Geçen hafta kargo ile gelen bir paketin içinde plak olduğunu anlayacaktım ama elime alınca biraz ağır olmasında, bir box set olabileceği ihtimaline vardım. Tabii, merakla açacaktım. Büyük bir kapaklı kutu üzerinde küp şeklini almış bir dünya görselini görecektim. Merakımın bir anda o Rusların 'matruşka'sı hesabına döneceğinden mürekkep kuşku ile kutuyu açtım. İçinde beş adet, üzerinde küp şeklinde dünya görselinin devamı illüstrasyon posterlerin ardından bir dosya ve içinde ıslak imzalı, bizzat adıma yazılmış bir mektup ve basın bültenini görecektim. Dosyayı geçtikten sonra onun altında double bir LP plak görüp sonuca ulaştığımı sanırken altta siyah fonlu bir büyük süngerin ortası delinerek yerleştirilmiş bir CD ile yüz yüze gelecektim.
Bu Demirayak'ın "Freeze" albümüydü... Açıkcası böyle özenli bir tanıtım ve basın promosyonuna çok fazla rastlamış değilim. Hele son yıllarda "Bizim albümü niye yazmıyorsun" diye sitem edenlere, ben de, "bana bilgi gönderseniz dediğimde ise, "Ya işte spotify'de var" yanıtını alıyorum. ( Bu serzenişim tabiki yaptığı albümü ya da tekli'yi sadece dijital platform için üretenlerden değil tabiki... plak olarak basanlardan) Aslına bakarsanız bunca lafı dedim diye sitem etmiyorum, bana albümle ilgili bilgi göndermek yerine, "dinle işte" diye kestirip atanlarla alakalı derdim. Yoksa ben çoktan alıştım, kapağını çizdiğim albümün bile ederini verip satın almaya. ( bir tane veriyorlar gene, sağolsunlar.) Aptalca polemiklere neden olup, kendi kafamı boş yere akla ziyan muhabbetlerle bozmak istemem. Ancak benim derdim, müzik yapan insanların artık başka şeylere de özen göstermesi.
Peki Demirayak bir grup mu? İsteseniz basın bülteninden de yararlanarak biraz anlatayım. Bu albüm Şükrü Demirayak'ın yaptığı elektronik müzik tarzında üçüncü albümü. İlk albümü olan “Mesaj”ı 2000, aradan onüç yıl sonra ikinci albümü "To Be Or Not To Be" yi 2013 yılında yayımlayan Demirayak Music, pandemi döneminde ürettiği 12 parçadan oluşan “Freeze" albümünde “küresel ısınma, yok olan doğal kaynaklar ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma kaygısı” konularına değiniyor.
İş yaşamının yanı sıra müzisyen ve koleksiyoner kimliği ile de tanınan Demirayak Music’in can çekişen dünyamızı küp buz içinde dondurduğu üçüncü albümü “Freeze” albümüne geçmeden önce biraz Şükrü Demirayak'ı tanıyalım.
Şükrü Demirayak'ın müziğe olan tutkusu 11 yaşında satın aldığı ilk plağı ile başladı. Bu tutku yıllar içinde, pop jazz'dan rock'a, new age'den funk müziğe kadar her dalda, benzersiz bir müzik arşivinin oluşmasına ve müzik üretmesine kadar gitti. 1985 yılından itibaren kendi kurduğu, profesyonel müzik stüdyosunda çalışmalarına hız veren Demirayak, ilk bestesine 1986 yılında imza attı.Demirayak'ın müzisyen kimliğinin yanı sıra bir diğer önemli özelliği de koleksiyonerlik.
Arşivinde pop jazz müzikten rock'a, new age'den funk müziğe kadar dünyanın her yerinden 50 binin üzerinde CD, plak ve kaset bulunan Şükrü Demirayak’ın arşivinde Limited Edition altın müzik player, dünyanın ilk CD çaları, dünyanın ilk kayıt edilmiş müzik çaları, Edison’un icadı Phonograph ve Pink Floyd’un Dark Side Of The Moon albümünde kullanılan klavyesi çalışır durumda yer alıyor.
1910 – 1950 yılları arası kullanılan art deco mikrofonlar, tüm dünyadan toplanmış binlerce müzik aleti, Pink Floyd’dan, Deep Purple’a, Michael Jackson'dan Marilyn Monroe'ye, Bill Clinton'dan George Washington'a, Thomas Edison’dan Einstein’a, Jean Michel Jarre’dan Steve Jobs’a, Ferdinand Porsche’den, Henry Ford’a yüzlerce çerçeveli ıslak imza da koleksiyonu arasında. Koleksiyonunun en değerli parçalarından bir diğeri ise Times Dergisi'nin kapağında Atatürk'ün bulunduğu sayının orijinali.
Demirayak
"Freeze"
Sarı Ev Music
(2021)
Elektronik müzik ile ilgili bilgim ve ilgim Jean Michel Jarre ile Alan Parsons albümlerini tekmili birden dinleyebilmişliğin ötesine geçmemiştir. Hoş onları da elektronik müzik'ten çok progresif rock anlayışında dinlemişimdir. Dolayısıyla şimdi bu albüm ile ilgili bir kritiği kaleme alırken de aynı yaklaşımda olacağım ister istemez.
Albümü baştan sona dinlemenizi tavsiye ederim. Bütünlüklü bir anlatıma sahip olan "Freeze" albümüne girebilmeniz ve keyif almanız bu şekilde mümkün oluyor. "Ice Drop" ile güzel bir açılış yapıldıktan sonra "Blue Gold" ve "Ice Rain" ile birbirine bağlı giden elektronik müzik rotasında gidiyorsunuz.
İkili (double) bir albüm olan "Freeze" in ilk plağının B yüzünde elektronik yolculuğu tamamlayıp ikinci plağa geçtiğimizde ise rock dinleyen kulaklara daha yakın tınıları bulmaya başlıyorsunuz. Hele ki albümün sonuna yerleşen İskender Paydaş ve Erol Temizel remix'leriyle doruğa ulaşan bir finalle buluşuyorsunuz.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder