17 Aralık 2022 Cumartesi

"Nasıl yani !...Savoy Brown gibi mi? "

 



Def Leppard grubunun fırtına gibi estiği yıllarda yapılan bir söyleşide, grubun tanınmadığı dönemlerden bir anıyı okumuştum. 1979 yılında kendi halinde takılan grubu keşfeden Peter Mensch, onlarla ilgileneceğini söyler. Böylece grubun menejerliğini üstlenen Mensch, ilk iş olarak AC/DC konserinin öncesinde alt grup olarak çalmalarını sağlar. Bu konuda grubu motive etmek için ve onlarda ışık gördüğünü belirtmek için, "İlerde Def Leppard olarak büyük bir grup olacağınıza inanıyorum." diyecekti. Bunu duyan ve o zamanlar 15 yaşında olan davulcu Rick Allen heyecanla atılarak, "Nasıl yani Savoy Brown gibi mi? " diyecekti. 



Bunu okuduğum yıllarda grubun "Hysteria" albümü çıkmış ve ününe ün katıyorlardı. Allen'in o günkü heyecanı aklıma geldi. Savoy Brown o günlerde eski dönemin bir grubu olarak az kişi tarafından biliniyor olsa da yola çıkarken Rick Allen'in "büyük grup" tanımı olarak ilham veriyordu. 

Savoy Brown'ın kurucusu ve gitaristi Kim Simmonds'u bu hafta kaybettik. Kansere yenik düşen usta müzisyen, Savoy Brown'ın kuruluşundan bugüne kadar kalan tek elemandı. Haberi duyar duymaz buradan hemen duyurdum. Yazı topu topu 15 kişi tarafından tıklandı. Sonra bir daha twitter ve facebook'tan duyurdum bir kişilik ( o da her ikisinde de aynı kişiydi)  beğeni aldı. O sinirle oturdum ve 1967 tarihli ilk plağı "Shake Down"ı dinlemeye başladım. 


Savoy Brown ya da ilk kuruluştaki ismiyle Savoy Brown Blues Band, İngiliz Blues'unda bir dönüm noktasının ismi. Sadece blues değil ilerki yıllarda hard rock'ın temellerini de oluşturacak plaklar yapacaklardı. İlk albümleri olan "Shake Down", John Lee Hooker, Willie Dixon, BB King klasiklerinden oluşan bir blues cover albümüydü. Genelde grupta Chris Youlden'in sesine alışkın olduğum için bu ilk albümdeki vokal bana değişik gelecekti. Bu ilk albümde vokal bölümünde Brice Portius ismini görecektim. Bu kişi bir İngiliz rock grubunda yer alan ilk siyahi elemanmış. İlk albümden sonra Portius gruptan ayrılmış ve ondan sonra da ne yaptığını bilemiyoruz... ama müzik yapsaymış harika bir sesi dinlemenin zevkine doyamayacaktık. 

Sonrasında 1968 yılında "Getting to the Point" albümü gelecek ve vokale Chris Youlden geçecekti. Onu bir yıl sonra  çıkan "Blue Matter"  takip edecekti.  Hepsini tekrardan birbiri ardına dinledim. Tabii grubun muhteşem konser kayıtları da gecenin içinde akıp gitti. 

Savoy Brown ve unutulmayacak gitaristi Kim Simmonds hayatımıza notalarıyla öyle güzellikler kattı ki... hala da katmaya devam ediyorlar. 

Aptulika



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...