Beth Hart'ın 4 Mayıs 2018 tarihinde İngiltere'nin görkemli konser salonu Royal Albert Hall'da verdiği konserin kayıtları ikili konser albümü olarak geçen hafta piyasaya çıktı. Beth Hart 'ın "Live At The Royal Albert Hall" albümünün CD ve diğer dijital formatları yayınlandığı gibi plak olarak da çıkartılmış.
"Get Ready To Rock" isimli müzik sitesinde Pete Feenstra bir konser izlenimi yazısını, "Bağımlılık tedavisi hiç bu kadar önemli olmamıştı." sözleriyle noktalıyordu. Buradaki bağımlılık bir uyuşturucu falan değildi....yazar Beth Hart konserinden sonraki bağımlılıktan bahsediyor ve bunun tedavisinin mümkün olmadığını vurguluyordu. Bu yazı 4 Mayıs 2018'de Beth Hart'ın turnesinin İngiltere ayağında, Londra Royal Albert Hall'de verdiği konserin ardından kaleme alınmış, övgü dolu konser kritiklerinden sadece biriydi.
İşte o övgüler alan bu konserin kayıtları ikili konser albümü olarak geçen hafta piyasaya çıktı. Beth Hart 'ın "Live At The Royal Albert Hall" albümünün CD ve diğer dijital formatları yayınlandığı gibi plak olarak da çıkartılmış.
Joe Bonamassa ile birlikte çıktığı konserler ve albümlerle tanıdığımız Beth Hart, 2016 yılında çıkarttığı solo albümü "FIRE ON THE FLOOR" ile tek başına da büyük bir başarı yakalayacak ve üç bölümden oluşan geniş bir coğrafyaya (hatta İstanbul'a da gelmişti) yayılan uzun bir turneye çıkacaktı. Küçük büyük mekan ya da kasaba şehir demeden konserlerine aynı coşkuyla çıkan Hart'ın sesinin görkeminin yanısıra kimi zaman piyanonun başına geçtiğinde piyanistliğinin de mahirliğine şahit oluyorduk.
İşte bu turnenin İngiltere ayağında Beth Hart, efsanevi konser salonu Royal Albert Hall'de muhteşem ötesi tarihi bir konser verecekti. Geçen hafta piyasaya çıkan bu konserin albümünü dinlerken buna bizler de vakıf olduk.
Beth Hart konsere Jon Nichols (gitar), Bob Marinelli (bas) ve Bill Ransom (davul)’dan oluşan grubuyla Royal Albert Hall'daki konserine çıkmış.
Fotoğraf : Christie-Goodwin |
Alkışlar eşliğinde sahneye çıktığında müziksiz olarak dupduru vokaliyle “As Long As I Have A Song”a başlıyor. Seyircinin kimi zaman alkışları yükselirken kimi zaman da büyülenmiş sessizliğinde parçayı akapella olarak seslendiren Hart, daha ilk dakikada izleyenleri kucaklayarak, büyük bir ilgi odağı oluşturuyor. Bu ilk girişten sonra Hart, gruba dönüyor ve “For My Friend” parçası ile rock moduna geçerken, konser tam gaz başlıyor.
Konserin bir başka güzel yanı da Beth Hart'ın enerjisi dinleyici ile de eşleşiyor bazı parçalara katılan seyirci sanki grubun beşinci elemanı gibi.
Kimi zaman piyanosunu başına da geçen Hart, bir ara grubu dinlenmeye alarak, "Take it Easy On Me", "Leave The Light On", "Mama This One's For You" ve "My California" parçalarını birbiri ardına tek başına seslendiriyor. Özellikle "Leave The Light On"da Beth Hart ve piyanosu sanki bir orkestra etkisinde.
Albümün her bir anı ve her bir şarkısı uzun uzun anlatılabilir ama ben burada keseceğim. Çünkü albümü edinip, dinlediğinizde teklifsiz o konserin içinde hissedeceksiniz kendiniz... hem de öyle gözlerini kapamanıza da gerek yok hani.
Yazımın sonuna Blues Matters dergisinin müzik yazarı Glenn Sargeant'ın 4 Mayıs'ta verilen Royal Albert Hall konserinden sonra kaleme aldığı ve 8 Mayıs'ta yayınlanan konser kritiğinden bir ufak alıntıyla bitirmek isterim. O yazıda Sargeant, " Özel bir terapi seansına girmiş gibiyim. Ama sonra bunun onun için de bir 'terapi' biçimi olduğunu anlıyorum." diye özetliyor konseri.
Beth Hart'ın "Live At The Royal Albert Hall"albümü sadece bir konser albümü diye değil, tarihsel bir belge diye de bulundurulmalı.
Aptulika
Ufak çaplı notlar:
* Albümü çok abartmış da olabilirim. Kim bilir yıllar sonra abartmışım be diyebilir miyim bilemem, ama açıkcası şu andaki duygularım bunlar.
* Ben Beth Hart'ın konserlerinin stüdyo kayıtlarından daha değerli olduğunu düşünüyorum ve bunu bir kez daha gördüm.
* Peki öyle de geçen yıl İstanbul'a konsere geldiğinde niye hiç haz etmedim. Bunun sebebinin de yüksek bir sahnede ve ayakta konseri izlemek durumundan dolayı. O konseri oturma düzeni içinde ve anfi tiyatro konumunda izlemeyi isterdim. Ama nedendir bilmem yanlış bir kanı bir mikrop gibi yerleşti çıkmıyor. Efendim neymiş rock konseri koltukta izlenmezmiş. Bazı konserler için öyledir gene aynı yerde ama başka salonda izlediğim Ana Popovic konseri ayakta izlenecek konserdi ama Beth Hart öyle izlenmiyor. Aynı şeyi Mark Knopfler konserinde de yaşamıştım ve bence çok yanlıştı.
*Yapacak bir şey yok böyle gelmiş böyle gidecek. Hem alan razı veren razı güle oynaya gidiyor işte. sana ne be adam derseniz. Yerden göğe haklısınız.
* Susar otururum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder