5 Haziran 2017 Pazartesi

Eric Bibb'in akustik evreninde Göç Şarkıları


Akustik blues'ın en önemli gitaristi, vokalisti ve bestecisi Eric Bibb yeni albümünde göç şarkılarını bir araya getirmiş. New York doğumlu sanatçı, 1970'ten beri İsveç'te yaşıyor. Bu ikametgah değişimi onun seçimi ama göç Bibb'in ailesinden gelen bir miras. Dedesi de ülkesini terkedip, dünya görüşünün izini takip edecekti.
Eric Bibb'in babası bir tiyatro şarkıcısı, amcası da bir caz piyanistiydi. Yani maaile müzisyendi, tabiki eve gelen dostlar da. Bu dostlardan biri de Peter Seeger'miş. Amerikan folk müziğinin bu önemli ismini şimdi bir parantez açıp anlatmamızda fayda var, zira ilk anda bir anlam ifade etmeyebilir. Peter Seeger, ABD'nin 1950'lerde yaşadığı 'Cadı Avı'denilen Mc Carthy döneminde "Komünist" suçlamasıyla hedef yapılan bir folk şarkıcısı ve yıllarca yasaklanmış,yok sayılmış bir isimdi.

Eric Bibb'in ailesi Pete Seeger gibi "sakıncalı" biriyle dost olmakla kalsa iyi dedesi de siyahi bir "komünist" idi.
Eric Bibb'in dedesi bariton bir operacı ve oyuncu olan Paul Robeson'du. O da Pete Seeger gibi McCarthy soruşturmalarında sorgulanan bir isimdi. Robeson yaşam görüşü olarak sosyalizmi seçmiş, siyahi bir sanatçı ve eylemciydi. Yani 1950'lerin ABD'si için çifte kavrulmuş bir 'sakıncalı'ydı. (Meraklısı için not düşmemiz gerekirse Paul Robeson, en önemli şairimiz Nazım Hikmet'in de yakın arkadaşıydı ve ondan bahseden bir şiiri de vardır.) Durum böyle olunca da Robeson, Sovyet Rusya'ya göç edecekti. 
Çizim : Aptulika
aptulelcioglu@gmail.com
www.aptulika.com

Dedesi gibi Eric Bibb de gençlik yıllarında Sovyet Rusya'ya gidip, burada üniversite eğitimini  pisikoloji üzerine yapmış. Ardından da ABD'den iyice koparak 1970 yılından itibaren yaşamını Avrupa'da sürdürecekti. 
Eric Bibb, ülkesi ABD'den uzak kalmayı seçse de Amerikan müziğinin yaşayan en önemli temsilcilerinden biri. 
Akustik Blues'ın bu önemli temsilcisi 1972'den bu yana yirminin üzerinde albüm kaydetti. Sanatçı son albümü "Migration Blues"ta dedesi ve kendisin de başına gelen zorunlu yolculuk yani "Göç"ü konu edinmiş. 
15 şarkının yer aldığı albümde protest folk'un baş yapıtı "This Land is Your Land" tüyleri diken diken eden harika bir yorumla karşımıza çıkarken, Bob Dylan'ın yorumuyla 68'li yılların marşı haline gelen "Masters Of  War" Bibb'in albümünde bir kez daha günümüze ışık tutuyor. Bu iki şarkının yanısıra Eric Bibb'in özgün çalışmalarının da yer aldığı albümde "Delta Getaway", "Postcard From Booker", "Morning Train" gibi etkileyici çalışmalar öne çıkıyor. Kendi adıma çok sevdiğim "Brotherly Love""Four Years, No Rain" ile "La Vie C'est Comme Un Oignon" diğer dikkate değer işleri oluşturuken, "With A Dolla' In My Pocket" bir kovboy filmi tadında. 
Saf ve doğallığı tercih ettiğini üzerine basarak belirten Bibb, blues'ı akustik olarak yapmayı seviyor. Gitarı kendi çalarken banjoya ayrı bir sevgi duyduğunu saklamıyor. Yanısıra mandolin, armonika ve keman gibi enstrümanları da albümüne konuk müzisyenlerle katmış. Sanatçı yıllar yılı ülkesinden uzak yaşamasını da , "Şimdi İsveç'teyim ama aynı zamanda Fransa'dayım, İtalya'dayım, Rusya'dayım yani bütün dünya benim ülkem." sözleriyle açıklıyor. 
Akustik blues denince mutlaka bahsi geçmesi gereken isim hiç kuşku yoktur ki, Eric Bibb'dir. Arasıra bu durakta durup, kendimizi bu müziğe emanet etmemizde yarar vardır. 
Aptulika



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...