Bizim Selçuk (yani Selçuk Özkan) sabah sabah bana WhatsApp'tan yukarıda gördüğünüz fotoğrafı yolladı ve altına da şu mesajı yazmıştı:
"Dünya müzik tarihinin en büyük çakma ve sahtekar grubu. Bu Meksikalı grup, bu şekilde Mexico City'deki Azteca Stadyumu'nda 70.000 kişiye konser vermiş." dedikten sonra "Yuh yani" diye ekliyordu.
Sabah sabah bu afişi ve Selçuk'un notunu görünce oturduğum yerden yere yuvarlanıyordum. İlk anda bunun bir espri ya da (günün moda deyimiyle) feyk haber olduğunu düşündüm ama bizim Selçuk'u öyle kolay kolay feykleyemezlerdi.
Neyse içime bir kuşkudur düştü ve Selçuk'u aradım telefonu cevap vermedi. Ama bekleyemiyordum. Oturdum araştırmaya başladım ama bir halt bulamadım. O sıra aklıma Rod Evans'a bakmak geldi. Wikipedia'da şöyle bir bölüme rastgelecektim: "Deep Purple tartışması ve davası".
Rod Evans, Deep Puple'ın ilk kuruluşunda yer alan vokaliydi. Grubun ilk üç albümünde yer alan Evans grubun pop tarzında devam etmesini istiyordu. Grup rock yapma konusunda ısrarlı olduğu için yolları ayrılacaktı. 1969'da Evans, Deep Purple'dan ayrılmıştı ve bizde ondan sonra ne yaptı ne etti diye açıkcası merak etmemiştik. İşte Wikipedia'da yer alan "Deep Purple tartışması ve davası" bölümünde bizim için meçhul olan o bölümü öğrenecektim.
Evans, Deep Purple'dan sonra 1971'de Captain Beyond grubunu kuruyor ve 2 albüm yaptıktan sonra da müzik hayatından kopuyor. Bunu tabiki biz öyle biliyoruz ancak 1980 yılında "ticari marka ve sözleşme yasasını ihlal" gerekçesiyle hakkında açılan bir dava ile onun müzikten kopmadığını ortaya çıkartacaktı. 1970'lerin ortalarında karanlık işlerle uğraşan bazı kişiler, Rod Evans'a Deep Purple adıyla tekrar şarkı söylemesi için teklifte bulundular. İşin ilginç yanı da o tarihlerde Deep Purple dağılmış ve içinden Rainbow, Whitesnake, Gillan Band gibi gruplar çıkmıştı. Yani bilinen grupların orijinal kadrosundan bir eleman bulunacak ve (şimdiki tribute grupları gibi) tanınmayan elemanlardan kurulu bir gruba monte edilecekti. Evans bu üçkağıtçı adamların teklifini kabul etti.
Evans dışında orijinal Deep Purple üyelerinden hiçbirini içermeyen bu "sahte Deep Purple" Kanada, Meksika ve ABD'de birkaç konser vermiş. Dağılmış olsalar da bunu 1980 yılında fark eden Deep Purple elemanları avukatları aracılığıyla dava açar ve kazanarak tazminat alırlar. Sadece bununla kalsa iyi, kabağın en büyüğü de Rod Evans'ın başına patlar... Mahkeme sonucu Evans, grubun Mark I denilen döneminde yaptığı vokalistlik nedeniyle Deep Purple albümlerinden telif ücreti almayı bırakacaktı.
Peki bunu Meksikalılar ya da konser verdiği Kanada, hatta ABD'dekiler nasıl yedi derseniz? Bu biraz da bizde yapılan Mark Knopfler konserine Dire Straits diye gitmemize de benziyor. Bugün bile eski grupların elemanlarından biri (solo olarak) gelse biz ona o eski grup diye gidiyoruz. Ama Mexico City'de 1980'de yapılan bu konseri izleyenlerin anılarının olduğu bir blog buldum orada çok güzel bir kaç anektod var onları sizlerle paylaşayım:
"Hava kararıyordu ve birden ses kesintisi oldu ve herkesin beklediği grup sahneye çıktı: DEEP PURPLE !! ; “Smoke on the Water”ın uzak akorları duyuluyor ve sanki bir sihirmiş gibi hava değişmeye başladı, bulutlar stadyumun üzerinde toplanırken gök gürültüsü ve şimşekler çaktı, şaşırmış rock'çılar ıslık çalmaya ve grubu yuhalamaya başladı. Grup yaklaşık 30-40 dakika çalmaya devam ediyor ve artık maskaralığı sürdüremiyorlar, kalabalık öfkeleniyor ve sahadan çim parçalarını atıyorlardı."
"İlk vokalisti Rod Evans tarafından yönetilen sahte Deep Purple ve "Music is Friendship" şirketi bizi aldatmak için işbirliği yaptı, üzücü ama gerçek, bunca yıldan sonra bile bu şeyler Meksika'da olmaya devam ediyor."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder