1970'lerin müzikte en harika yanı deneysele, buluşlara ve bil cümle yeniliklere olanak veriyor olmasıydı. Bu konuda rock müziği de hayli debdebeli ve verimliydi. Progresif rock adının anlamına hak verircesine ilerici ve şanı bugünlere yürüyen bir alandı. Caz müziğinde de Miles Davis denenmedik bir şey bırakmadı. O dönemde seçkin hatta elit kesime dönük denilen caza popüler müzik dinleyicisi bile kulak kabartır olmuştu. Bu genişleme cazın düzeyini düşürmediği gibi daha da yükselticekti. O anlarda caz müzisyenleri kimi zaman pop caz kimi zaman caz rock sentezlerine ulaşarak caz içinde fusion denilen tarzı armağan ettiler.
İşte o zamanlarda rock kulvarında yer alanlar da caz ögelerini müziklerine katarak başka bir deneyime başladılar. Caz Rock tarzının iki özel grubundan biri Blood Sweat and Tears diğeri de Chicago benim için o dönemin unutulmazlarındandır. Onlar caz tarzının 1950'lerdeki Big Band geleneğini rock müziğine taşıyarak adeta "nefeslilerden kurulu bir rock'n roll orkestrası" oluşturmuşlardı.
2023'ün Eylül ayı sonlarında çıkan bu albümde 12 parçada funk, progresif rock ve psychedelia'dan gelen etkilerle duygulu caz-rock sunuyorlar.
Ed Durocher(Gitar), Tim Iskierski (Davul), Erika Einarson (Perküsyon), Bryn Herperger (Bas), Garrett Malenko (Trompet), Benjamin James Hill (Trombon), Aaron Bartel (Bari Sax) ve Anatol Rennie (Klavye/Synth) kurulu kadrosuyla Apollo Suns'ın bu ilk uzun albümü. Daha önceleri EP (mini albüm) çıkaran grup bu albümde prodüktör olarak Ben Kaplan ile çalışmış.
Apollo Suns müzik adına zihin açıcı bir grup ama vaktini müziğe ayıracak kulaklar için. Grubun " Departures " albümü özel bir şeyler arayanlara gözü kapalı tavsiye edilir.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder