki British Blues rock albümü yapmak için Blodwyn Pig'i kurup, aynı yıl "Ahead Rings Out" albümünü çıkartacaktı. Bu albümü dinlediğimde gerçekten tutulmuş ve çok sevmiştim. Sonraki zamanlarda hem bu grupla hem de Mick Abrahams'ın solo olarak yaptığı albümleri dinledim ama ikinci Blodwyn Pig albümü eksik kalmıştı. Bu albümün karikatür çizimli kapağını görmüştüm ve çok sevmiştim ama dinleme imkanı bulamamıştım. Kısmet bu korona günlerine nasipmiş.  

Mick Abrahams, Jethro Tull'dan ayrıldıktan sonra Blodwyn Pig grubunu kuracak ve hiç vakit kaybetmeden 1969 Temmuz'unda "Ahead Rings Out" isimli ilk albümü yayınlacaklardı. British Blues'ın güzel bir örneğini veren bu çalışmadan sonra 1970'te de bu "Getting to This" adlı ikinci albüm gelecekti. Abrahams'ın kafasındaki blues tarzını işlediği bu Blodwyn Pig albümünde kadro aynen korunmuş. Mick Abrahams gitar ve vokalde yerini alırken, flütüyle Jack Lancaster o ilk Jethro albümün etkisini de yansıtıyor.  Ama Jack Lancester sadece flütle değil, keman, elektro keman, saksafon ile de katkı veriyor ve bu sayede Tull'dan caz rock yanıyla sıyrılıyor. 
İk albümde de bulunan Andy Pyle ( bas ), Ron Berg ( davul, timpani) gene Blodwyn Pig kadrosunda yer alırken bu albümde piyanosuyla Graham Waller'in gruba katıldığını görüyoruz. 

 Blodwyn Pig'in bu ve önceki albümünde blues rock tarzı British Blues'a has bir şekilde yansıyor. Progresif bir anlayışta caz rock buluşmalarına da şahit oluyoruz. Hani Jethro Tull ile ne farkı var derseniz Blodwyn Pig biraz daha şehirli ve tabiki folk ile barok ögelerinden arınmış. Sevdiğim gruplardaki bu yol ayrımları beni üzmez, tam tersine sevindirir. Neden derseniz? Sevdiğim gruptan bir başka sevdiğim grup çıkar da ondan. 

Blodwyn Pig benim için bir keşif değil hatırlama ama vakit bulur da bu grubu dinlerseniz yepyeni bir ada keşfedeceksiniz ama hiç ıssız değil. 

Aptulika
Koronavirüs Günleri











Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...