Murat Beşer’in “Yoldan Çıkmış
Simalar” kitabı 2016’nın son aylarında çıkmıştı. Bu zaman diliminde Murat bir
çok yerde imza günü yaptı. Bunlara ben de katıldım. Hatta kitapta bahsi geçen
portreler de bu imza gününde yer alarak imza verdi. Sohbetler, anılar tadına
doyulmaz anlar yaşadık ve yaşıyoruz da.
Murat Beşer’in “Yoldan Çıkmış
Simalar” kitabı için ilk imza günü Kadıköy Mephisto Kitabevi’ndeydi. O imza gününde kitapta yeralan simalardan bir
kısmı da bulunmaktaydı. Bu simaların en önemlisi de tabi ki Apaçi Ayhan Abi
idi. Bu onu son görüşüm olacaktı. Gene kitapta
portresi bulunan Doktor Gökhan da oradaydı ve Ayhan abinin sağlık
durumuyla ilgilenen biriydi. Gökhan kanserin ilerlediğini söyleyecekti ve
“Aptül, onu belki de son kez görüyoruz” diyecekti.
Ayhan abinin saçları gitmiş
ve oldukça zayıflamıştı. O zayıflamış suratında onu tanıtan güzelim
gülümsemesiydi. Birbirimize sarıldığımızda Ayhan abinin kemiklerini
hissediyordum.
Kadıköy Mephisto kitabevinde
30 Ekim 2016 günü gerçekleşen ilk imza günü benim için hem güzel hem de
üzücüydü. Apaçi Ayhan kitapta çizdiğim portresinin yanındaki sayfaya, “Canım
kardeşim Abdul ölümsüzlüğe ulaştığım bu kitap ile sonsuza dek beraberiz. Ne
mutlu bana.” yazarak imzalayacaktı. İmza günü dönüşü evde kitabın o sayfasını
açarak baktım, kokladım ve kendimi tutamayarak ağladım. Onun abiliğini, sıcaklığını
çok özleyeceğim.
İkinci imza günü 26 Kasım
2016’da gene Kadıköy’de gerçekleşecekti. Bu sefer buluşma yerimiz Akademi
kitabevi’ydi. Orada da kitapta yeralan isimlerden bir kaçı vardı ama Apaçi
Ayhan abi yoktu. Doktor Gökhan sağlık durumunun ağır olduğunu söyledi. Gelmek
istemiş ama evden çıkmasına imkan yokmuş. Takvimler 3 Aralık 2016’yı
gösterdiğinde ise Apaçi Ayhan abiyi yitirecektik. O hafta içinde kitabın
lansmanı vardı ama Murat Beşer bu tarihi ertelemeye karar verdi.
Kitabın lansmanı 15 Aralık 2016’da
Beyoğlu, Tünel’deki Bahçe’de yapıldı. Orada herkes vardı. Hatta bir ara etrafa
bakındığımda Ayhan abinin de orada olduğunu hissettim. Saat 20.00’de kitap
lansmanı için kokteyl vardı. Ardından da Dj kabinine geçip, çalacaktım. Kabinin
üstünde Apaçi Ayhan abinin portresi vardı. Sanki oradan bana bakıyordu.
APTULİKA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder