Usta baterist Asım Ekren'i dün (26 Nisan 2021) kaybettik. 2011 yılında lenf kanserine yakalanan sanatçı 70 yaşında yaşamını yitirdi. Onun müzisyenliğinin önemini hem plak kayıtlarından hem de bir kez konserde dinleme bahtiyarlığına erişmiş biri olarak bilirim. Ancak Asım Ekren'in ardından çıkan yazılarda hayat hikayesi ağırlıklı olarak evlilikleri üzerineydi. Bu evliliklerden biri de Turgut Özal'ın kızı ile olunca ister istemez "Davul ve Jaguar Partisi" konu edilecekti. Tabii onun hayatında en az bahis konusu olan da müziği olacaktı.
Dün Asım Ekren'in ölüm haberini vereyim ama bunu müzisyenliğine vurgu yaparak yazmalıydım derken, Ünal (Vanii) abiyi aradım. Ondan bir şeyler söylemesini istedim. Hiç olmazsa bir müzik insanının ardından bir müzik insanı kelam etsin ve haberi böyle sunayım dedim. Sağolsun Ünal Abi ertesi gün şu satırları göndermişti:
"Güzel insan, İstanbul Gelişim'in müthiş davulcusu Asım Ekren de sessiz sedasız aramızdan ayrıldı. 1990 senesinde tanıştık kendisi ile. Her daim gülen, sevecen bir kişiliği vardı. Işıklarda uyusun. Tüm sevenlerine, yakınlarına sabır diliyorum. "
Asım Ekren'in ölümünün ardından Ünal Vanii'nin bu sözleriyle haberi noktalayacaktım. Ancak bir süre sonra didiklemeye başladıkça sisler açılacaktı. Ülkemizin önemli caz sitelerinden Cazkolik'te Feridun Ertaşkın'ın 2009'da Asım Ekren'le yaptığı röportajı bulacaktım. İşte ondan sonra da her şey birbiri ardına açılacaktı. Sonrasında eski plaklar ve derken diğer kaynaklarla aşağıdaki yazıyı çıkartacaktım.
1951 yılında Adapazarı'nda dünyaya gelen Asım Ekren'i ilk önce 1966 yılında Ali Atasagun'un kendi adını taşıyan dörtlüsünde görüyoruz. Bu grubun kadrosunda Uğur Dikmen (org), Oğuz Durukan (bas) ve bateride de 15 yaşındaki Asım Ekren yer alıyor. Ali Atasagun Dörtlüsü o yıl yapılan Altın Mikrofon yarışmasında "Yarim" adlı bestesiyle finalist olacaktı. Daha sonra bu kadroya saksafoncu Çetin Yorulmaz katılacak ve grup, "Ali Atasagun ve Dört Harami" adını alacaktı. Bir süre sonra da Atasagun yurtdışına gidecek ve grup "Haramiler" ismini alacaktı.
1967 senesinde bağımsız bir grup haline gelen Haramiler, dönemin plak şirketi Sayan adına "Gimme Some Lovin' - I Got You - Friendship , I'm Looking For A Saxophonist" plağını çıkartacaktı.
1970 yılının Ekim ayında Asım Ekren'i İstanbul Gelişim Orkestrası'nın kuruluşunda görüyoruz. İlk konserini Öztürk Serengil'in işlettiği Lalezar'da veren bu orkestrada Garo Mafyan, Attila Özdemiroğlu, Uğur Başar, Selçuk Başar gibi müzik ustaları yer almıştı. Asım Ekren, İstanbul Gelişim'in kadrosunda 40 yıl gibi bir süre yeralacaktı. Asım Ekren, "İstanbul Gelişim ile Chicago Transit, Blood Sweat and Tears gibi o dönemin caz rock gruplarının repertuvarları ile içli dışlı bir dönem geçirdik. Bunun yanısıra Sergio Mendes, Antonio Carlos Jobim latin müzik ile tanışmama neden oldu ve bu tarz bundan sonraki müzik tarzımı belirledi. O dönemden beri de en ilgi duyduğum ve çalmaktan da en fazla zevk aldığım tarz latindir." diyerek o günleri özetliyor.
Usta baterist davulculuğunun ekollerini ise şöyle anlatıyor, "Blood Sweat and Tears ve Chicago dönemlerinde Boby Colomy, Daniel Seraphine hastasıydım ve taklitçisiydim. Sonra Bill Cobham enerjisi ile tanıştım ve ister istemez ben de daha sert ve tuşeli çalmaya başladım zaten. Sonra bir Steve Gadd çıktı ki ortalığa çok farklı bir lezzetle tanıştım ve uzun süre resmen fanatiği oldum... Sonrasında da malum Dave Weckle ve Vinnie Colaiuta’yı dinliyor ve dehşete düşmekten kendimi alamıyorum. Benim için hakikaten insanüstü varlıklar."
1990'lı yıllarda Kültür Bakanlığı’nın "Devlet Modern Folk Müzik Topluluğunda" pek çok müzisyen ile birlikte müzik çalışmalarıma devam eden Asım Ekren, 2009 yılında Cengiz Özdemir ve bas gitarist Eylem Pelit ile birlikte modernize edilmiş Türk Halk Müziği ezgilerini enstrümantal olarak yorumladığı "Folkestra" isimli bir grup kurdu.
Benim kendi adıma toparlayabildiklerim bunlar. Dilerim bir kum tanesi kadar da olsa bir müzik insanı, baterist olarak Asım Ekren'i anlatma adına not düşmüşümdür.
Renkli yaşamıyla (politik alanda kızdığımız ama gene de bizi gülümseten) anılarda yaşayacak olan ama en önemlisi bizim müzik evrenimize dokunan Asım Ekren'i unutmamız ne mümkün.
Işıklar içinde uyu büyük usta!
- Aptulika -
Kaynaklar:
- Bir Metamorfoz Hikayesi - Münir Tireli - Arkaplan Yayınevi /2005
- cazkolik - Asım Ekren; Müzikte geçen 45 yıl - https://cazkolik.com/icerik/asim-ekren-muzikle-gecen-45-yil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder