1 Ocak 2021 Cuma

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 159



Arkadi Averçenko
 "Bir Safdilin Hatıra Defteri"
İş Bankası Yayınları
Çeviri: Mustafa Kemal Yılmaz
 (2018)

İsminin tam haliyle Arkadi Timofeyeviç Averçenko 1881 ile 1925yılları arasında yaşamış bir Rus yazar. Heybesinde eleştirmenlik, tiyatro dramaturgluğu da olan Averçenko, başlıbaşına bir mizahçı... hem de öyle böyle değil zamanının bir çok mizah dergisinde sabahlamış ve harika yazılar çıkartmış bir isim.   1908 yılında Satirikon adlı mizah dergisini kurdu ve yönetti. Averçenko’ya büyük ün getiren dergi çok geçmeden ülkenin en önde gelen mizah dergisi oldu. Adı 1913 yılından itibaren Novıy Satirikon olarak değiştirilen derginin yayımlanması Ağustos 1918’de Bolşevikler tarafından yasaklandı. Rusya'da Sosyalist devrim olmuş ve Averçenko yeni yönetimle ters düşecekti. 1919 yılında Sivastopol’a dönen Averçenko burada Beyaz Ordu yayını olan bir gazeteye düzenli yazılar yazdı. Yazar 1920 yılında da ülkesinden ayrılacak ve İstanbul'a göç edecekti. Edebi faaliyetlerini 1920’de göçtüğü İstanbul’da da sürdürdü. 1922’de Prag’a yerleşti. 1925’te gözünden geçirdiği bir ameliyattan sonra durumu kötüleşti. Aynı yılın Mart ayında yaşama veda etti. İşte "Bir safdilin Hatıra Defteri" de İstanbul'da geçen sürgün yıllarının üzerine kurulu hikayelerden oluşuyor. 

 Arkadi Averçenko, 1920’de Bolşeviklerin Kırım’ı istila etmesi nedeniyle İstanbul’un yolunu tutan Rus göçmenlerden biriydi. Bir Safdilin Hatıra Defteri’nde İstanbul’da ve bir sonraki durağı Prag’da geçirdiği günleri anlatır. Devrimden kaçan Rus soylularının hayatlarını sürdürmek için ilk defa çalışmak zorunda kalmaları ve yaşadıkları zorluklar inanılmaz bir mizahi üslupla veriliyor. Kitabı okurken o dönemin İstanbul'undan kareler bulmak istediğinizde sükutu hayale uğruyorsunuz. Zira olaylar daha çok Galata ve Pera civarında geçiyor. Hikayelerde yerli karekter olarak daha çok Rumlar yer almakta. 1920 tarihlerini düşünürsek o zamanlarda İstanbul işgal halinde ve kitapta bununla ilgili bir yaklaşım da yok.  Bu beklentilerimizi bulamasak bile kitabı okurken yazarın mizahi anlatımıyla kendimiz kaptırıp gidiyoruz.

"Bir Safdilin Hatıra Defteri" İstanbul'da Rus göçmenlerin yerleştiği Galata civarında geçiyor, bu sebeple de yerel halk olarak Rum vatandaşlarımızı buluyoruz. Kitapta yazarımız Galata civarında bir ev kiralıyor. Evin yanındaki büyük bir konakta da bir davet verildiğini görüyor. Yazarımız davet verilen sokağın önünden geçerken evdeki kadınların onu de davet etmesinden biraz çekiniyor, eh ne de olsa İstanbul'da bir paşanın haremine girmesi nahoş sonuçlar verebilir diye endişe ediyor. Ama içeri girdiğinde kadınların Avrupa'dan daha modern olduğunu görüyor. Hatta bu gördüğünün karşısında Avrupa'nın bile daha tutucu olduğuna kanaat getiriyor. Çünkü yazarımızın Galata'da tuttuğu kiralık ev, o dönemin Yüksek Kaldırım'ında ve evdeki balkondan da baktığında aşağıdaki manzara genelev sokağına bakıyor. Tabi hikaye bu kadarla da bitmiyor, bundan sonrası daha da komik. 

Arkadi Averçenko, "Bir Safdilin Hatıra Defteri"nde 1920'lerin İstanbul'unda bir Rus göçmeni olarak yaşadıklarını mizahi bir dille anlatıyor. Eserde 1920'lerin İstanbul'u ve işgal yıllarından bir doku bile yok, hatta İstanbul sadece bir fon olarak yer alıyor ama bir mizahçının güçlü anlatımıyla gülerek okumanız garanti. 

Aptulika

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...