68’leri başkaldırı rüzgarında Afrika’lı müzisyenlerin tınısı da kendini belli edercesine ağırlığını koyacaktı. Bunun müzikteki adı Afro- Beat olarak adlandıracaktı. Blues, caz ve geleneksel Afrika müziği de dünyaya kendini o dönemde göstermişti ama Afro - Beat sınırsız ve deneyci yanıyla farkını ortaya koyuyordu. Afro-Beat tarzının kurucusu 1997’de 58 yaşında hayata veda eden Fela Kuti olarak bilinir. Nijeryalı müzisyen ABD’ye adım attığında 68’lerin siyahi özgürlük hareketi “Black Panthers” (Kara Panterler) ile tanışacaktı ve kendini hem müzikal hem de politik bir eylemci olarak ortaya koyacaktı.
Afro-Beat’in kralı Fela Kuti ise bu tarzın babası da Orlando Julius’tur. 1964 yılında Fela Kuti, İngiltere’den Nijerya’nın başkenti Lagos’a geldiğinde NBC (Nigerian Broadcast Corporation) radyo istasyonunda DJ olarak çalışacaktı. Kuti burada Orlando Julius ile tanışacak ve birlikte müzik yapmaya başlayacaklardı. Afro – Beat’in sıkı temeli de böylece atılacaktı.
Nijerya’lı ve Gana’lı müzisyenlerin dünya müzik sahnesine armağanı olan Afro- Beat’in babası Orlando Julius, 23 Ocak’ta Babylon’da sahneye çıkarak, ülkemize konuk olacak. Konserde Nijerya’lı saksofon efsanesi Orlando Julius’u, İngiliz saykodelik grubu The Heliocentrics’la birlikte izleyeceğiz. Julius geçtiğimiz yılın sonbaharında The Heliocentrics ile birlikte "Jaiyede Afro" albümünü yapmıştı. Büyük bir ses getiren bu albümdeki parçaları canlı dinlemenin zevkinin yanısıra olabilecek doğaçlamalarla yaşanacak müzikal deneysellik de konserin önemini arttıracağa benzer.
Afrika kıtasını konser salonuna taşıyan adam
Nijerya müziğinin kahramanlarından, Afro-Beat’in yolunu açan, Fela’nın öncüsü Orlando Julius, 60’ların R&B ve soul ruhunu başarıyla harmanladığı müziği ile inanılmaz bir etkiye sahip. Julius için saksofoncu dedik ama her an herşey olabilir ve onu bir anda vurmalı çalgılarda da bulabilir ya da yerel danslarını icra ederken de görebiliriz. O bir şarkıcı, söz yazarı, prodüktör, perküsyonist ve daha nicesi. Müzisyenliğinin yanında gençlik yıllarında futbolcu ve hala devam eder durumda ressamlığı da var. Orlando Julius bir müzisyenin çok ötesinde bir sanatçı olarak koskoca bir Afrika kıtasını kendisiyle birlikte taşıyor. Onun müziğinin temelinde Afrika kıtası var ama grubuyla sadece bu müzikle sınırlı kalmadı, Latin Amerikan müziği de çaldı.
Orlando Julius, müzik hayatında çok çeşitli müzisyernlerle farklı farklı projelere imza attı. 2014’ün Ekim ayında çıkan “Jaiyede Afro” albümünde ise İngiliz saykodelik caz grubu The Helicentrics ile ortak bir projeye imza attılar.
Albümün ismi olan “Jaiyede Afro”, Orlando Julius’un çocukken annesiyle yaşadığı anılara dayanıyormuş. Afrikalı müzisyen o günleri, “Ben çocukken, bana ilham veren kişi annemdi. Bana müziği sevdirmişti. Her akşam yemekten sonra giysi örerken şarkı söylerdi. Ben de davulumu alır, onun yanına giderdim. Onun da bir müzik grubu vardı ve her buluşmada ben de ona eşlik ederdim. Davul çalabildiğim her anı değerlendirmeyi çok sevdim. İşte, albüme de adını verdiğim “Jaiyade Afro” şarkısı, annemin grubu eşliğinde davul çalmamla ilgili anlara hitaben.” sözleriyle özetliyor.
Orlardo Julius’un “Jaiyede Afro” albümünde birlikte çalıştığı The Heliocehtrics ise 2006’da Londra’da kurulmuş. İlk albümünü 2007’de yapan grup, bugüne kadar 5 albüme imza atmış. Saykodelik tarz içinde caz müziğinde deneyselliğe açık olan grup, hip- hop, funk, modern caz, acid caz, saykodelik, elektronik, etnik (World) müzik tarzlarında sınır tanımadan dolaşabiliyor. The Heliocentrics’te Malcolm Catto davulda, Jake Ferguson basta, Jack Yglesias vurmalı çalgılar ve flütte, Oliver Parfitt keyboard’da, Adrian Owusu gitarlarda, Tom Hodges elektroniklerde harika bir ekip oluşturuyorlar.
Takdir edilesi bir albüm
Orlando Julius ile The Heliocehtrics’un birlikte yaptıkları “Jaiyede Afro” albümü dinlerken insanı bir anda 70’lerin havasına götürüveriyor. Dinlemeden önce açıkcası böyle beni alıp, götüreceğini tahmin edemezdim. Dokuz çalışmanın yer aldığı albümde hiç bir parça ayrıcalık taşımıyor ve bir büttünlük içinde dinlemek zorunda kalıyorsunuz. “Buje Buje”, albümün dünya müzik listelerini sarsan çalışması olurken, 11 dakikayı aşan “Be Counted” tüm enstrümanların sololarıyla görkemli bir yapıya çıkıyor. Afrika ritmlerinin yerli danslarını hatırlatan vokallerle başlayan “Omo Oba Blues”, 70’lerin “wah wan pedallı” gitarlarının tadındaki ”Sangodele” keyfe keyif katan çalışmalardan. Albümde The Heliocentrics’in keyboardcısı Oliver Partfitt’i de takdir etmek gerekiyor. Onun tuşlarala oluşturuduğu tınısı kimi zaman 70’leri rock gruplarını hatırlatıyor.
Orlando Julius ve "The Heliocentrics’ı "Jaiyede Afro" albümünün kapsamında birlikte konserde izlemek gerçekten heyacan verici. Ancak aklıma takılan konserin başlama saatinin 23.30 olması. Kabul ediyorum bu müzik dans etmeye fazlasıyla olanak veriyor ama bunu bir konser olarak izleyecek olanlar için de ayrı bir saat düşünülmeliydi diyorum.
Aptulika
İstanbul Konseri Öncesi Orlando Julius, Blues Perişan'da
Afro- Beat’in babası
Orlando Julius’un konserden bir gün önce yayınlanacak olan Blues Perişan radyo
programında Orlando Julius'un 2014’ün Ekim ayında çıkan “Jaiyede Afro” albümüne
yer vereceğiz.
22 Ocak 2015, Perşembe, saat 22.00'den 00.00'e kadar tam 2
saat sürecek olan programda ayrıca Afro Beat tarzının bir başka devi Fela Kuti
bir parçasıyla yer alırken, blues rock örnekleri de kalan zamanda yayınlanacak.
Programı internetten canlı dinlemekte için aşağıdaki linki tıklamanız yeterli
http://www.rockfm.com.tr/onair.aspx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder