Elbette Iggy Pop'da durulmalar da var, mesela artık konserlerinde pantolon üzeri çıplak olarak çıkmıyor. Ama sahneden seyirci üzerine atlama ( ki bu stage dive denilen şeyin mucidi de odur) ya da sahnede öngörülemeyen aşırılıklar ve şaşırtıcılıkları halen olabilir.
Iggy Pop'un bu yeni albümünün çıktığını duyduğumda açıkcası hiç ilgilenmedim. Zaten dikkat ederseniz 6 Ocak 2023 tarihinde yayınlanan albümü anca şimdi yazıyorum. Albüm uzun zamandır dinlenmeden, dinleme listemde uzun haftalardır duruyordu. Geçen hafta şöyle bir dinlemeye başladım ve "aman gene aynı şeyler" diyerek bırakıverecektim. Bugün bir işle uğraşırken tekrar çalmaya başladım. Amanın bir takıldım ki, açıkcası üç kere arka arkaya dinledim. Sanki karşımda 1960'ların sonunda The Stooges grubuyla proto - punk'ın temellerini atmış, kendi adına 19 albüm yapmış ve 75 yaşına gelmiş bir adam değil de... ilk defa karşılaştığım bir asi vardı.
Andrew Watt albümün prodüktörlüğünü üstlenmekle kalmamış, bütün parçalarda gitarları da çalmış. Bununla da kalmayan Watt bazı parçalarda bas gitar, keyboard, davul, piyano ile de takılmış. Gene bir multi-enstrümantalist olan Josh Klinghoffer da gitar , keyboards , piyano , org, bas gitar ile değişik parçalarda eşlik etmiş. Davula da Chad Smith geçince albümün grubu oluşmuş. Ama iş bununla da bitmemiş albümün bir de konuk listesi var ki, akıl ve hayal alır gibi değil.
Albümde Jane's Addiction'dan Dave Navarro , Eric Avery ve Chris Chaney'nin yanı sıra Guns N' Roses basçısı Duff McKagan , Pearl Jam gitaristi Stone Gossard ve davulcular Taylor Hawkins ve Travis Barker'ın konuk olarak yerlerini almışlar.
"Frenzy" ilke zımba gibi açılan albüm, "Modern Day Ripoff", "All The Way Down" gibi heavy ve punk örnekleriyle sürerken "Neo Punk" ile on yıllarca sürecek bir klasiğin ateşini yakıyor. "Neo Punk"ı dinlerken headbang, pogo yapasınız geliyor ve daha fazla bir şey demeyeceğim ve bu adamın karşısında şapka çıkarılır diyerek işin özetini sunacağım.
Punk çılgınlığını hala koruyan Iggy Pop yılların birikimini de "New Atlantis", "Morning Show" gibi parçalarda da bir öykü anlatıcı adam gibi kalın sesiyle bizi sürüklüyor. Biraz Punk biraz da David Bowie arkadaşlığını hissettiğimiz parçalarda pop art'ın müzikal izlerini de buluyoruz, öyle ki "The News For Andy"de de pop art'ın kurucusu sanatçı Andy Warhol'a da kısa bir selam var.
Iggy Pop yarım asır önce kimse yokken punk'ın ilk oluşumunu sağladı. Ona "Punk'ın Babası" dediler. Ona "baba" diyenler şimdi yaşlandı ve punk defterini kapadılar. Şimdi Iggy artık "Punk'ın Büyükbabası" ve torunları bile sahneden çekilirken... o "durun bakalım ben varken Punk bitmez" diyor. Sanırım (hatta sanmıyorum eminim) Punk, Iggy ile varoldu ve kapanışı da o yapacak... Ama daha çok beklersiniz.
Aptulika
Yazıyı bitirdik ama Iggy Pop ve son albümü "Every Loser" bitmedi. Aşağıdaki Videolarla devam ediyoruz:
Albümden "Frenzy" parçasının klibi:
"New Atlantis" :
Iggy Pop, Jimmy Kimmel'in proğramında:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder