4 Ekim 2022 Salı

Günlük Değil GÜNDELİK 0035 - Boğaziçi'ne küsen Deniz Kızı



Bir önceki GÜNDELİK'te 1969'da Kuzguncuk'taki evinden Boğaziçi'ne bakarak Deniz Kızı isimli şarkısını yapan Tünay Akdeniz'den bahsetmiştim. Siz hiç deniz kızı ile karşılaştınız mı bilemem ama benim gibi çocukluğu İstanbul Boğaz'ının bir köyünde geçmiş olanlar onların olduğunu bilirler. Sadece bizler değil, dedelerimiz de  onları tanırlar. Hatta onlar Boğazın karşı yakasından gazel okuyan Hafız Burhan'ı dinledikleri gibi Deniz Kızı Eftalya'yı hem görüp hem de dinlemişlerdir. Çocukluğumdan beri görmemiş olsam da o deniz kızlarının Boğaz'da yaşadıklarını bilirim. 

Bundan on yıl önce Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun "Resme Başlarken" isimli bir kitabını 1970'lerdeki bir baskısından bulmuştum. Bu kitabın şimdi de yeni baskısı var diye hatırlıyorum. Şu anda baktım ve 2004'te İş Bankası Yayınları'ndan çıkan bu kitabın baskısı şu anda tükenmiş. Dilerim yeniden baskı yaparlar. Zira o kitap Türkiye'nin resim sanatındaki serüvenini çok güzel sunar. Sadece resim sanatı mı? Bizim o deniz kızlarının izlerini de sunar. 

Hadi buyrun bir bakalım hele. 

Benim çocukluğumun geçtiği Kuruçeşme'de Reina'yı bilirsiniz. Hani o yılbaşında kahrolası terör saldırısının olduğu mekan. Yani Kuruçeşme ile Ortaköy arasında yer alan bu mekan benim çocukluğumda Lido diye bilinirdi. Hoş o sıra kalmış mıydı hatırlamıyorum ama dedem ve babam  oradan bahis ederlerdi. İşte o Lido'da Bedri Rahmi Eyüboğlu duvar resimleri yapmış. Bunu o şimdi baskısı kalmayan kitaptan okumuştum. Bedri Rahmi  orada duvarlara resim yapıyor ve resimlerde deniz ve boğaz üzerine olacak tabiiki. Akademi'nin efsane hocası o duvarlara resim çalışırken bir yanda da işçiler çalışıyor. O sıra duvarlara büyük usta Boğaz'ın deniz kızlarını resmediyor. O anda Anadolu'dan yeni gelmiş bir işçi ustanın yanına gelerek biraz da çekine çekine: "Bunlar deniz kızı değil mi?" diye soruyor ve ardından "Ben onları hiç görmedim ama sen gördün demekki" diyor. Bedri Rahmi o köyünden yeni gelmiş ve denizi bile ilk defa gören işçiyle sohbete başlıyor. Kitapta öyle güzel anlatılır ki bu anlar. 

Bedri Rahmi Eyüboğlu bizim o Boğaziçi'nin deniz kızlarını gördüğü için o duvarlara resmetmişti. Şimdi aradan yarım yüzyıldan fazla zaman geçmiş ve ortada ne Lido ne de Bedri Rahmi'nin o güzelim duvar resimleri var. 

Benim de yaşadığım bir şeydir duvarlara resim yaptırılır sonra o resim yapılan duvarların sahibi olan iş yeri batar ya da başka bir kurum olur ve duvarlardaki o resimler silinir. Bu sadece Bedri Rahmi için değil, birçok ressam için olmuştur. Hatta benim ülkemde tutuklanan heykel bile vardır. Evet 12 Mart ve 12 Eylül'de Kuzgun Acar'ın heykelleri tutuklanmış ve ardından da eritilerek infaz edilmişti. 

Biz gene gelelim Boğaz'ın deniz kızlarına. Dostlarım onlar bize küstü, artık görünmezler. İstanbul'u kaplayan beton yığını o deniz kızlarının mezarı oldu. 


Aptulika

4 Ekim 2022

23:41



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...