Kenny Barron gibi ustalar bize geçmişin birikimi sunarken diğer yandan da geleceğin izlerini bizlere sunarlar...
Kenny Barron ismine aşinayım ama öyle çok fazla dinlemişliğim yoktu. Eh hani biraz da Grammy ödülünü 10 seferin üzerinde almış olması sebebiyle yeni çıkan albümü "Beyond This Place"ı dinlemek için bir kenara ayırdım ama dinlemedim. Haftalık olarak hazırladığım "Liste Başı Albümler" için biraz dinleyeyim dedim ama bir anda takıldım kaldım. Ne biraz dinlemesi baştan sona iki sefer hatim ettim. Kenny Barron'un yeni çıkan albümü "Beyond This Place"benim için caz adına güzel bir buluşma oldu. Hem aracısız caz tınılarıyla buluşmak hem de enstrümanlarıyla özdeşleşen 5 elemanın uyumunu duymak harika bir şeydi.
Cazın en seçkin piyanistlerinden olan Kenny Barron 80 yaşında nefis bir albümle geldiği gibi harika bir beşlinin oluşmasını da sağlamış. Albümde Barron'a 20 yıldır birlikte çalıştığı kontrbasçı Kiyoshi Kitagawa ve davulda da Johnathan Blake eşlik ediyor. Albümün müzisyen kadrosundaki sürprizlerden biri ise Barron’ın 1982’deki “Golden Lotus” albümünde çalan vibrafoncu Steve Nelson. Bu harika vibrafoncu, 40 yıl sonra Barron ile yeniden buluşuyor.
Albümde baştan sona kadar en dikkatimi çeken ise saksafon olacaktı. Kenny Barron son albümünde genç bir eleman olan 26 yaşındaki alto saksafoncu Immanuel Wilkins'i oldukça öne çıkartıyor. Kenny Barron belki de bu yüzden hocaların hocası, zira 80 yaşında olmasına rağmen kendinden sonra gelecek kuşağı da önemsiyor. Bu bilge bir davranış ve de devrimci bir tavır. Yani Kenny Barron gibi ustalar bize geçmişin birikimi sunarken diğer yandan da geleceğin izlerini bizlere sunarlar... işte bir önceki cümlede zikrettiğim "devrimcilik" budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder