26 Ocak 2020 Pazar

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 132


Yusuf Ziya Ortaç
 "Bizim Yokuş"
Akbaba Yayınları
 (1. Baskı: 1966)

Bir yokuşa bizim demek şimdilerde nasıl algılanır bilemem. Belki de bir çoğunuzun aklına bir tür özelleştirme yoluyla elde edilmiş bir yokuş gelebilir. Canım, bir de bu yokuş be!.. kim para verir de alır.... diyebilirsiniz. Bunların hiç biri değil bu yokuşta olan. Zaten buradaki rant için değil, aydınlanma yolunda gönülden tırmanılan bir yokuş. Ortada ne rantı olsun ki, tam tersine harikulade züğürtlüklerin efsaneleştiği bir yer burası. Yani Cağaloğlu ya da Osmanlı döneminde "yönetimin kapısı" anlamına gelen Babıali.

Eskiden yani "medya" isminin zuhur etmediği yıllarda gazeteciliğe "basın" denilirdi. Oldum olası ısınamamışımdır "medya" sözcüğüne. Bir geldi buldozer gibi her şeyi ezdi geçti, şimdi kendisi de çürük bir harabe halinde. Teknolojik gelişme basın yayın işlerini değiştirmiştir bunu anlarım ama keşke o Cağaloğlu müzeleşebilseydi. 

İşte o Cağaloğlu'na Sirkeci'den çıkılırken sapılan dar bir yokuş vardır, işte o "Bizim Yokuş"tur. Burası benim de yokuşumdu. Galiba kapanışı yapan kuşaktandım. Yusuf Ziya Ortaç'ın "Bizim Yokuş" kitabıyla aynı ismi taşıyan başka kitaplar da vardır. Şimdi hatırladığım aynı isimde bir kitabı da Rıfat Ilgaz yazmıştı. Aklınızda olsun bu isimde bu konuda yazılmış olan kitapları kaçırmayın derim, zira onlarda çok matrak anıları Okuyabileceğiniz gibi yanısıra Türkiye'nin politik ve kültürel tarihini de bulacaksınız. Bu arada "Medya" plazalarının böyle anı kitapları olur mu? derseniz tabiki olmaz çünkü onların "yokuş"u yok. Olsaydı bile "bizim" değil, "benim" derlerdi.

Şimdi gelelim Yusuf Ziya Ortaç'a. Elbette ki bu ismi 50 yaşın altında olanlar bilmez. Bu isim 1922'den 1977'ye kadar yani 55 yıllık bir zaman diliminde en uzun ömürlü olan mizah dergilerinden biri olan "Akbaba" yı çıkartmıştı. Ortaç bir karikatürist değildi, Türk şiirinin "Beş Hececiler" denilen şairlerinden biriydi. Aynı zamanda bir yazar, yayıncı hatta bir ara siyasete de girip milletvekilliği bile yapmıştı. Yusuf Ziya, onaltı yaşında iken "Bizim Yokuş"a adım atmış. Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren de çıkardığı "Akbaba" dergisiyle mizah ve karikatür adına önemli bir hizmeti yerine getirmişti. Kendisinin yazar olması sebebiyle bir çok Türk yazarının mizahın nabzını da tutmasını sağlamıştı. Akbaba dergisinde sadece yazarlar yoktu, mizahın nabzını tutan usta karikatüristlerimizde oradaki yerini almıştı.

Yusuf Ziya Ortaç'ın "Bizim Yokuş" kitabı hem Akbaba dergisi hem de Türk basın ve kültür tarihinin simalarını sunarken tarihi bir belgeyi de oluşturuyor.  Kitapta edebiyatımızdan Tevfik Fikret, Falih Rıfkı Atay, Halit Ziya Uşaklıgil, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Reşat Nuri Gültekin, Muzaffer İzgü, Adnan Veli Kanık (Orhan Veli'nin yazar olan kardeşi ve çok güzel mizah öyküleri yazmıştır), Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz... 
Karikatüristlerimizden Necmi Rıza Ayça, Turhan Selçuk, Orhan Ural, Semih Balcıoğlu, Nehar Tüblek, Cafer Zorlu, Zeki Beyner, Yalçın Çetin, Suat Yalaz, Ramiz Gökçe, Cemal Nadir Güler... 
Çizgi ustası Münif Fehim ve grafik sanatının ülkemizdeki öncüsü İhap Hulusi (ki kitabın kapağı da ona ait)...
Sosyolog Ziya Gökalp... 
Basın tarihinin gazete sahipleri ( ama onlar da gazeteciydi) Sedat Simavi, Ali Naci Karacan, Yunus Nadi...
Politikacılar Hasan Ali Yücel, İsmet İnönü, Nihat Erim...
Bunlar kitapta yer alanlardan aklımda kalanlar ve daha neler var ki sormayın gitsin.

Peki bu kitabı nereden mi bulacaksınız? 
Tabi ki bulamayacaksınız. Bulmanız için benim aziz dostum Hasan (Tan) Aga gibi eski kitap satışı yapan sahafları gezineceksiniz. zaten bu kitabı da okumam için o bana verdi. İyiki de vermiş, çok keyif aldım. 



Aptulika
aptulelcioglu@gmail.com



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...