Bu hafta sonu Cem Karaca’nın hayatını konu alan “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filmi vizyona girdikten bir gün sonra mahkeme kararıyla durdurulduğu haberi çıktı. Bu durumun Cem Karaca'nın eşi İlkim Karaca’nın yaptığı başvuru sonucu gerçekleştiği anlaşılacaktı.
Filmin gösteriminin durdurulduğu haberinden bir iki saat sonra Cem Karaca'nın oğlu Emrah Karaca tarafından, filmin gösteriminin devam ettiğine dair sosyal medya paylaşımı olacaktı.
Filme danışmanlık yapan Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca da bir basın toplantısı düzenleyerek tepkisini dile getirdi:
“İlkim Karaca’yla babamın eserleriyle alakalı bir ortaklığım söz konusuydu. 2018 yılında kendi tasarrufuyla haklarını Tüm Yıldızlar Yapım’a sattı. ‘Bana sorulmadı, benden izin alınmadı’ gibi varsayımlarla filme dava açtı. Kendisine yapımcılar aracılığıyla ulaşıldı, ancak 16 milyon lira para talep etti. Bu, karşılanması mümkün olmayan bir rakam. Film 1987’de bitiyor. Ondan izin almamızı gerektirecek bir durum yok. Babamın 2000’li yıllarda evlendiği bir kadından ben neden icazet alayım?”
Aynı basın toplantısında yapımcı Aytaç Ağdağ, durumu aşağıdaki sözlerle özetleyecekti:
“Müziklerin tüm haklarını ödedik, buna rağmen böyle bir ara karar çıktı. Mahkeme, gösterimin durdurulması için İlkim Karaca’dan 3 milyon 500 bin lira teminat talep etti. Bu teminatı yatırırsa filmin gösterimi durur. Yatırmazsa devam eder. Gösterim durursa o 3 milyon 500 bin lira bize verilecek ama harcadığımız 90-95 milyon liranın yanında bu rakam ne ki?”
Filmin üzerinde bu tartışmalar sürerken pazartesi günü akşama doğru Moğollar grubunun gitaristi ve Cem Karaca'nın çalışmalarında (özellikle de1980'lerin ikinci yarısından sonra neredeyse yaptığı her çalışmada) yanında olan Cahit Berkay kişisel facebook profilinden şu açıklamayı yapacaktı:
"Herkesten ricamdır;
Cem Karaca’nın Gözyaşları’nı sinemalardan geri çekmeye çalışanlara Cem’e ve filme sahip çıkarak cevap verelim!
Fırsatını bulduğu anda Cem Karaca’nın aile yadigarlarını, şarkıları üzerindeki 1/4 haklarını satan kadının ne olduğunu iyi bilenlerden biriyim!
Ayrıca o gece Cem fenalaştığında taksi çağırmak yerine karşı dairedeki Emrah’a haber verse ya da ambulans çağırsa acaba Cem hala aramızda olur muydu diye de düşünmeden edemiyorum. Şöförün sırtında Cem’i hastaneye götürürken kim bilir ne kadar zaman kaybedildi sorusu hep aklımda…
Film bugün sinemalarda. Yarın ne olacağı belli değil. Başka bir planınız yoksa mutlaka gidin ve izleyin!"
Cahit Abi'nin mesajı bu şekildeydi ve paylaşmayı gerekli buldum.
***
Aptulika Notu: Filmin yönetmeni, Cahit Abi, Emrah Karaca ve Cem Karaca'nın ikinci eşi tanıdığım insanlar. Bu konuda kimseye haksızlık etmek istemem. Elbetteki mirasçıların hakları vardır ama Cem Karaca Türkiye'de rock müziğine öncülük etmiş bu nedenle de ülkemize malolmuş bir sanatçıdır, keşke onun aziz hatırasına gölge düşürülmeseydi. Müzik yazarı dostum Cumhur Cambazoğlu yazısında "CEM KARACA'NIN ANISINA YAZIK OLUYOR" başlığını atmış. https://www.sinemamuzik.com/detay/cem-karacanin-anisina-yazik-oluyor?fbclid=IwAR09R2cKoALQ1vMPGGdlZPr8TmgxnSs0G98E4Cy1ieyoA7PVZN4Q7SiQSvE
Cem Karaca'nın anısına ne "Yazık olur" ne de "Gölge" düşer, ama biz niye böyle olduk, niye bu değerlerimizi yaşatamıyoruz. Niyetim bir tartışma yaratmak falan değil. Filmi de daha izlemedim... ama sadece bu konuda değil ama genel olarak bir yazı yazmak istiyorum. Çünkü öyle çok içim birikti ki... Yazar mıyım yazmaz mıyım bilemem ama içimde birikenleri artık söylemeden de edemiyorum. Hem Cem Karaca'nın hem Barış Manço'nun hem de Erkin Koray'ın bize verdiklerini öyle rahat çamurlaştırıyoruz ki... kahrolmamak imkansız.
1 yorum:
Bu kadar camurlugun ustune iki soz soylemeden de durulmaz yani.
Yorum Gönder