12 Ağustos 2018 Pazar

Meral Akman'ın kaleminden Keith Relf (Ve YARDBIRDS tutkusu)



Blues Perişan'da Meral Akman ilk yazısında ilk rock tutkusunu filizleyen grup YARDBIRDS'ün vokalisti Keith Relf' i kaleme aldı. 



"yanlışlıkla koleksiyona dahil olmuş bir toplama plaktaki Yardbirds – Heart Full of Soul olması ile  o günden sonra Yardbirds benim için hep herşeyin başladığı yer oldu. "




Over Under Sideways Down

Babamızdan bize kalan en değerli miras, burs paralarından artırarak satın aldığı plaklarıdır. Beni klasik müzik ve caz ile büyütmeye karar veren ailemin hayalleri, ilk tepki verdiğim parçanın, yanlışlıkla koleksiyona dahil olmuş bir toplama plaktaki Yardbirds – Heart Full of Soul olması ile kısmen suya düşse de o günden sonra Yardbirds benim için hep herşeyin başladığı yer oldu. 
İlk başlarda Yardbirds benim için, içinden “gitarın kutsal üçlüsü” Jimmy Page, Eric Clapton ve Jeff Beck geçen gruptu, yıllar sonra, heavy metalci kızdan progresif rock’ı “ilginç” bulmaya başlayan ergene dönüşürken rastlaştığımız Renaissance, beni Yardbirds’ün bambaşka bir yüzü, Keith Relf ile tanıştırdı.
William Keith Relf, 22 Mart 1943”de Richmond, Surrey İngiltere’de doğdu. O günlerde neredeyse bütün İngiliz gençlerinin hayran olduğu Amerikan blues ile müzik  dinlemeye başladı, yaşıtlarından farklı olarak ilk işi eline gitar almak yerine – ki gitar çalmayı 12 yaşındayken öğrenmişti -  hayranı olduğu Sonny Boy Williamson gibi mızıka çalmayı öğrenmek oldu. 1962 yılında davulcu Jim McCarty, bas gitarist  Paul Samwell-Smith ve gitarist Anthony "Top" Topham ile birlikte bir grup kurdular, aynı yıl ritim gitarist Chris Dreja’nın da gruba katılmasıyla, ufak tefek barlarda Muddy Waters, Elmore James, Howlin’ Wolf, B.B. King, John Lee Hooker, Jimmy Reed, Sonny Boy Williamson, Little Walter, Lightnin’ Hopkins, Sonny Terry, Brownie Mcghee parçaları yorumlamaya başladılar. 1963 yılı Eylül ayına kadar kendilerine Blue-Sounds diyorlardı, tanınmaya başladıkça daha akılda kalıcı ve farklı bir isim almaya karar verdiler ve bir sonraki konserlerine “The Yardbirds” olarak çıktılar.  
60’lı yıllar İngiliz müzisyenlerin blues müziğe sahip çıktığı yıllardı, Amerika'da Elvis ortalığı sallar, herkes Kral'ın “zenci gırtlağı”ndan bahsederken, gerçek blues müzisyenleri siyahi sanatçılar hep geri planda kalıyorlardı. Ağır başlı yetiştirilen, savaş sonrası İngiliz gençleri için ise blues neredeyse devrimin ta kendisiydi. 1963 – 1964 yılları arasında Londra'da günlük hayatlarına heyecan katmak isteyen ofis çalışanları, fabrika işçileri ya da sanat okulu öğrencileri gibi toplumun farklı kesimlerinden kendini müzikle ifade etmek isteyen erkek ve kadınlardan oluşan yüzden fazla blues grubu vardı.
The Yardbirds de halefi diğer İngiliz gruplar gibi, müziğinin temellerine blues'u oturtmuştu, The Animals, The Beatles ve Rolling Stones’un, seksi şarkıcıları, ateşli kadın hayranları ve “çok meşhur olma” hayalleri vardı, daha mütevazi hedeflerle yola çıkan Yardbirds'ün ise Keith Relf'i ve mızıkası vardı. 1963 yılının sonlarına geldiklerinde bir de “Eric Clapton”ları oldu. 
Her ne kadar grubun vitrininde Eric Clapton varsa da grubun temelinde Keith Relf ve onun blues ve rock melodilerini harmanlayan müzikal yaklaşımı yer alıyordu. Clapton'un blues aşkı ve “yumuşak eli” (Eric Clapton’a “Slowhand” lakabını Yardbirds’un menajeri Giorgio Gomelsky yakıştırmıştır) grubun rave-up gitarları ve Relf’in yumuşak beyaz blues sesi ile harmanlanan, yaptıkları müziği şekillendiriyordu. 
Grup arkadaşı ve Yardbirds’un kurucularından Jim McCarthy, Keith Relf için, “biraz çılgın ama asla sorun yaratan biri değildir” diyor ve devam ediyor “Keith bir müzisyendir, ama rock star degildir. Disiplinli ve düzenli olmayı sever”. Sessiz ve soluk görüntüsüne rağmen (grubun en sarışın elemanı) her zaman çevresini etkileyen, sevilen ve aranan bir kişilik olarak biliniyor. Dönemindeki sarkıcılar genelde (istisnalar da az degil tabi) güzel görünüp, şarkı söylemekle yetinirken, Relf güzel sesine mızıkasını da katarak sahne şovunu başka bir boyuta taşımaya çalışıyordu. Beatles, “Love Me Do” ile ilk mızıkalı parçalardan birini yaptıktan sonra mızıkanın ünü artmış olsa da en iyilerden biri her zaman Keith Relf oldu. Bir kaydı bulunmasa da Sonny Boy Williams’ın, birlikte katıldıkları bir festivalde Yardbirds’ü dinledikten sonra Keith’den sahnede kendisine katılarak, vokal yapmasını ve mızıka çalmasını istediği rivayet edilir.
Grup, Eric Clapton ile yola çıkar ve birlikte üç kırkbeşlik çıkartır, "I Wish You Would", "Good Morning, School Girl" ve dinlemelere doyamadığımız ama bir çok Yardbirds hayranı gibi Eric Clapton tarafından da oldukça “pop” bulunan "For Your Love". Aralık 1964 yılında grubun ilk albümü “Five Live Yardbirds” çıkar. Ancak albüm daha piyasaya çıkmadan, Clapton yerine Jimmy Page’i önerir ve daha fazla blues için John Mayal’a katılır. Keith Relf için çok sevdiği grubu ile yaşadığı ilk hayal kırıklığı olsa gerek. Page o sıralar stüdyoların en aranılan gitaristlerinden biridir ve bir grupta çalacak vakti olmadığı için yerine Jeff Beck’i önerir. Beck ile Yardbirds birlikteliği fazla uzun sürmez ama ortaya “Heart Full Of Soul” çıkar. Parçaya eşlik etmesi için anlaştıkları sitar sanatçısı rock müzik  ritimlerini yakalayamayınca, Jeff Beck stüdyoya kapanır ve gitarından sitar sesi çıkartarak kayıtları tamamlar, şayet sitar kullanılan versiyonu kullanmış olsalardı, “Norwegian Wood” yerine  sitarla kaydedilen ilk parça olarak anılacaktı. 

Paul Samwell-Smith’in müzik  hayatına yapımcı olarak devam etme kararı alması üzerine bas gitaristsiz olan grup bu kez Jimmy Page’e grubun bas gitaristi olmasını teklif eder ve Page bas gitarist olarak gruba katılır. Beck-Page ile birliktelik de fazla uzun sürmez ve Jeff Beck’in gruptan ayrılmasından sonra Jimmy Page gitara, Chris Dreja da bas gitara geçer. Page’in girişkenliği ve çalışkanlığı grubu birkaç adım daha ileri taşır, grup Amerika turnesine çıkar. Turne sırasında bir “Jake Holmes” parçası olan “Dazed and Confused” ile tanışırlar ve parçayı kendi usullerine göre yorumlarlar. Page parçaya keman yayı eklerken, Relf sözleri kendi ruh haline göre yeniden düzenler, parçayı karanlık bir yere taşır ve mızıkasıyla Page’e eşlik eder. 
The Yardbirds 1964 - 1967 yılları arasında yüzlerce konser verir ve beş adet stüdyo albümü çıkartır. 1968 yılında grubun kurucuları Relf ve Dreja daha folk ve klasik müziğe yakın parçalarla devam etmek ister – o günlerde henüz bilmiyorlardı ama bu amaçlarını gerçekleştirecek ve progresif rock müziğin en önemli gruplarından birini kuracaklardı -  Page, daha “heavy” işler yapmak üzere gruptan ayrılır. 
Keith Relf”’in sözlerini yazdığı (ya da katkıda bulunduğu) "Shapes of Things", "Mister You’re a Better Man Than I", "Over Under Sideways Down", "What Do You Want", "Ever Since The World Began", "Happenings Ten Years Time Ago", "Think About It" hep kenarından köşesinden hippi düşüncesine göndermeler olan parçalardır. Nevi şahsına münhasır Keith Relf, karşıt kültürler, çingeneler ve hippilerden ve onların kültürlerinden büyülenmektedir.  Bu hislerini de şarkı sözlerine ve söyleme şekline yansıtır. Hayranlarının gözünde Yardbirds bir “asit” grubudur, gerçekte ise, birkaç kez keyif verici madde denemiş olmalarına rağmen grup elemanları gerçek birer İngiliz gibi “ pints and darts” (büyük boy bira içip, dart oynayan) normal insanlardır.
Page’in gruptan ayrılması ve yeni grubu için ilk düşündüğü ismin New Yardbirds olması Keith Relf için hayal kırıklığı olur, grubun kendini göstermeye başladığı bu dönemde kendini ihanete uğramış hisseder. Bir süre alkol bağımlılığı ile mücadele eder. 1968 Temmuz ayında The Yardbirds son konserini verir ve dağılır.
Bundan sonra grup elemanlar kendi yollarına giderler. Chris Dreja bir süre Jimmy Page ile Led Zeppelin’in kurulmasına yardım eder ve grubun ilk albümünün kapak fotoğraflarını çeker, bundan sonra uzunca bir süre fotoğrafçı olarak çalışmaya devam edecektir. 
Keith Relf ve Jim McCarthy, 1969 yılında  “Together” ismi ile bir akustik folk grubu kurarlar. Gruba ilk önce Keith’in kızkardeşi “Jane Relf” gitarist ve vokalist olarak katılır, arkasından klavyeci John Hawken ve bas gitarist Louis Cennamo ekibe katılır ve grubun adı “Renaissance” olarak değişir. Böylece Relf ve McCarthy’nin klasik müziğe ağırlık verme hayalleri gerçek olur ve o dönemde kendini hissettirmeye başlamış olan progresif rock’ın en etkili gruplarından birinin müzikal temelleri atılır. 1972 yılında Relf’in sağlık sorunları nedeniyle turneleri iptal etmek zorunda kalmaları  üzerine Relf kardesler ve Jim Mccarthy gruptan ayrılır ve Renaissance kurucu elemanlarından geriye hiç kimse kalmadan müzik  yolculuğuna devam eder, ama bu ayrı bir yazının konusu.
Keith Relf, kendini daha az yoracak olduğunu düşünerek yapımcılık yapmaya karar verir, kısa bir süre Medicine Head isimli blues rock grubuna bas gitarist olarak katılır ve grubun yapımcılığını üstlenir.
Aynı zamanda “Hunter Muskett”, “Amber” ve “Saturnalia” gruplarının albümlerinde de yapımcı olarak yer alır. Bir süre blues’dan farklı bir şeyler denemeye karar verir. Bunun üzerine, Captain Beyond’dan  davulcu Bobby Caldwell,  Steamhammer’dan gitarist Martin Pugh ve Renaissance’dan bas gitarist Louis Cennamo ile Armageddon isimli hard rock grubunu kurarlar. Grup müzik hayatını Amerika’da sürdürmeye çalışır ancak, Keith’in sağlık sorunları nedeniyle İngiltere’ye dönmesi zorunda kalması ile bu macera da sona erer. 

Keith ağır anfizam ve astım hastasıdır ve turnelerde özellikle uçağa binmekten imtina etmesi bazı çevrelerde şımarıklık olarak algılansa da uzun uçuşlar ve uçak basıncı sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Londra’ya döndüğünde, Jane Relf ve  Jim Mccarthy ile birlikte Renaissance’ı yeniden canlandırmak ister ama kurucusu oldukları halde isim hakkını bile almayı akıl etmedikleri için “Renaissance” ismiyle çıkardıkları ikinci albümlerinin ismi olan “Illusion”u mecburi olarak gruplarına isim olarak seçerler. 
Kolları sıvayıp yeni albüm için çalışmaya başlarlar, ellerinde birkaç albüme yetecek kadar beste vardır. Grup elemanları hakettikleri şöhreti elde etmek için canla başla çalışmaktadır. Ancak, grubun üzerinde toplanmış kara bulutlar, son darbeyi Relf’in, evinde stüdyo olarak kullandığı bodrumunda elektro gitarıyla prova yaparken kötü döşenmiş  elektrik tesisatındaki kaçak nedeniyle elektrik çarpması sonucu henüz 33 yaşındayken hayatını kaybetmesi ile vurur.
Hep kutsal gitar üçlüsü Clapton, Back ve Page'in arkasındaki adam olarak bilinen Keith Relf, grup arkadaşlarının da söylediği gibi bir rock star degil, bir müzik  emekçisi olarak hatırlanıyor Ben bu yorumun Relf’in yeteneğine hak ettigi değeri vermediğini düşünüyorum. Hem Yardbirds ile hem de Yardbirds sonrası yaptığı tüm çalışmalar hep zamanın ilerisinde oldu, bugün  progresif rock'ın temellerinde Keith Relf’in bu iddiasız ama güçlü çalışmaları yer alıyor. Bu sessiz sakin, çalışkan ve yetenekli adamın erken ölümü bence müzik  dünyasında büyük bir boşluk bıraktı.  Ben bu güzel ve progresif müzik adamını şu parça ile selamlamak istiyorum. 


 Keith Relf’s Renaissance - Kings and Queens



KAYNAKÇA
http://ultimateclassicrock.com/yardbirds-keith-relf-death/
https://www.biography.com/people/keith-relf-20892269
http://www.furious.com/perfect/keithrelf.html
http://www.progturk.com/index.php?sayfa=10
https://www.popmatters.com/138556-yardbirds-2496062970.html
http://www.gibson.com/News-Lifestyle/Features/en-us/spotlight-0514-2011.aspx
http://forums.ledzeppelin.com/topic/23995-keith-relf-on-led-zeppelin/
http://relfsociety.org/rock.html
https://www.rockcellarmagazine.com/2016/07/08/qa-jim-mccarty-discusses-the-yardbirds-legacy/
https://www.quora.com/Was-Keith-Relf-formerly-of-the-Yardbirds-really-electrocuted-by-his-own-guitar
https://en.wikipedia.org/wiki/Dazed_and_Confused_(song)
https://en.wikipedia.org/wiki/Keith_Relf
https://en.wikipedia.org/wiki/The_Yardbirds

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...