Uzun bir aradan sonra kısa zaman içinde bu sıklıkla konserlere gittiğim bir yıl oluyor, 2018. Tabi ki benim için her zaman bir konser salt ve yalın konser anı ile ölçülmez, yaşanmaz, değerlendirilemez. Her bir konser de kendine has ve özeldir. Kimi çok bilinen bir grubundur dolayısı ile biraz daha yüklü bir beklenti ile gidilecek (farkında olmadan oluşur bu) iken, bir diğeri kulağa aşina olup canlı görme heyecanı ve merakı hissettiren olabilir, bir başkası da namı duyulmuş bilinen ama pek dinlemediğimiz, ama merak içerisinde gideceğimiz, dolayısı ile gitmeden bir ön hazırlık ihtiyacı olan, çalışma, dinleme ve algılama biraz da hatırlama gerektiren konserlerdir. Bir de ilk kez duyacağım gruplar vardır, bunlar için de gitmeden kısa bir hazırlık yapılırsa iyi olur. Ha unutmadan bu kategoriye şunu de eklemekte yarar var. Bu konserlerde bir alt grup ya da bir müzisyen çıkar gelir ve sizi allak bullak eder, buna da yeni keşif ve konserin büyük sürprizi olur diyelim.
Bir başka konser önü hazırlığı da tabii ki, konsere gidecek ekip durumuna göre, öncesi buluşma ve ön hazırlıktır. Bizim bu konuda yıllar içerisinde oturmuş 2-3 kişiden 10 kişiye kadar değişen kemik bir kadromuz vardır. Benim için vazgeçilmez ve daimi konser partnerleri iki dostum Byfuss ve de Ajan 'a bu vesile ile bir selam göndermek isterim. Konser önü hazırlığımız 2-3 saat evvelinden buluşma ile başlayıp, konseri, müziği, giriş çıkışı, olası setlistleri inceleme, hayata dair sohbet ile usul usul demlenme eşliğinde huzur bulma ve motive olma anlarıdır. Ancak konser alanlarının konum, çevre şartları ve lojistik temini ve zaman sınırı bu güzel anları bazen strese de sokabilir. Dolayısı ile bu kısımı benim gibi çok önemseyenler var ise bu konuya oldukça fazla kafa patlatmaları gerekebilir. Biz artık İstanbul'da bu konuda oldukça tecrübe sahibi olduğumuz için pek az stres ve sorun yaşasak da şartlar nedeniyle zaman zaman sıkıntılı durumlar yaşanabilir.
Şunu unutmayın her iki yönüyle de iyi hazırlanılarak gidilen bir konserin kötü geçme şansı pek olmaz, en kötüsü ses düzeni, alan ya da salon, konumunuz ya da atmosfer ve en sonuncusu grup dahi kötü olsa da siz iyi olursanız işin içinde yine bir keyif bulursunuz. Eh zaten seçerek gittiğinize göre grup ya da müzisyenlerin kötü olmayacağı da düşünülürse....
Bu yıl gittiğimiz konserler aşağıda. Haklarında kısa kısa kelamlar da altlarında naçizane yer almakta.
6- Robert Plant andThe Sensational Space Shifters - 17 Tem 2018 - Harbiye Açık Hava Tiyatrosu
Robert Plant'i de izledim ya, hatta yetmedi kızıma da izlettim ya, hatta yetmedi eşimle ve de klasik ve efsane Tayfalar Konser ekibi ile yıllar sonra kalabalıkça buluşup izledik ya neredeyse klasik rock çemberimin tamamlandığını söyleyebilirim. 1998 'de
geldiklerinde yoktum çünkü. Plant bu yaşına rağmen sesi tınısı ve duruşu ile her türlü övgüyü hak ediyor. Var olması yeter de artar bile ...
Bu muhteşem akşamın setlisti de şöyle oluştu : The Lemon Song (Led Zeppelin song) , Turn It Up , The May Queen,Rainbow, Going to California (Led Zeppelin song) , Please Read the Letter (Jimmy Page & Robert Plant cover) , Gallows Pole ([traditional] cover) , Carry Fire,Babe, I'm Gonna Leave You (Joan Baez cover),Little Maggie ([traditional] cover) , Fixin' to Die (Bukka White cover) ... Bis : Satan Your Kingdom Must Come Down / In My Time of Dying, Bring It On Home / Whole Lotta Love / Santianna / Whole Lotta Love (Led Zeppelin song)
5- White Bufallo - Pilli Bebek- Can Gox - 16 Tem 2018 - Küçük Çiftlik Park
Sons of Anarchy dizisinin müziklerini yapmakla ünlenen aslında bugün Amerikanın ortalarında herhangi bir Beyaz Amerikan barına gitsek görebileceğimiz gibi hissettiren bir arkadaştı White Bufallo ve sahne arkadaşları. Akustik gitar eşliğinde grubu ile söylediği parçalar, ses tınısı ve şarkıları standart bir beyaz Amerika akşamına götürdü bizi. Öncesinde o da bir başka dizi Behzat Ç ile ünlenen Pilli Bebek vardı sahnede, şarkıları sözleri beni çok içine alamadı, ama sağlam bir performans gibi göründü. Pek çok genç fanları da şarkıları ezbere ve coşkuyla söylüyordu. Bu hoştu. Yalnız bir kelam edeyim şu geri zekalı etkinlik dj'lerine, Pilli Bebek sahne hazırlığı yaparken çaldıkları ağır ve konser alanına hiç uymayan pop parçaları beni çileden çıkardı, tepkisiz kalan kitle ve sahnede hazırlık yapan Pilli Bebek elemanlarının tepkisizliklerine de pek anlam veremedim. Performansının sonlarında içeri girdiğimiz Can GOX'u bir Blues Brothers ve bir de Lynyrd Skynyrd performasları ile alkışa değer buldum. Hakan 'a konser girişimize katkıları dolayısı ile teşekkür ederiz.
4- Nick Cave & The Bad Seeds - 10 Tem 2018 - Küçük Çiftlik Park
Hayatımda izlediğim en önemli konser ve performanslar içinde en çok yer edecek konserdi. Nick Cave'i bilmeyen yoktur. Ama o derece de dinlediğimi ve parçalarını ezbere bildiğimi söyleyemeyeceğim ta ki bu konsere gidene kadar. Tabi müzik dünyası içindeki yeri ile ve konserin fiyatı ile de kıyaslayınca (iyi biraz pahalıdır mantığı) ciddi bir ön hazırlık yaptım, önceki konserlerin setlistleri bu turnede neredeyse hiç değişmiyor görünümündeydi. Dolayısı ile tüm parçaları ve sözleri dinleme algılama şansını bulabildim. Nick Cave özünde bir ozan, bir şair, bir müzisyen, derdi olan, derdini anlatma ihtiyacında olan bir sanatçı, herşeyi ile de bunu kanıtlıyor. Performansa gelince daha ilk parçada sahneye atlayan arkadaşla diyaloğu, sonrasında seyirciye dokunarak, kah sahneden, kah aralarına atlayarak korkusuzca onlarla beraber şarkı söylemesi, finale yakın Stagger Lee parçasını sahneye aldığı onlarca seyirci ile birlikte söylemesi ve tabi ki tüm sahne duruşu performansı ve de olayı yönetişi ile bir şamandı bana göre, son yıllarda gördüğüm en iyi müzik şamanı ... Muhteşemdi ve iyi ki bu ana tanıklık etmişim ...
SETLİST : Jesus Alone , Magneto,Do You Love Me?, From Her to Eternity , The Mercy Seat, Red Right Hand , Into My Arms , Shoot Me Down , The Ship Song , Girl in Amber , Tupelo ,Jubilee Street , The Weeping Song , (Seyirci sahnede) Stagger Lee , Push the Sky Away .... Bis : City of Refuge ve Rings of Saturn
3- Camel - 23 Mayıs 2018 - Zorlu PSM Turkcell Sahnesi
Konser, ard arda programın ikinci akşamındaydı. Camel, PSM nin dev tiyatral salonunda sahne aldı . Progresif ve saykodelik rock'ın bu efsane grubu Türkiye'de özel bir kitle tarafından çok bilindik ve de çok sevilen olduğunu o gece dosta düşmana göstermiş oldu demek aslında konseri kısa ve öz yorumlamak olur kanaatindeydim. O gece ne oradaki seyirciler ne de grup ama başta gitarist ve solist Andrew Lattimer bu şovun bitmesi istemiyor gibiydiler. Muhteşem bir seyirci enerjisi daha salona dağılan ilk notalarda kendini hissettirdi. Grupta buna başta Lattimer ile ve de özellikle "ama" klavyecileri benim için yeni keşif Pete Jones'un gerek keybord perfromansı gerekse de vokali geceye damga vurdu diyebiliriz . Hatta konser sonlarında öne yaklaştığımda Lattimer'i yakından görünce Byfuss'a " Bu baba çok iyi ama yüzüne bakınca iyi görünmüyor, sıkınıtısı var ..." dediğimi hatırlıyorum . Yani baba kendini o geceye o kadar kaptırdı ki bizim konser sonrası yatağa düşüp sonraki birkaç perfromanslarını iptal ettiklerini dahi duyduk. Camel akşamı gerçekten muhteşemdi, üyesi olduğum ProgTurk sayfasında övgüleri ve coşkusu günlerce sürdü ..
Setlist : Birinci Bölüm : Song Within a Song , Chord Change,Spirit of the Water, Another Night, Air Born,Lunar Sea - Ara - İkinci Bölüm : Mystic Dreamsv , Unevensong, Hymn to Her ,Rose of Sharon , Coming of Age ,Rajaz,Dingley Dell, Ice , Mother Road , Hopeless Anger , Long Goodbyes .... Birinci Bis : Lady Fantasy ... İkinci Bis : Never Let Go
2- Martin Barre - 15 May 2018 -50th Anniversary Celebration Jehtro Tull - Zorlu PSM
Jehtro Tull'ın gitaristi Barre'yi bireysel performansı ile ne biliyor ne de daha önce dinlemiştim. Bir büyük üstadı canlı izleme merakı ile Byfuss ve Ajan ile birlikte izledik konseri. PSM'de ki küçük salonlarında birine alınmış, enerjik ve coşkulu bir seyirci topluluğu önünde Martin Barre harika bir performans sergiledi. Barre ile ilgili yegane yorumum çok sıcak, sempatik, enerjik ve mütevazi bir müzisyenin sahnede oluşuydu. Oysa ki o rock tarihinin en dev gruplarından birinin üyesi olduğu halde. Çok sıcak bir ilişki kurdu seyirciyle. Vokalisti de dikkat çekiciydi diyerek gecenin setlistini ekleyerek son cümle olarak da tadı damağımızda kalan sürpriz bir Jehtro Tull gecesi yaşadığımızı ifade edeyim .
Setlist : Minstrel in the Gallery ,Steel Monkey ,Steal Your Heart Away,Back To Steel, Eleanor Rigby / I Want You (She's So Heavy) (The Beatles cover) , Sweet Dream ,Thick as a Brick,Nothing to Say ,Sealion , Love Story , Hunting Girl ,My Sunday Feeling,A Song for Jeffrey, Moment of Madness ,Teacher ,Bad Man , A New Day Yesterday , Aqualung / Locomotive Breath
1- Radio Moscow -13. May 2018- Dorock XL, İstanbul
Adını kıymetli dostum Ahmet'den duyduğumuz, Ahmet, Byfuss'la 2012' nin bir bahar akşamında Garaj İstanbul'da dinlediğimiz bu şahane stoner rock grubu bu defa Kadıköy Dorock'taydı . Konsere " New beginning " ile uygun bir giriş yapan üçlü, güçlü soundları ve makina gibi olağanüstü performansları ile bizi neredeyse nefessiz ve sessiz ( burası önemli çünkü Byfuss ile adamların performansına o kadar kaptırmışız ki kendimizi kendi aramızda neredeyse konuşmadan ) bitirdik konseri. Az sayıda izleyicinin olmasıyla en önden ve çok yakından sahne ve de özellikle fenderin olağanüstü sesini dinlemek büyük zevkti. İlk konserde tanışıklığımız bu konserle onaylanmış oldu. Death Of Queen , These Days , Broken Down gibi parçalarda diğer aklımda kalanlardan bazılarıydı sanırım .
GERONİMO YALNIZKARTAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder