5 Şubat 2016 Cuma

Haftasonu Blues Perişan Kütüphanesi'ne Katkı 33



Yarım Bırakılmış Kitaplar 2


Geçen yıl ve geçtiğimiz hafta iki kitabı yarım bıraktım. Bunlardan geçen yıl olanı bir gezi kitabıydı. Sahaftan bulduğum, 1950’lerden kalma kitabın ismi “İspanya Büyüsü” idi. Şair, siyasetçi, büyükelçi olan Selahattin Batu’nun İspanya gezisini anlattığı bir kitaptı bu. Yaz aylarıydı ve büyük bir merakla okumaya koyuldum. 
Kitabın başlangıcında öyle güzel akıyordu ki İstanbul’dan ayrılıp, gemiye binmesi sanki bana da geziye eşlik ediyorum hissi veriyordu. Herşey  yazarın İspanya’ya adım atmasıyla başlayacaktı. İspanya, kaldığı otele kadar anlatılıyordu ama ters giden bir şeyler vardı. Ters giden yazarın yaşadıklarından değildi. Hatta yaşamadıklarındandı. Öncelikle gezi İspanya’yaydı ama ortada İspanya yoktu. Sanki yazar bu kitabı İspanya’ya gitmeden de yazabilirmiş gibiydi. Tabi yapılan öyle bir durum değildi. Yazar İspanya’ya gitmiş ama izlenimlerinden çok hissettiklerini anlatmıştı. Oralarla ilgili mitoloj, tarih, sanat herşey var ama insana dair hiç bir şey yoktu. Üstelik yolda yürürken gördüğü ağaçlardan Ahmet Haşim’in bir şiirini hatırlaması vesaire gibi durumları okuyunca iyiden iyiye kopacaktım ama devam edecektim. Ancak 50. sayfaya geldiğimde  insana ve o andaki ortam üzerine bir şey bulamayınca kitabı yarım bırakacaktım.
Bir hafta önce yazarın hayatına bir bakayım dedim. İşte o anda yazarın asıl alanının şiir olduğunu görecektim. Ben bir siyasetçinin izlenimlerini bulmayı bekliyordum ve hayal kırıklığım da bu yüzden olabilirdi. Öyle de desek, Orhan Veli de bir şair ama o yazıyor olsa böyle olmayacaktı.
Şimdi yazıyı yazarken okumadığım bölümlere şöyle bir göz attım. Bazı müzelerden izlenimler var. Monet tabloları ve diğerleri anlatılıyor. Arada mimari yapılar falan de geçiyor. Bir ara tekrar okuyabilirim umudu geliyor ama daha dingin bir halimde olabilir, sanırım.
Geçen hafta başladığım ve 30 sayfa sonunda infilak ederek, bıraktığım kitaba gelelim şimdi. Andre Gide’in “Dünya Nimetleri” kitabı. Büyük bir umutla başladığım kitap, bir süre sonra aynı akorların basıldığı bir müzik yapıtına dönecekti. Yahu kitap mı okuyorum şiir mi?  diyerek kitabı bırakacaktım. Tabi dert oldu ya, kimdir bu Andre Gide nedir bu “Dünya Nimetleri” diye internete baktığımda olayı anladım. Kitap ne roman, ne deneme, ne de öykü imiş. “Dünya Nimetleri” nin türü düzyazı şiir diye tanımlanan bir şeymiş. Bu bilgi bir daha okuyabilmeme neden olabilr mi? Pek sanmıyorum. Belki Andre Gide”in “Kalpazanlar” romanını okumayı deneyebilirim ama gözüm korkmuyor değil hani.
APTULİKA

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...