Geçen hafta Suriyeli edebiyatçı Nihad Siris'in romanına yer vermiştim. "Sessizlik ve Gürültü" isimli bu romanın Ortadoğu coğrafyasının politik atmosferini anlatması açışından önemini vurgulamıştım. Bu romanı okuduktan sonra Hüsnü Mahalli'nin bu kitabını da bulmam devam niteliği taşıdı. Aslında bu kitabın adından yola çıkan Mahalli ve Ayşenur Arslan'ın birlikte yaptıkları televizyon programından da aşinaydım ama kitap da tamamlayıcı oldu hani.
İtiraf etmem gerekirse bundan 18 yıl önceleri Hüsnü Mahalli ismine hep mesafeli olmuştum. Ancak bu kitabı okumam sayesinde onun Ortadoğu konusunda uzman bir gazeteci olduğunu anlayacak ve de bu uzmanlığın da masa başında oturarak değil oralarda dolaşarak... bizzat bu coğrafyanın nabzını tutarak oluştuğunu kavrayacaktım.
Şimdi bir süreliğine kitaptan uzaklaşıp, kendi lise yıllarıma döneceğim. 1970'lerin sonu okuduğun gazeteyi sokakta koltuğunun altında taşımak yürek ister. Sağcı bir bölgeye elinde Milliyet'le dahi girsen sorun olur ama dayak yeme ihtimalin azdır. (Bu arada bugünkü Milliyet ile o dönemkini sakın ola katıştırmayın. ) Diyelim elinde Cumhuriyet var, sağcılardan "Gomonist" diye dayak yemen garanti. Fakat 1980'lere bir kala bazı sol grupları Cumhuriyet de kesmiyor, hadi söyleyeyim biraz "ılımlı" hatta "revizyonist" bulunuyor ve yeni çıkan "Demokrat" gazetesi daha devrimci çizgide görülerek alınıyordu. İşte o sıralar ben de "revizyonist" denilen Politika gazetesini de alır olmuştum. Politika gazetesi de Cumhuriyet'e göre biraz daha sosyalistti ama sol içinde bazı gruplar eleştirirdi. Ben o sıralar bu gazetedeki yazıları sever olmuştum...hem Cumhuriyet'i hem de Politika'yı alırdım. İlk dönem İsmail Cem'in yönettiği gazete Disk desteğinde çıkıyordu ve çizgi biraz TKP çizgisine yönelecekti. (Bir dip not daha yapmam gerekecek: O dönem TKP yasak partiydi). Zaman tünelindeki yolculuğumu burada noktalayayım ve tekrar kitaba döneyim. İşte o dönem benim okuduğum Politika gazetesinin dış haberler servisinde Hüsnü Mahalli, Ortadoğu haberlerini hazırlıyormuş. Yani tanışıklığım o zamanlardan ismini bilmesem de varmış.
Üniversite için Suriye'den ülkemize gelen Mahalli, ilk olarak İTÜ'de mühendislik okumaya başlamış. O dönem yakın arkadaşlarından biri de gençlik liderlerinden Harun Karadeniz. Kitapta Hüsnü Mahalli'nin o yıllardaki anılarından bölümler de yer alıyor. Daha sonrasında mühendisliği bırakıp Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu'na giriyor ve burayı 1977'de bitiriyor.
"Maniki Dünya"da Hüsnü Mahalli'nin üniversite yıllarındaki eylemlerden örülü anıları kısaca veriliyor ve ardından günümüze dek gelen Ortadoğu coğrafyasında olanlar anlatılıyor. Üstelik bu coğrafyadaki politik liderler kimi zaman insani kimi zaman mizaha varacak şekilde yansıyor. 300 sayfalık kitapta Ortadoğu'nun 50 yılını eksiksiz buluyorsunuz. Kitabın girişinde yer alan ilk 36 sayfada bu coğrafyanın 100 yıl öncesi, Lawrence, Wooley, Bayan Bell gibi sömürgeci, emperyalist kahramanlarla harika bir şekilde anlatılmış. O 36 sayfa okurken gözünüzde bir film gibi canlanıyor. 1900'lerdeki bu maceranın kahramanlarından biri de Agatha Christie ve onun Pera Palas'tan sonra kalmayı en çok sevdiği Halep'teki Baron's Oteli de bu sömürgeci paylaşıma dekor oluyor. İlk 36 sayfada anlatılan bu bölüme eşlik eden fotoğraflar da kitabın sonunda yerini almış.
Hüsnü Mahalli'nin "Maniki Dünya" kitabını hem bu coğrafyayı tanımak isteyenlere hem de bizim bu coğrafyaya itilmemizi anlatan uyarıları dikkate almak isteyenlere tavsiye ederim. Kitabın arka kapağında yer alan yazıda : "Arabistanlı Lawrance 100 yıl önce Ortadoğu'nun haritalarını çizdi...Maniki dünyanın her yerinde. İslam coğrafyasında." diyerek devam ediyor. Saddam, Mübarek, Aliyev, Elçibey, Kaddafi, Hariri, Arafat, Kral Hüseyin, Talabani, Petrosyan, Ahmedinecat, Hatemi, baba ve oğul Esad'lar, Koçaryan , Petrosyan ve diğerleriyle konuşan Mahalli, bir çok ülke ve savaşı da gidip görerek bize yansıtmış. "Hikayeler ve anılar. Maniki dünyayı anlatmak için. Oturup yazdım işte. " diyen Mahalli, "Dünya maniki olmasın diye" bu kitabı yazdığını da söylemeyi ihmal etmiyor.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder