"Kemik"
Bilgi Yayınları
(1. Basım Ocak 1972)
Çeviri : Tarık Alemdar
(1. Basım Ocak 1972)
Çeviri : Tarık Alemdar
Fransız polisiye ya da macera filmlerinde soyguncular polisten kurtulabilir ve hikaye de bu şekilde sona erebilir. Amerikan filmlerinde ise suçlular cezasını bulur ve ahlaki bir finalle sona erer. Çoğu Fransız filminde soyguncular gözümüzde kahramanlaşabilir ama bunu "suçu ve suçluyu övmek" olarak değerlendirilmesini de istemem hani. Aklıma hemen Fransız edebiyatının klasik yapıtı "Sefiller" gelir. Victor Hugo'nun o eserinde hırsızlık yaptığı için hapse atılan Jean Valjean'ı hapisten kaçtığı için peşine düşen polise yakalanmaması için hepimiz destek olmuşuzdur, okurken ya da film olarak izlerken. Tabi oradaki hırsızlığın gerisinde sosyal bir gerçeklik vardır ama Fransız yazarları veya sinemacıları bu tip konuları farklı pencereden işlerler.
Geçen hafta bir sahafta bulduğum bir kitapla Albertine Sarrazin'le tanışınca yukardaki yazdığım yaklaşımla bir kez daha yüzleşecektim. Bu seferki bir Fransız romanın konusu değil, bizzat bir suçludan edebiyatçı çıkmasıydı. Aslında "suçlu" deyip olayı dar alana sıkıştırmayalım. Kimsesiz bir çocuklukta ıslahevi ortamında yetişen ve ardından soygunla düşülen hapis ve oradan kaçış ile maceralı bir yaşam içindeki Albertine Sarrazin'in yazma yeteneğinin farkedilmesiyle çıkan romanları.
İşte o "68 Kuşağı" denilen dönemdeki siyasi kahramanların ötesinde farklı asi portreler de vardı. Bir nevi "Bonnie ve Clyde" vari bir porte: Albertine Sarrazin. 1960'ları sonu ve 1970'lerin başında popüler kültür içinde gündeme oturan kişi.
Peki kimdir Albertine Sarrazin?
17 eylül 1937'de doğan Albertine Sarrazin, bu tarihten 2 gün sonra bir hastanenin kapısına terk edilmiş. Anne ve babası tarafından terk edilen küçük kızı 2 yaşındayken yaşlı bir doktor çift evlat edinir. Albertine hiç bir zaman ne bu yaşlı çifte ısınacak ne de okulların dört duvarı ve sıkı disiplini altına girecektir. 15 yaşında liseden kaçmış ve ıslahevine kapatılmıştır. Bu asi kız ıslahevinden kaçıp otostopla Paris'e gider. Sonrasında bir arkadaşıyla birlikte mağaza soymaya kalkarlar. Bundan sonrasında da hapse girecektir. Böylesi maceralı bir yaşamın içinde Albertine yaşadıklarını da yazar. İşte böylece üç roman ve hikayelerden oluşan kitapları yazan bir yazar ortaya çıkacaktı.
Mağaza soygunundan tutuklanan Albertine bir sene sonra cezaevinden kaçacaktı. Bu kaçış esnasında cezaevi duvarından atlarken aşık kemiği kırılacak, tesadüfen ordan geçmekte olan ve kendisi gibi bir kanun kaçağı olan Julien Sarrazin tarafından kurtarılacaktı. Böylece bir aşk başlayacaktı. Bir yıl kadar kaçacaklardı ve sonunda yakalanacaklardı. Albertine ile Julien cezaevinde evlenecekti. "Kemik" isimli bu romanda bu yaşanmış olay anlatılır.
1965 yılında yayınlanan bu roman sadece Fransa değil tüm dünyada da ses getirecek ve Albertine Sarrazin birkaç ay içinde ünlü bir yazar olacaktır. Artık Sarrazin için yeni bir yaşam başlamıştır... ardından yeni romanları birbiri ardına gelir.
Albertine Sarrazin'in yazma yeteneği ona yeni bir yaşamın kapısını açmıştır. Artık onun için kocasıyla birlikte suçtan uzak düzenli bir hayat kurma arzusu vardır. Ancak o ilk romanı "Kemik"te anlattığuı cezaevinden kaçarken durardan atlarken kırdığı aşık kemiğindeki rahatsızlığın artması sebebiyle 1967 yılında ameliyata alınacaktır. Bu ameliyat başarısız olur ve 6 ay sonra ikinci kez ameliyata alınır ama sonuç gene olumsuzdur. Bunu takip eden üçüncü ameliyatta ise doktorların hatası yüzünden ameliyat masasında kalacaktı... öldüğünde sadece 29 yaşındaydı. Bunun üzerine kocası Julien hastaneye dava açar ve kazanır. Ameliyatta doktorların hatası vardı.
Maceralı kısa bir yaşamın sonunda 3 yıl sürebilen yeni bir başlangıçtan geride üç roman, birkaç hikaye, şiirler ve mektuplar kalacaktı.
Aptulika
Geçen hafta bir sahafta bulduğum bir kitapla Albertine Sarrazin'le tanışınca yukardaki yazdığım yaklaşımla bir kez daha yüzleşecektim. Bu seferki bir Fransız romanın konusu değil, bizzat bir suçludan edebiyatçı çıkmasıydı. Aslında "suçlu" deyip olayı dar alana sıkıştırmayalım. Kimsesiz bir çocuklukta ıslahevi ortamında yetişen ve ardından soygunla düşülen hapis ve oradan kaçış ile maceralı bir yaşam içindeki Albertine Sarrazin'in yazma yeteneğinin farkedilmesiyle çıkan romanları.
İşte o "68 Kuşağı" denilen dönemdeki siyasi kahramanların ötesinde farklı asi portreler de vardı. Bir nevi "Bonnie ve Clyde" vari bir porte: Albertine Sarrazin. 1960'ları sonu ve 1970'lerin başında popüler kültür içinde gündeme oturan kişi.
Peki kimdir Albertine Sarrazin?
17 eylül 1937'de doğan Albertine Sarrazin, bu tarihten 2 gün sonra bir hastanenin kapısına terk edilmiş. Anne ve babası tarafından terk edilen küçük kızı 2 yaşındayken yaşlı bir doktor çift evlat edinir. Albertine hiç bir zaman ne bu yaşlı çifte ısınacak ne de okulların dört duvarı ve sıkı disiplini altına girecektir. 15 yaşında liseden kaçmış ve ıslahevine kapatılmıştır. Bu asi kız ıslahevinden kaçıp otostopla Paris'e gider. Sonrasında bir arkadaşıyla birlikte mağaza soymaya kalkarlar. Bundan sonrasında da hapse girecektir. Böylesi maceralı bir yaşamın içinde Albertine yaşadıklarını da yazar. İşte böylece üç roman ve hikayelerden oluşan kitapları yazan bir yazar ortaya çıkacaktı.
Mağaza soygunundan tutuklanan Albertine bir sene sonra cezaevinden kaçacaktı. Bu kaçış esnasında cezaevi duvarından atlarken aşık kemiği kırılacak, tesadüfen ordan geçmekte olan ve kendisi gibi bir kanun kaçağı olan Julien Sarrazin tarafından kurtarılacaktı. Böylece bir aşk başlayacaktı. Bir yıl kadar kaçacaklardı ve sonunda yakalanacaklardı. Albertine ile Julien cezaevinde evlenecekti. "Kemik" isimli bu romanda bu yaşanmış olay anlatılır.
1965 yılında yayınlanan bu roman sadece Fransa değil tüm dünyada da ses getirecek ve Albertine Sarrazin birkaç ay içinde ünlü bir yazar olacaktır. Artık Sarrazin için yeni bir yaşam başlamıştır... ardından yeni romanları birbiri ardına gelir.
Albertine Sarrazin'in yazma yeteneği ona yeni bir yaşamın kapısını açmıştır. Artık onun için kocasıyla birlikte suçtan uzak düzenli bir hayat kurma arzusu vardır. Ancak o ilk romanı "Kemik"te anlattığuı cezaevinden kaçarken durardan atlarken kırdığı aşık kemiğindeki rahatsızlığın artması sebebiyle 1967 yılında ameliyata alınacaktır. Bu ameliyat başarısız olur ve 6 ay sonra ikinci kez ameliyata alınır ama sonuç gene olumsuzdur. Bunu takip eden üçüncü ameliyatta ise doktorların hatası yüzünden ameliyat masasında kalacaktı... öldüğünde sadece 29 yaşındaydı. Bunun üzerine kocası Julien hastaneye dava açar ve kazanır. Ameliyatta doktorların hatası vardı.
Maceralı kısa bir yaşamın sonunda 3 yıl sürebilen yeni bir başlangıçtan geride üç roman, birkaç hikaye, şiirler ve mektuplar kalacaktı.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder