Everest Yayınları
(1. Basım Eylül 2023)
2013 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü'nü alan "İçeri Girmez miydiniz" isimli ilk kitabıyla tanımıştık Neslihan Önderoğlu'nu. Ardından gelen "Mevsim Normalleri" ve diğer öykü kitaplarını okumuş ve sevmiştim. Bana göre öykü önemli bir alandır, öyle ki Dostoyevski'nin, Tolstoy'un öykülerini romanlarından daha değerli bulurum. Zaten Dostoyevski'nin öykünün dehası Gogol'un paltosundan çıktığını söylemesi de boşuna değildir. Roman da önemlidir ama öykü, şiir gibi özel bir alandır. Bu yüzden Neslihan'ı hep öykü tadını iyi veren bir yazar olarak tanımıştım... ama şimdi son çıkan "Cüret" kitabıyla roman yazdığını görünce içimden biraz "eyvah" demedim değil hani. Açıkcası o öykülerindeki güzelliği bulamayacağım diye endişe duydum. Okuduktan sonra bu işin öykü tavrını koruyarak yazılmış bir roman olduğunu anlayacaktım.
Neslihan Önderoğlu'nun kitabını okuduğum zaman diliminde 4 haftalık "Görme Biçimleri"ni de yapıyordum ve bunların hepsine Neslihan da katıldı. Resim ve heykel sanatından örnekleri "Görme Biçimleri" içinde incelerken ben plastik sanatlar ile edebiyat arasından bağlar kurar olacaktım. "Modern Sanat" bölümünde soyut sanat ve kübizm örnekleri üzerine konuşurken Neslihan'ın romanındaki kahramanlardan antikacı olan Resul'un şu lafı dikkatimi çekecekti:
"Önemli olan hiç parçalanmamış gibi yepyeni görünmesi değil, kusurlarıyla güzelleşmesi. Güzelliği tamir etmiyordum böyle yaparak , onu görme şeklini değiştiriyordum. Yani aslında ona yepyeni bir anlam yüklüyordum."
Romandaki bu satırları bir yere not ettim, zira bu bir anlamda görme biçimlerine ve soyut sanata - modern sanata açıklık getirecek bir tanımlamaydı. Bunu ona da söyledim. Sonra Görme Biçimleri'ni bitirdikten bir gün sonra Neslihan bana yaptığı bir kolaj çalışmasını gönderdi. Bu benim çok hoşuma gitti zira sanat dalları arasında buluşmaların olmasından hep yanayımdır. Buna bir anlamda "Görme Biçimleri" etki etmiş ise (ki zaten amaçladığımda bu idi) bu beni mutlu eder. Yani o süreçte ilerde plastik sanatlar ile edebiyat buluşmaları yapma yolunda bir "Görme Biçimleri" olabilir diye düşünmeye de başladım.
Neslihan'ın "Cüret" romanı elbetteki resim ve heykel gibi plastik sanatlarla alakalı bir konuyu içermiyor. Güncelimizde olan bir konuyu öykü tadında romana taşıyor. Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısında alıntıyla bu yazıyı noktalayayım:
"Cüret, tüm “ötekileri” bir lincin gölgesinde, sarsıcı ve sancılı bir düzlemde karşı karşıya getiren bir roman. Neslihan Önderoğlu, bir evin içinden taşan trajedinin izini sürerken de, bir anda cehenneme dönen sokaklarda yaşanan arbedeyi anlatırken de engellilerin, mültecilerin, travestilerin, azınlıkların ve içten içe “çoğunluğun” korkusunu gözler önüne seriyor: Bir evin ve bir ülkenin sakinleri uzun zamandır patlamaya hazır vaziyette dolaşıyorsa fitili kim ateşler? En mazlum görünen midir o, en zalim olan mı? “Güç” el değiştirdikçe kurbanlarla failler de yer değiştirir mi?"
Romanı okuduğunuzda siz nasıl bulursunuz bilemem ama ben ilerde Neslihan'ın öykülerini ve romanlarını bir kolaj tadında "Görme Biçimleri"ne taşıyabilirim.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder