Jaguar Kitap
Çeviri: Sinan Ceylan
(2017)
(2017)
Japon sanatıyla bağlantım sadece Empresyonist ressamların (mesela Van Gogh) etkilendiği enstamplarının ötesine geçmemiştir. Ne müziği ne de sineması hatta oldukça başarılı oldukları çizgi romanları bile hiç bana yakın gelmemiştir. Şimdi kalkıp bana kızanlar olabilir ama dediğim gibi bu benim zevk anlayışımdan kaynaklanıyor. Şimdi de karşıma çıkan Tanizaki'nin bu romanını okumaya kalkıştığımda, biraz endişelendim. Doğu mistisizmi içinde minimal şiirsellikler içinde kalıp sıkılabilirdim. Bu tedirginliğin bir başka sebebi de Japonca isimlerde kim kimdir diye düşünmekten kitabı okumak, bir nevi engelli koşu haline dönebiliyordu.
"Peki be adam bunları diyorsun da seni bu kitabı okumaya silahla mı zorladılar?" diye sorarsanız, yerden göğe kadar haklısınız. Beni bu kitabı okumaya iten silah zoru değil, sadece kapağı oldu. Alabildiğim bilgiye göre Hakan Güngör tarafından tasarlanmış olan bu kapak, beni sorgusuz sualsiz çekti ve okumaya başladım. Hani kitap kapağı satışa etki eder mi ? denilirse ediliyormuş hani... Ama bu benim için geçerli. Genele ne gibi bir etkisi olur onun için tiraj raporlarına bakmamız gerekir. Kendi adıma kapağı çok sevdim. Kapağa bir kedi resmi ya da illüstrasyonu koysaydılar, bu denli başarılı bir etkisi olmazdı. Ayrıca kitabın isminin net bir denklem gibi olması da beni kendisine çekti. Hani birisi, "Bu kitap neyi anlatıyor?" diye sorsa, "Bir kedi, bir adam ve iki kadını anlatıyor." demeniz yeterli olur.
Kitabın öyküsü ile ilgili en ufak bir bilgi vermeyeceğim. İsmindeki gibi üç kişi ve bir kedi üzerinden gidiyor her şey. Roman bir mektupla başlıyor. Adamımız Şozo ikinci evliliğini Fukuko ile yapmıştır. İlk eşi Şinako yeni eşe bir mektup yazar. Yuvası dağıldıktan sonra “kırık bir çanak” bile almayan bu kadın, duygu yüklü mektubunda tek bir şey istemektedir: Şozo’nun deliler gibi sevdiği kedisi Lili’yi. İşte ondan sonrada kedi ve çevresinde dönen olaylar örgüsünde akar gideriz.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder