Orhan Kahyaoğlu "Duru Derin Çıplak"isimli kitabında Tunuslu udi Anouar Brahem'i anlatıyor. Seksenli yıllardan bu yana müziği sadece yazılan üzerinden değil, arkasındaki hikâye ve sosyo-kültürel bağlarıyla anlamayı ve anlatmayı seven Orhan Kahyaoğlu, Türkiye ve dünyada bir ilke imza atarak Anour Brahem ve müziği üzerine 128 sayfalık etkileyici bir kitap kaleme aldı.
1986 yılının Mart ayında çıkan Stüdyo İmge dergisini o zamandan bu yana elimden hiç düşürmedim desem yalan olmaz hani. Bu tamamen gerçek ve sözümde de en ufak bir abartı yok. Bu dergide yer alan, "Geçmiş Zaman Ozanları" adındaki yazı Jethro Tull hakkında okuduğum ilk ve en kapsamlı yazıydı. (1) Öyle ki her edindiğim Jethro Tull plağını dinlerken bu yazıyı açar izini sürerdim. Bu yazıyı kaleme alan Orhan Kahyaoğlu'ydu. Daha sonraki yıllarda Jethro Tull ile ilgili daha hacimli bir kitap çıkaracaktı ve bu benim için kapsamlı bir rehber olacaktı. Kahyaoğlu'nu daha sonra da Bülent Ortaçgil kitabıyla görecektik. (2) Müzik yazarlığı diye tanımlanan alanın belki de en hakedeni oydu ama onun ismini ortalıkta pek görmezdiniz. Bu belki de Kahyaoğlu'nun meziyetlerinin çokluğundan da kaynaklanmış olabilir. Zira o sadece müzik üzerine kalem oynatmakla kalan biri değil, aynı zamanda şair, deneme yazarı ve külliyen bir edebiyatçı idi. Bu kadar çok liyakat sahibi biri bizim ülkede elbetteki pek dikkati çekmez. Ama önerim, siz siz olun Orhan Kahyaoğlu imzalı bir kitabı ya da yazıyı bulduğunuzda kaçırmayın derim. Hele ki söz konusu müzik ise onun yaptığı araştırmaları es geçmek kayıp ötesi kayıptır.
Temmuz ayında çıkan bir kitap beni Orhan Kahyaoğlu ile yeniden buluşturdu. Yayınevi tarafından gönderilen bu kitap, "Duru Derin Çıplak" ismini taşıyordu. Bu Tunuslu müzisyen Anouar Brahem üzerine yapılmış bir incelemeydi. Benim ayıbım olacak ama Brahem müziğinden bi haberdim. Böyle olunca da hemen Anaour Brahem albümlerini toparlayıp dinlemeye başladım. Bu serüvende de yalnız değildim ve Orhan Kahyaoğlu'nun kitabı bana eşlik edecekti. Tıpkı bundan 35 yıl öncesi olduğu gibi. O zamanlar sevdiğim Jethro Tull grubunun izlerini Kahyaoğlu yazısıyla sürüyordum, şimdi ise müziği ile daha önce tanışmadığım Anaouar Brahem'e kapı açacaktı.
Orhan Kahyaoğlu, Türkiye ve dünyada bir ilke imza atarak Anour Brahem ve müziği üzerine 128 sayfalık etkileyici bir kitap kaleme aldı.
Tunuslu müzisyen Brahem Ulusal Müzik Konservatuvarı'nda aldığı uzun soluklu ud eğitimiyle klasik Arap müziğinde yetkinleşirken, dünya üzerindeki çağdaş müziklere de kapısını açık tutmuştu. Orhan Kahyaoğlu, Anouar Brahem'in müziğini, bazen eklektik ama aslında bir tür fusion müziğine denk gelen kompozisyonlara ulaştığını belirtiyor. Sanatçı oluşturduğu 'sound' ile bir Doğu enstrümanı olan udu caza ve çağdaş müziğe taşıyor. Ancak bunu yaparken de "World Music" oyununa gelmekten uzak durarak nevi şahsına münhasır bir çağdaşlığa ulaşabiliyor.
Brahem'in asıl hedefi müzikte çok kültürlülük olurken, Ortadoğu Arap klasik, etnik ve folklorik kaynaklarıyla farklı modern caz eğilimleri ve özellikle de Avrupa cazı ile buluşuyor. Sanatçı "değişmeyen gelenekler ölmeye mahkumdur " fikrinden hareket ederek uda yeni bir yorum tarzı getirebiliyor. Orhan Kahyaoğlu "Duru Derin Çıplak" isimli kitabında "çöl kültürünün de etkisiyle gelişen ıssızlık duygusunun ud ile acı ve hüzünle karışık mükemmel yansıtılışını dinleriz" diyerek Anouar Brahem'in müziğini anlatıyor.
Orhan Kahyaoğlu'nun müzik yazarlığında en kıymetli bulduğum yanı, müzisyeni en önce ürettiği eserleri analiz ederek anlatmasıdır. Öyle ki onun yazılarını okurken elinizde olmadan o albümleri baştan sona dinlemek zorunda olursunuz. Bütün dikkatiniz üretilen yapıta gelirken müzisyenin fiziki ve içtimai yanı yok olur. Peki bir müzik yazarı o sanatçının bulunduğu toplumsal yanını göz ardı etmesi doğru mudur? Elbetteki böyle bir şey olamaz. Kahyaoğlu o albümü müzikal olarak analiz ederken gene yapıtı baz alarak sanatçının toplumsal duruşunu ve yaşam algısını da bizlere sunar. Bu özelliği ile Orhan Kahyaoğlu'nun müzik yazarlığını değerli bulurum ve keyif alırım. Bütün bunlara ek olarak onun gerçek anlamda ve nesli tükenmiş bir müzik yazarı olduğunu düşünürüm. Kahyaoğlu bana güre hiç bir zaman albüm infosu ya da basın bülteni yazamaz, bu yüzden de kelimenin tam anlamıyla müzik analizi yapan bir yazardır.
Yort Yayınlarından çıkan yeni Orhan Kahyaoğlu kitabı "Duru Derin Çıplak" kitabıyla Anouar Brahem müziğine kapsamlı bir bakış yakalarken, diğer yandan da Kahyaoğlu'nun müzik yazarlığının ve analizlerinin tadına varacağız. Müzik yazarlığının nasıl bir şey olduğunu anlamak için bu yeni kitap bizim için bir şans olsa gerek.
Aptulika
(1) https://bluesperisan.blogspot.com/2021/02/bir-dergi-35-yldr-okunur-mu.html
(2) Orhan Kahyaoğlu'nun yazdığı kitaplar:
Pink Floyd (Sinan Güler’le, 1984)
Jethro Tull (1991)
Bülent Ortaçgil: Ayrı Düşmüşüz Yan Yana (2002),
Caz ve Ötesi (2003),
And Dağlarından Anadolu’ya Devrimci Müzik Geleneği - Grup Yorum (2003),
Caz’dan Pop’a (2010),
Grup Yorum: 25 Yıl Hiç Durmadan (2010).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder