Bu sefer işim zor diyebilirim, zira şimdi hakkında yazacağım albümün sahibi başkanımız olmakta. Benim de üyesi olduğum Blues Derneği'nin kurucusu ve başkanı olan Göksenin yeni albümü “Women’s Blues” u bu cuma günü (4 Aralık 2020) yayınladı. Yani kritik yapalım derken baltayı taşa vurursak yandı nane keten helva. Şaka bir yana dernekler ve örgütlenmeler önemlidir ve başkan sultası değil aslolan özgür akıl ve demokratik olmaktır. Söz konusu blues ise zaten özünde bu değerler vardır. Benim bulunduğum sol ve sosyalist düşünce için örgütlenmek olmazsa olmaz bir kavramdır ama günümüzde değeri ne acıdır ki slogan düzeyinde kaldı ve asıl önemi unutuldu. Blues Derneği bir kaç yıllık bir zaman dilimine sahip bir dernek. İlk bakışta bir çok insanın "ne alaka?" diyerek, burun bükeceği bir şey ama hiç öyle burun falan bükmeye gerek yok. Bundan 30 yıl önce Rock Kulüp kurmak için Whisky grubundan Kamil Özaydınlı ve Objektif Vecdi Yücalan'la birlikte Ankara'ya gidip böylesi bir dernekleşme adına başvuru yapmıştık ama olamadı. Onu da pek yakında başka bir yazıda yazarım ama Blues Derneği çok güzel bir oluşum oldu ve daha da iyi şeyleri gerçekleştirecekler. Şimdiye kadar çok olumlu işler yaptılar da.
Koronavirüs günlerinin ilk zamanlarında ( birinci dalga ya da onun gibi bir isim veriyorlar her halde) evlere kapanınca hayatımıza sosyal medyadan canlı yayınlar girmişti. O dönemde el attığımız o yayınlarda alttan gelen mesajlara selam göndermek ve bu sayede kalp işaretleri almakla giden geyikler de yaptık. Bütün bunların yanında az da olsa ciddi ve zihin açıcı yayınlar yapıldı. İşte bu tip yayınları yapanların başında da Göksenin geliyordu. Böylece Blues Derneği ve başkanıyla insanlar tanıştı. O yayınlarda müzisyenlerin hakları konusunda da çok güzel sohbetler gerçekleşmişti.
Göksenin’in canlı müzik mekanlarında kadın bluesculardan pek şarkı çalınmadığını fark etmesi ve konu üzerine eğilmesi, 2015’te başlayıp günümüze kadar devam eden “Woman Blues with Göksenin” projesini ortaya çıkarmıştı. Proje, kadınlar tarafından yazılmış/yorumlanmış blues şarkılarının icra edilmesinin yanında bu kadınların hikayelerini de anlattıkları bir proje olmasıyla oldukça ilgi gördü. 2018’de kayıtlarına başladıkları “Women’s Blues” albümü yine yer altı müzisyenlerinin yakından bildiği engebeli süreçler nedeniyle 2020’de tamamlandı.
Aralık 2020’de dijital müzik platformlarında yerini alan “Women’s Blues” albümü, Göksenin ve grubunun kadınlar tarafından yazılmış/yorumlanmış blues şarkıları yorumladıkları ve bu kadınların hikayelerini anlattıkları “Woman Blues with Göksenin” projesinin bir meyvesi niteliğinde.
Toplam dokuz şarkıdan oluşan albümde Göksenin, dört blues bestesinin yanında blues dünyasının mihenk taşı kadınlarından Ma Rainey, Memphis Minnie, Koko Taylor ve Etta James’ten birer şarkıyı yorumluyor. Ancak albümde bir de güzel bir sürpriz var. Hani yarım asırlık bir:
"Niye İngilizce?,
niye bizden bir şey yok?"
barajı vardır ki... her daim karşınıza dikilir hani. Göksenin albümünde bu baraja da yanıt olabilecek bir yorum yer almakta. Anadolu kültüründe kına gecelerinde seslendirilen ve halk danslarında da yerini alan "Çayda Çıra" türküsü inanılmaz güzel bir blues yorumuyla yerini almış.
"Blues söylemek, her ne kadar BB King’in deyimiyle hüzünlüyken sizi artık hüzünlü olmayan bir ruh haline taşısa da bluesun annesi Ma Rainey’e göre de daha iyi hissetmek için değil hayatı anlamak için başvurduğunuz bir yol..." diyen Göksenin, her iki yolu da benimseyerek yola çıkmış. Albüm için seçtiği ve yazdığı şarkıların sözlerinde hüzünlerini yemiş yutmuş kadınları, seven ve aldatılmaya tahammülü olmayan kadınları, hayat kadınlarını, şiddete uğrayan ve şiddete karşı ayağa kalkabilmiş kadınları, aile baskısıyla sevdiğine kavuşamayan kadınları, gizlenmek zorunda kalan gay kadınları, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz kalmamış kadınları (rüyalarda), hep bir şekilde hapsolmuş kadınları ve hala vazgeçmeyen kadınları anlamaya ve anlatmaya çalışırken bunu hüznü giderici bir yolla yapmaya da özen gösteriyor.
Albümde yer alan müzisyenler, Göksenin’in uzun yıllardır birlikte sahne aldığı arkadaşları Gürkan Özbek (gitar), Ozan Yeşildal (bas gitar) ve Soner Doğanca (davul). “Hala Vazgeçmedim” ve “Çayda Çıra” şarkılarında Sahte Rakı grubundan Dinçer Tuğmaner de gruba mızıkası ile eşlik ediyor.
Albümdeki dokuz şarkıdan yedisi İTÜ MİAM stüdyolarında grup tarafından canlı çalınarak; ikisi de Göksenin’in evinde ve Soner Doğanca’nın davul stüdyosunda kaydedildi.
İTÜ MİAM’da kaydedilen şarkıların kayıtlarını Kıvılcım Konca, mix ve mastering’ini Serdar Öztop; diğer şarkıların kayıtlarını Göksenin, mix ve mastering’ini Ozan Yuvarlak gerçekleştirdi.
Blues için her ne kadar "hüznün müziği" tanımı yapılsa da çıkış itibarıyla ezilenlerin direniş çığlığı desek yeridir hani. Baskıya, eşitsizliğe direnen kadınların da sesi olan blues'u bu açıdan bize hatırlattığı için başkana binlerce kere teşekkürler.
Aptulika
Göksenin - Women’s Blues albümünde neler var:
1 - Hala Vazgeçmedim (Söz, Müzik: Göksenin)
2 - Blues is My Business (Etta James yorumu)
3 - Me and My Chauffeur Blues (Memphis Minnie yorumu)
4 - Don’t Put Your Hand On Me (Koko Taylor yorumu)
5 - Çayda Çıra Blues (Kindles On the Creek Blues) (Anonim türkü blues yorumu)
6 - Prove It On Me (Ma Rainey yorumu)
7 - Once In A While (Söz, Müzik: Göksenin)
8 – Take me Out (Söz: Göksenin, Müzik: Gürkan Özbek, Göksenin)
9 – The Dream (Söz, Müzik: Göksenin)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder