Hayatım boyunca stadyumda tribünde oturup, futbol maçı seyretmeye sadece bir kere gittim. Ama stadyuma gitme sayım, en azılı futbol tutkunu kadar vardır, ancak tribünde değil, saha içinde bulunarak.Öyle isimleri stadyum konserinde dinledik ki, say say bitmez. Bana sorarsanız onlar arasında bir tanesi vardır ki, benim için ayrıcalıklıydı. Aynı konseri bir daha izlesem dediğim tek konser Tina Turner'ınkidir. O günden bir fotoğraf ya da video olsa diyorum ama ne gezer... O zamanlar böylesi akıllı telefonlar yoktu, hatta cep telefonu bile taş devrinden kalma gibi ve de herkeste yoktu. O dönemlerde konser öncesi "Fotoğraf , video çekmek yasaktır" anonsu yapılırdı, bir de üstüne üstlük.
20 Eylül 1998... yani bundan tam 25 yıl önce (şaka gibi) Tina Turner İstanbul'a konser vermek için gelmişti. Stadyum konserleri genellikle Avrupa yakasında İnönü Stadyumu'nda olurdu. Bu sefer ki Asya yakasında Fenerbahce Şükrü Saraçoğlu Stadında olacaktı. Açıkcası konser için bu stadyumun seçilmesi ilginç bir prosedür sonucu olmuştu. Tina Turner, TDK’nın sponsorluğunda Avrupa Turnesinde konserler veriyordu. Oysa İstanbul konserini yapacak olan organizatör Ahmet San’ın bu konser için Pepsi’yi sponsor olarak tercih ediyordu. Ancak Tina Turner'ın Avrupa konserleri için TDK'nın dışında başka bir sponsor olamıyordu, bu kağıt üzerinde anlaşma olarak imzalanmıştı. Bunun üzerine Ahmet San konseri Avrupa yerine Asya yakasındaki Şükrü Saracoğlu Stadyumu'na taşıyarak bu sponsor krizini çözümleyecekti. Yani Tina Turner İstanbul konserine Avrupa turnesi kapsamında değil, Asya Turnesi kapsamında gelmişti. Böylece Turner, tek konserlik bir Asya Turnesi yapmış oldu.
Tina Turner İstanbul’a, Barcelona’dan 160 kişilik ekibiyle birlikte THY uçağı ile gelmişti. Havaalanında VIP Salonu’nda basın mensupları onu karşıladı. Ama sadece 10 saniyelik fotoğraf çekme, görüntü alma süresi verilince kıyamet kopup, basın mensuplarıyla tartışmalar çıkacaktı. Hyatt Regency Oteli’nde kalacak olan Tina Turner’ı korumak üzere kendi özel korumaları dışında 225 kişilik bir ekip görevlendirilmişti.
Konser günü geldiğinde Kadıköy'e Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'na gittim. Burası İnönü gibi ferah değildi, daha kapıdan girerken adeta, "Burası Kadıköy, burdan çıkış yok" der gibiydi. Sonra stadın kapıları açıldı, amanın o da ne stadın tribünleri üzerime üzerime geliyor, beni adeta sıkıştırıyordu. Orada rakip takım oyuncu olmak istemezdim, zira tribünler öyle bir baskı yapardı ki. Bu arada bunu başaran mimarın dehası için alnından öpmek isterim. Ancak bu konser için ilk defa saha içi bilet aldığıma pişman oldum, çünkü tribündekiler üstüme geliyormuş gibiydi, içimden "gözünü sevdiğim İnönü..." dedim ve "orada kafamı kaldırdığımda yıldızları görürdüm, burada ise izleyenler yıldız olmuş." diye ekledim. Bu arada Fenerbahçe'nin rakibi olan takımlara Allah kolaylık versin derim.
Tina Turner'dan önce açılış grubu olarak Haluk Levent sahneye çıkacaktı. Ve tabi ondan sonra Tina'ya sıra gelmişti.
Bu tribün baskısı içinde konseri nasıl izleyeceğim derken ışıklar sönüp yandı ve etrafa bir James Bond filmi havası yayıldı. Bu Tina Turner'ın James Bond filmi için yaptığı "Golden Eyes"in müziğiydi. Sahnede müzisyenler ve dansçılar vardı ama Tina yoktu. Uzun bir girişten sonra havada yüksek bir vinç görecektik ve onun üzerinde Tina Turner vardı ve muhteşemdi. Bu arada statla ilgili düşüncem değişiverdi birden. Büyüleyici ve görkemli bir başlangıçtı.
Konserde ‘Private Dancer’, ‘What Love got to Do with It’, ‘Proud Mary’ gibi klasikleşmiş şarkılarını canlı olarak Tina Turner'dan dinlemek harikaydı doğrusu. Bir de buna muhteşem dans grubunun olması da cabasıydı hani.
Evet bundan 25 yıl önce İstanbul'dan bir Tina Turner geçti ve görüp göreceğimizde o kadarmış. Ama o konser hiç bir zaman akıldan çıkmayacak.
Aptulika
https://10haber.net/2023/05/26/tina-turner-yillar-once-istanbulda-firtina-estirmisti-191376/
Milliyet gazetesi , 20. Eylül 1998
https://lcivelekoglu.blogspot.com/2015/09/19-yil-once-bugun-annie-mae-bullock.html