Ritchie Blackmore bu hafta basına yaptığı açıklamada Ritchie Blackmore's Rainbow'un konser albümünün ardından yeni parçalardan oluşan stüdyo albümünün üzerinde çalışmaya başladıklarını söyledi. Rainbow grubu 1995 yılında yaptığı "Stranger In Us All"den sonra albüm yapmamıştı.
22 yıl aradan sonra gelecek yeni bir albüm beklentisi (daha hazırlık aşamasında olsa da) şimdiden heyecan yarattı. Madem öyle dedi ve bir yazı karalayayım dedim. Buyrun okuyun.
APTULİKA
Çocukluk yıllarımdan beri en çok konserini görmek istediğim grup, Deep Purple'dı. Hoş o çocukluk yıllarımda öyle Türkiye'ye yabancı grup gelmesi gibi bir hayal de mevzu bahis değildi. Ta ki seksenlerin sonunda böylesi hayaller filizlenecek ve Jethro Tull, Santana derken yabancı gruplar gelmeye başlayacaktı. Herkes benim için AC/DC ve Motorhead konserlerini istediğimi söyler ama asıl istediğim her daim Deep Purple olmuştu. Bir ara doksanların başında stadyum konserleri zamanında bu hayal gerçek oluyordu bile. Ancak ne oldu şimdi hatırımda kalmadı ama iptal edilecekti. İptal edilmesine edildi ama gelselerdi de içime bir eziklik düşmüştü. Çünkü o tarihlerde Deep Purple konser turnesine gitarist olarak Joe Satriani ile devam ediyordu. Nasıl mı? Buyrun hele dinleyin.
1993 yılında Deep Purple "The Battle Rages On...." albümünü yapmış ve muhteşem büyük bir dünya turnesine çıkmıştı. O yıllarda bizim ülkede de stadyum konserleri başlamıştı ve Deep Purple da beklenenler arasındaydı. Deep Purple'ın o konser turnesinde yıl sonuna doğru gitarist Ritchie Blackmore ayrılacaktı. Grup turneye devam etmek için gitarist arayışına girecek ve bu problemi Joe Satriani'yi bularak çözümleyecekti. Satriani grubun gitaristi olarak değil, turne için joker vazifesi görerek kısa bir süreliğine katılmıştı gruba. İşte bunlar yaşanırken biz de Deep Purple'ı bekliyorduk. Ne bir heyacanım kalmıştı ne de başka bir şey. Konser iptal edilince de çok üzülmedim aslında. Sonraki yıllarda Deep Purple geldi, yılların beklentisiyle çoşmuştum. Konser heyecan veriyordu ama grubun albümlerini eski merakla takip etmiyordum artık. Ritchie Blackmore bir çok insan için "soğuk", "suratsız" ve bunun gibi sıfatlarla anılır. Doğrudur da ama benim için önemlidir. Deep Purple çocukluk kahramanlarımdır. Onları plakların üzerlerindeki resimlerinden tanıdım. Blackmore, Ian Gillan, Ian Paice,Roger Glover ve tabi o plaklardaki bıyıklarıyla Jon Lord olmazsa o Deep Purple değildir. Mesela David Coverdale'i de severim hele ki Glenn Hughes (öyle güzel bir adam var mıdır) ama onların yeri ayrıdır.
Deep Purple konserini görebilecektim ama büyük bir eksikle. Ömrü hayatımda dinlemeye doyamadığım grubu ne yazık ki tekmili birden canlı konserde görme olasığım artık yok. En azından iki isim kesin olmayacak artık. Bunlardan biri Jon Lord, diğeri de Ritchie Blackmore. Onların olmadığı bir Deep Purple benim için hep eksik kalacaktır.
1993 yılındaki bu ayrılıktan bir süre sonra Jon Lord da gruptan ayrıldı. Jon Lord'u ölümüne yakın kurduğu blues grubuyla dinleme imkanı bulup, çok keyif alacaktım. Hatta iyi ki Deep Purple'dan ayrıldı diye sevinmiştim bile. Blackmore'u Deep Purple'dan sonra Rainbow'u tekrar kurmasıyla dinleme imkanım olacaktı.
1995 yılında da Ritchie Blackmore's Rainbow'un "Stranger in Us All" albümü çıkacaktı. Eski dönem kadar olmasa da güzel gelmişti bana. Gönül vokalde Ronnie James Dio ya da Joe Lyn Turner'ı istiyordu ama buna da şükürdü. Dobbie White yeni vokaldi ve grubumu bulmuştum yeniden. Böyle mesut bahtiyar giderken, sen misin bunu diyen iki yıl sonra herşey yerle yeksan olacaktı. Grup dağıldı ve Ritchie Blackmore köyüne çekilerek yavuklusu Candide Night ile birlikte Blackmore's Night'ı kurdu.
Blackmore's Night'a tayin olacaktık ama adamımız eline elektro gitarı almaz olmuştu. Müzikler de bir hayli folklorik olmuştu. Yıllar yılı bir yerden duhul edeyim desem de olmuyordu hani. 20 yıl böyle geçti ve ben de özlemimi bir tek Jon Lord Blues Band ile geçirdim. Jon Lord da bu dünyadan göçünce tozlu raflardaki plaklarla geçmişi yaad etmeye başladım.
Dükkanı kapamışken, geçen yıl Rainbow'un tekrar kurulduğu haberini alacak ve yeniden keyiflenecektim. Bir iki ay önce de grubun geçen yıl verdiği bir konserinin görüntülerini izleyecektim. Vokal şöyleymiş böyleymiş gibi kusurlar aramam doğrusu, Blackmore elinde elektro gitarıyla duruyor ya, tamamdır benim için. İyi güzel de gene dağılırsa diye bir endişe basmıyor da değildi doğrusu. Fakat geçen haftalarda 2016 yılında verilen Birmingham'daki Getting Arena konser kayıtlarının albüm olacağını duymam sevindirmişti. Bu albümden sonra bir de yeni Rainbow parçalarından oluşan yeni bir stüdyo albümünün de hazırlandığını bizzat Blackmore'ın dilinden basına yaptığı açıklamada okuyacaktım. Şimdi artık tamamdı ve 22 yıl sonra Rainbow'un yeni bir albümüyle buluşup, hasret gidermek için beklemek düşer bana.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder