Haftaya Başlarken yazımız bugün aynı zamanda yeni bir yılı karşılama yazımız olacak.
Yeni bir yılı karşılamaya hazırlanırken bu hafta sonu hayat bana bir sürpriz yaptı. Lise ve Üniversite yıllarımdan kalma kitap, dergi ve bilumum döküntülerimi annemin evinden almak için gittim. Bir sürü şeyle eskilere gidiyor insan. Benim için en önemlilerden olan 1970'lerin başından 1980'e kadar olan 16 ciltlik Milliyet Sanat dergileriydi. Onları babam biriktirmişti ve benim için babamdan kalan miras gibiydi onlar, iki gündür bayram çocuğu gibi bakıp bakıp duruyorum. Hatta oradan bir kaç alıntı yapar buralardan paylaşırım diye 42 yıl öncesinin bir sayısını açtım. Haftalık olarak yayınlanan derginin 2 Ocak 1976 tarihli sayısıydı ve kapakta "Yılın Sanatçısı Bedri Rahmi Eyüboğlu" yazıyordu. Dergi yılın en iyi sanatçısını okuyucu oylarıyla seçiyordu ve 1975 yılının sonunda da bu büyük ressamımız seçilmişti. Aradan kırk küsur yıl geçmiş şimdi böyle bir anket yapılsa acaba sonuç ne olurdu, düşünmek bile istemiyorum. Gene aynı dergiye şöyle bir baktım her hafta bol bol resim sergisi haberleri, heykel, müzik, sinema , tiyatro ve daha nicesi dolu dolu kültür ve sanat.
Bu hafta yapılan bir araştırmada ülkemizde kitap okuma oranı bin kişide bir kişi olurken, kültür ve sanat haberlerine ilgi on binde bir. Oysa çocukluğumun ve ilk gençliğimin geçtiği yıllarda her gazetenin mutlaka bir kültür sanat sayfası olurdu. Şimdi böyle sayfayı sadece iki gazetede buluruz ancak... hoş onlar da kültür ve sanat üzerine yapılan etkinliklerin info ya da basın bültenlerinden kes- yapıştır yazılarından ibarettir.
Durum vaziyet böyleyken yeni yılın yani 2019'un akıl, bilim, sanat dolu bir yıl olmasını isterim. Bu size "çok uçuk" hatta "nafile" bir istek gelebilir ama hepimiz buna kitap okuyarak, tiyatroya... konsere giderek başlayabiliriz. Mesela ben üniversite yılarımdan sonra neredeyse hiç tiyatroya gitmez oldum. En son izlediğim oyuna bakarsak o da 5 yıl önceydi. Bu yıl mutlaka tiyatroya gitmeyi planlarım arasına aldım. Sözün özü aydınlık günler istiyorsak önce biz aydınlanmalıyız.
2019'un akıl, bilim, sanat dolu bir yıl olmasını arzu ediyorum... evet "nafile" de olsa... Peki ya siz?
Blues Perişan blog'a başladığımda bana yazılarıyla destek veren can dostum Geronimo Yalnızkartal vardı. Uzunca bir zaman geçti dostlardan Yiğit Elvis İlgü'den yazı istedim. Onu takiben müzik yazarı Cenk Akyol yazılarıyla bizlerle birlikte oldu. Böyle bir kadro oluşturduk. Bu yılın son aylarında Açık Radyo'da programlarını tutkuyla dinlediğim Meral Akman yazılarıyla birlikte olmaya başladı. Meral'in yazılarını okumak beni öyle keyiflendiriyor ki. Her bir yazı yeni bir kıtanın keşfi gibi oluyor benim için.
Radyo benim için bir büyük tutku...hem dinleyici hen de programcı olarak. Blues Perişan radyo programımı yaptığım Rock FM'den dostlarımı da yazılarıyla burada görmek istedim ve ilk önce Sezen Aladağ sonra da Okan Meriç beni kırmayarak yazmaya başladı. Ha unutmadan söyleyeyim Sezen'in yeni yazısı bu hafta Blues Perişan'da olacak.
Bu yıl neredeyse Blues Perişan radyo programına başlıyordum. İnternet radyosu olarak yayın yapan Radyo Dinlemek İçin Bir Site ne yazık ki yılın onunda yayın hayatına son verince hayaller suya düşecekti. Ancak bu radyonun kurucusu Andaç Işık yazılarıyla bizimle birlikte olacaktı.
2018'de yeni yazarlarımız oldu ama bu kadar mı? Ankara'dan Bülent Seyitdanlıoğlu her hafta müzik tarihinden dokunuşlarıyla bizlerle birlikte oldu. Son olarak da Byfuss yazılarıyla albümler üzerinde yürüyerek hiciv dolu yazılar yazdı.
Blues Perişan blog'da
Geronimo Yalnızkartal ,
Yiğit Elvis İlgü,
Cenk Akyol,
Meral Akman,
Sezen Aladağ,
Okan Meriç,
Andaç Işık,
Bülent Seyitdanlıoğlu,
Byfuss,
ve ben yani 10 yazarlık bir kadroyuz.
2018'i böyle noktalarken, yeni gelecek yılın hepiniz mutluluk getirmesini dilerim.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder