7 Ekim 2015 Çarşamba

Keith Emerson tuşu



Erkin Koray’ın 60’lı ve 70’li yıllar için kullandığı “Uzayda bir elektrik hasıl olmuştu.” sözü o dönemleri en iyi özetleyen tanım olsa gerek. Öyle bir elektrik ki hani hala o peşinden koşup bir türlü yakalayamadığımız “Aydınlanma Devrimi”nin patlaması gibiydi. Rönesans insanlık için nasıl bir büyük açılımsa bu senelerde olanlar da yirminci yüzyıl için aynı düzeyde bir gelişmeydi.
Müzik alanında yaşananlar aklı yerinden oynatacak denli bir şeydi. İngiltere’den çıkan progresif rock türü, rock müziğini senfonik bir hale getiriyordu. Bu isimlerin başında da Emerson, Lake and Palmer üçlüsü geliyordu. Soyadlarının birleşiminden oluşan bu grup üç kişiden ibaretti ama çalmaya başladıklarında kocaman bir senfoni orkestrası kalibresindeydi.  Emerson, Lake & Palmer ya da kısa haliyle ELP grubu Londra’da 1970 yılında kurulmuştu.  Davulda Carl Palmer yer alırken vokal, gitar ve bas gitarda Greg Lake tam tekmil takılıyordu. Bu muhteşem super oluşumun üçüncü kanadını oluşturan Keith Emerson ise tuslu çalgıların resmi geçidini oluşturuyordu.
Klasik müzikten caza kadar yetkinliği olan Keith Emerson piyano, Hammond org, moog ile konser salonlarını klasik müzik ezgileriyle inletiyordu. Klasik müzik dediğimize bakmayın o devasa klavye adamın elinde havalarda uçuyordu. Onunla birlikte Çaykovski, Bartok, Bach, Carl Orf, Prokofiv, Chopin, Mussorgsky gibi klasik müzik bestecileri rock ile buluşuyordu. Sadece bununla kalsa iyi Keith Emerson hem çılgın bir rockcı, hem usta bir yorumcu ve aynı zamanda da yeni senfonilere imza atan besteciydi.

Emerson, Lake and Palmer’da Keith Emerson klavyeli çalgılarda devleşirken aynı yılların Pink Floyd’unda Rick Wright, Genesis’inde Tony Banks, Yes’inde Rick Wakeman ve Deep Purple’ında da John Lord tuşlu çalgıların efendileri gibiydi.  


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...