26 Aralık 2018 Çarşamba

15 Albümde 2018'in En İyi Kadın Bluescuları




15 - "Sister Mercy - "Diamonds"



Los Angeles'li grup April Brown'ın solisti 




14 -  Peggie Perkins - "Influences 





Peggie Perkins blues'tan caz'a kadar aranılan bir vokalist. Bessie Smith, Nina Simone izlerini süren Peggie Perkins, caz ve blues klasikleri konusunda inanılmaz genişlikte bir repertuara sahip




13 - Janiva Magness  - "Love Is An Army"



Geçen yıl çıkan EP (kısa albümü) beni daha çekmişti. Ancak bu yazıyı hazırlarken albümü tekrar dinlediğimde bu albüme haksızlık edip, 13. sıradan başlattığıma biraz üzüldüm hani. Gitarist Dave Darling'in prodüktörlüğünde çıkan "Love Is An Army" kan kırmızı kapağı ve mikrofonun el bombası haline gelmiş görüntüsü sizi yanıltmasın, bu Magnes'in savaşlara ve politik ortama duyduğu tepkinin yansıması. 






12 - Rory Block - "Confessions Of A Blues Singer"


Rory Block bir nevi zaman makinesi ile 1920'lere gitmiş. Klasik Delta bluescular gibi tek çekim kayıt yapmış. Solo ve akustik köklere bir geri dönüş.


11 - Maria Muldaur - "Don't You Feel My Leg" 
50 yıllık müzik kariyeriyle Maria Muldair, 41. albümünde bana çok güzel geldi. Yer yer caz tadına da varan eski tip güzel bir blues albümü.





10 - Shemekia  Copeland - "America's Child"
Shemekia Copeland'la uzun bir aradan sonra tekrar buluşmak güzel oldu ama itiraf edeyim ki eski zamanlarda dinlediğim kadar dinleyemedim bu albümü. Sanki Shemekia'nın Teksaslı yanı ağır basıyor gibi ve kapaktan da belli olduğu gibi ABD vurgusu kuvvetli. Trump'ı destekliyor mu bilemem.




9 - Vanja Sky, Mike Zito, Bernard Allison - "Blues Caravan"

Vanja Sky bu yıl ilk albümü  "Bad Penny"i çıkartmış genç bir kadın gitarist. Ruf Records daha önceden başka yeni kadın gitaristlerle yaptığı "Blues Caravan" dizisini bu sefer de Vanja Sky ile sürdürmüş. Gene Mike Zito ve Berdard Allison bu sefer de Vanja ile sahnedeler. 



8 - Marcia Ball - "Shine Bright"


Maria Muldair'den sonra müzikte bir başka elli yıllık abide. Piyanist, şarkı sözü yazarı ve vokalist Marcia Ball'ın efsane blues plak şirketi Alligator Records'tan çıkan "Shine Bright".



7 - Zoe Schwarz - "The Blues And I Should Have A Party"

  Zoe Schwarz'la beni tanıştıran müzik yazarı sevgili dostum Cenk Akyol oldu. O günden bu 4 albümüyle dinledim. Bu yıl da beşinci albüm ile devam ediyorum. 



6 - Ana Popovic - "Like It On Top"
Ana Popovic'in bu albümü açıkcası İstanbul konserinden önce beğeni sıralamamda  daha gerilerdeydi. O konserden sonra albümün Popovic'e müzikal olarak çıta atlattığına karar verdim. Bunda prodüktör olarak Keb' Mo'nun dahiliği de es geçilemezdi. Ben elbetteki daha önceki blues rock ağırlıklı havayı seviyordum ama bu albümdeki soul etkisi Ana Popovic'in hedeflediği yermiş ve buna da "Like It On Top" albümüyle başarıyla ulaşmış diyebilirim. 




5 - Layla Zoe - "Gemini"

Güçlü sesi ile Janis Joplin ekolünü günümüze taşırken, kendi imzasını da koyabilen Layla Zoe albümlerini iple çektiğim  bir bluescu.  Sanatçı son çalışması "Gemini"de ikili bir albümle karşımıza çıkmış. Birinci albümde akustik blues , ikinci albümde ise elektrik blues çalışmalarıyla. 



4 -  Beth Hart - "Live At The Royal Albert Hall"


Beth Hart bu yılı iki konser bir de Joe Bonamassa ile birlikte yaptığı üç albümle doldurdu. Yılın sonuna doğru çıkan Royal Albert Hall konseri tarihe oturacak bir albüm.



3 - Sue Foley - "The Ice Queen "



Sue Foley abartısız ve çok doğal bir albümle karşımızdaydı.




2 - Amanda Fish - "Free"



Samahtha Fish'in kardeşinden harika bir albüm. Bu çalışma ile ilgili yazımı daha yeni yayınladım. O yüzden sözü müziğe bırakıyorum.




1 - Lindsay Beaver -  " Tough As Love"


Albüm kapağından dolayı Lindsay Beaver'ı bir punkçı sanabilirsiniz. Beaver yepyeni bir isim ama eski zamanların ayakta davul çalıp, vokal yapan bluescu geleneğini günümüze taşıyor. 






Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...