20 Aralık 2019 Cuma

Hafta Sonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 127


Herman Melville
 "Katip Bartleby"
Can Yayınları
Çeviri: Kaya Genç
(1. Baskı: 2019)

Daha başından söyleyeyim, güzel bir kaç saat geçirip, "bugün harika bir kitap okudum" demek istiyorsanız, yazıyı okumanıza bile gerek yok hemen bir kitapçıya gidip Herman Melville'ın "Katip Bartleby" kitabını alın derim. Kitabın sayfasını açmanızla bir solukta okuyorsunuz ama bitince tekrar tekrar bazı bölümlerini açıp okumaya devam ediyorsunuz. Açıkcası bu benim açımdan böyle oldu. 
"Katip Bartleby", 63 sayfadan oluşan uzun öykü. Okuduktan sonra da etkisi bende sürmeye devam etti. Kendi kendime bu yazarı daha önceden niye keşfetmemişim diye de hayıflandım. Büyük bir açlıkla "başka kitabı var mıdır?" diye yana yakıla aramaya koyuldum. 
Kimdi bu Herman Melville?
Daha önceden niye keşfetmemişim?
Gibi sorular birbiri ardına dökülüverdi zihnimde. Aslında yazarın ismi bana çok da yabancı gelmiyordu ama bir bilgim yoktu açıkcası. İşte bu sırada cehaletimle yüz yüze geldim biraz da... Hepimizin çocukluk günlerinden beri bildiğimiz klasik bir yapıt olan "Moby Dick" vardır ya, işte Herman Melville o eserin yazarıdır.  
 Herman Melville (1819 - 1891)
"Moby Dick"i sinema filmi uyarlaması ya da çizgi romanlardan izlemişimdir ama kitap olarak okumamıştım. Malum durum çocukluktaki kısaltılmış, özet kitaplar veya çizgi roman, sinema uyarlamarından eseri biliriz ya yeter... aslını okuma merakına pek yeltenmeyiz. Eh bu yüzden de bir dizi keyfi kaçırmış oluruz. Bunun da farkıma yaşlanınca varıyoruz hani.  "Katip Bartleby"dan sonra aklıma hemen "Moby Dick"i okumamakla çok şey kaybetmiş olup olmadığımı düşünmeye başladım. Ancak gene de bu uzun öyküde aldığım keyfi "Moby Dick"i okuduğumda alıp almayacağımdan gene de kuşkuluyum hani. 
"Moby Dick" yazıldığı yıllarda o kadar da önemsenmemiş. Aslında Melville'ın yazdığı hiç bir eser hayattayken değer bulmamış. 1891'de öldüğünde adsız sansız bir yazar olarak hayatını tamamlamış. 20. yüzyıla gelindiğinde ise değeri anlaşılmış ve Amerikan edebiyatının klasiklerini var eden yazarlardan biri olarak kabul görmüş.
Herman Melville'ın hayatı  da yazdıkları gibi maceralı. Bir ihracatçı olan babası 1830'da iflas ediyor ve iki sene sonra da ölüyor. Melville amcasının çiftliğinde yaşamaya başlıyor ve burada çalışıyor.  Sonrasında ağabeyinin kurduğu işyerinde çalışmaya başlıyor. Tam her şey yoluna gidiyor derken ağabeyi de babası gibi topu dikiyor yani iflas ediyor. Bunun ardından Melville bir gemiye kamarot olarak girip çalışıyor. Ancak adamımızı pek de yabana atmayın, zira üniversiteden de mühendis olarak mezun olmuş biri. Yaşam zorlukları onu gemilerde çalışmaya itiyor. Onsekiz ay süren gemi yolculuğunda mürettebatla birlikte Marquesas Adaları'nda yerlilere esir düşüyor. Bu kötü durum edebiyat tarihine oturacak olan "Moby Dick" romanının çıkmasına da sebep olacaktı. 
19. ve 20. yüzyılın başındaki ABD'li yazarların hem maceralı hayatları hem de eserleri her daim ilgimi çekmiştir. Durum mizahını kullanmasıyla O Henry, sert gerçekçiliğiyle Erskine Caldwell gibi isimler şimdi ilk aklıma gelenler... edebiyat dünyasında pek umursanmasalar da bunlar benim içim ıssız adadaki hazinelerim gibidir. Herman Melville'ı da bunların arasına kattım bile. "Katip Bartleby" eserinde sunduğu ironi, karşımıza "bir Wall Street hikayesi" çıkartmış. Hikayenin baş kahramanı Bartleby olsa da yan karakterler Hindi, Kıskaç ve Zencefilli Çörek de öykünün içinde ayrı öyküler gibi. Onları tümüyle izlerken mizahın tadına varıyorsunuz. 
19. yüzyıl sonu New York'unda Wall Street'te bir avukatın yazıhanesinde geçiyor öykü. Öyle Wall Street dediysek, iyi kazanan bir avukatın görkemli yazıhanesi falan sanmayın hani. Gökdelenlerin arasında alt katlarda kalan ve duvar manzaralı bir yazıhane. Burada çalışan Hindi ve Kıskaç isimli iki çalışan bir de getir götür işlerine bakan Zencefilli Çörek lakaplı (ofis boy) çocuk var. Avukatın işlerine yetişmesi için bir katibe daha ihtiyacı var ve bir süre sonra da Bartleby bulunacak. Ondan sonra da inanılmaz bir öykü akıp gidecek. 
Her şey güzel gider ve işler tıkır tıkır işlerken Katip Bartleby zamanla "yapmamayı tercih ediyor" ama siz bu kitabı "okumamayı tercih ediyorum" derseniz, çok şey kaybedersiniz. 

Aptulika
bluesperisan@gmail.com

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...