29 Mart 2020 Pazar

Koronavirüs Günlerinde Hatırladıklarım ve Keşifler 2


Koronavirüs günlerinde eski ama benim yeni tanıştığım kesifler de oluyor. İşte onlardan biri... daha doğrusu ikilisi:


BEAVER & KRAUSE

 Amerikalı bir müzik ikilisi: Paul Beaver ve Bernie Krause. Elektronik müziğin öncülerinden olan bu ikili 1970'lerde yaptıkları deneysel müzik ile günümüze dek ulaşan New Age ve Elektronik müziğin oluşumunu sağlamışlardı. 

Her şey Robert Moog isimli bir mucidin yaptığı org sentezleyicilerle başlayacaktı. Bu mucidin soyadıyla anılan moog enstrümanı Amerika'nın Batı kıyısında satışa sunulacaktı. 1960'ların ikinci yarısında bu yeni çıkan moog synthesizer'ların tanıtılması için Warner Bros plak şirketinde çalışan iki stüdyo müzisyeni olan Beaver ve Krause seçilecekti. 
Böylece bu ikili 1967 yılında  bu yeni çıkan enstrümanların ilk uygulanmasını gösteren bir kayda imza atacaklardı. Gene aynı yılın yazında Monterey Pop Festivali'nde sahneye çıkıp, ilk konserlerini vereceklerdi. Böylece insanlar ilk kez bu sentezleyicilerle yani moog ile tanışacaklardı. 

Beaver & Krause
"In A Wild Sanctuary"
 (1970)
Warner Bros

İkilinin kendi adlarına ilk çıkan albümleri olan "In A Wild Sanctuary", 1970 tarihinde çıkacaktı. Deneysel anlayışta yenilik getiren bu albümde Krause, moog'u kullanırken, Paul Beaver moog'un yanında hammond orgunu da eksik etmeyecekti. Deneysel ve elektronik tınıları verseler de "Another Part of Time" ve "Sanctuary" parçalarında J. S. Bach tınılarını yansıtıyorlardı. 
Caz müzisyeni Dave Grusin'in de hammond orguyla konuk olduğu albümde yer alan "People's Park" isimli çalışmada Milt Holland tabla, davul, tumbasıyla yanısıra Bud Shank flütüyle konuk olarak Afrika etkisini taşıyorlardı. 
Albümde benim favorim "Walking Green Algae Blues" olacaktı. Zira burada konuk gitarist Howard Roberts elektronik tınılara blues'ı katacaktı. Böyle dediğime bakmayın bu parçanın sunumu elektronik kalıplarından çok bütünüyle blues içeriğindeydi, ancak arka fonda sunulan efektler moog sentezleyicilerin maharetlerini gösteriyordu. 

Beaver & Krause
"Gandharva"
 (1971)
Warner Bros

Beaver ve Krause'ın çalışmaları hem dönemin hem de bugünün elektronik yapılı müziklerine göre daha çekingen gelebilir. İkinci albümde rock, blues ve caz tarzlarının etkisi daha da öne çıkıyordu. Bunun böyle olmasının sebebi de moog synthesizerların dönemin pop, rock tarzlarında da kullanılmaya başlamasından kaynaklanıyordu. Beaver ve Krause, bir anlamda bu yeni enstrümanın nasıl kullanılacağına dair tüyolar veriyordu. Dönemin blues gitaristi Michael Bloomfield da moog'u müziğine katmak isteyenlerdendi ve albümde konuk olarak, "Saga of the Blue Beaver"da ilk denemesini yapıyordu. Gene albümde "Walkin' by the River"da soul vokalli bir gospel'a yer veriliyordu. 
Albümle aynı adı taşıyan "Gandharva" parçasının kaydı San Fransisko'da bulunan Grace Katedralinde yapılırken Paul Beaver kilisenin borulu orgunu da kullacaktı. Ardından gelen "By Your Grace" de ise kilise orgu ile Gerry Mulligan'ın saksafonu yeni tınıları sunacaktı. ( Bu yeni tını daha sonraki yıllarda çıkacak olan Jan Garbarek stilinin ilk temellerini atıyor gibiydi.)
Albümün ikinci bölümünü oluşturan klasik borulu kilise orgu ile Gerry Mulligan ortaklığı "Good Pleaces"ta da sürecek ve ardından gelen "Short Film for David" ise  gitarın da katılımıyla harika bir boyuta ulaşacaktı. 
İkilinin bu ikinci çalışması moog synthesizer tanıtımından sıyrılarak daha özgün bir  yapı arayışına dönecekti. 


 Beaver & Krause
Beaver and Krause ikilisi bu çalışmanın ardından bir yıl sonra "All Good Man" albümünü yapacaktı. 1975 yılında Paul Beaver'ın erken gelen ölümü bu ikilinin zihin açıcı çalışmalarının son bulmasına neden olacaktı. Ama gene de bu ikilinin gerek bir arada gerek ayrı ayrı çalışlarını dönemin bir çok plağında stüdyo müzisyeni olarak duyacaktık. 

Aptulika

Beaver & Krause Grace Cathedral Performance (1971)



Beaver & Krause - Short Film for David




Beaver & Krause - Saga of the Blue Beaver (1971)

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...