Romanlarıyla tanıdığımız Selçuk Altun'un dergilerde yer alan yazılarının toplandığı kitaplardan dördüncüsü, Temmuz ayının sonunda çıktı. Yazarın 2004'ten bu yana süren aylık yazılarını ben ancak geçen yıl farketmiştim. Kafa dergisinde iki sefer rast geldiğimde açıkcası pek ilgimi çekmemişti. Birbirinde ayrı yazılar, anektodların sıralandığı bir sayfalık yazılar bana çekici gelmemişti. Ben aforizma adı verilen seçkileri de pek sevmem, bu nedenle de Selçuk Altun'un dergilerde çıkan yazıları yerine romanlarını bir solukta okumayı daha tercih ediyordum.
İki hafta önce Selçuk Bey adıma imzalanmış bu kitapla gelince dergilerde es geçtiğim yazıları toplu halde okuyup açığımı kapatacaktım. Selçuk Altun kitaplarını ilk okumamdan bu yana bir hayli merak sarmıştım. Daha sonrasında da aynı semtte oturduğumuz için tanıştık. Açıkcası bundan da çok memnunum. Yazarın benim için ayrıcalığı resim ve heykelden çok iyi anlaması ve de tabi karikatüre çok önem vermesi. Dolayısıyla her karşılaştığımızda sohbet edebiliyoruz. Hatta bu yeni çıkan "Kitap İçin 4"ün kapağında yer alan Gürbüz Doğan Ekşioğlu illüstrasyonunun özgün baskı orijinalini iki yıl önce sergiden satın aldığında da üzerinde konuşmuştuk. Şimdi o eser yeni çıkan kitabın kapağı olmuş ve bu da benim şahit olmam açısından da heyecan verici oldu.
Selçuk Altun'un 2004'ten bu yana süren aylık yazılarından 2013 ile 2015 arasında Cumhuriyet Kitap Eki'nde olanlar bu yeni kitaba girmiş. Dergilerde bir sayfayı tutan bu yazılarda, aforizma, alıntı, anı, eleştiri, gözlem, haber, ironi, günlük, nükte, polemik, tepki, yanıt gibi kısa anektodlar birbiri ardına akıyor. Daha önce de dediğim gibi dergilerde bu yazılar, kopuk kopuk diye pek ilgimi çekmezdi. Eh şimdi bunlar 400 sayfalık bir kitapta karşımdaydı. İtiraf etmeliyim ki, biraz okuyup, bırakıp devamını getirmeyeceğimi sanıyordum. Geçen pazartesi günü kitabı elime aldım, çarşamba günü bitmişti. Kitap bitti bitmesine hala bazı bölümleri alıp tekrar okuyorum. Bunun uzun bir zaman sonra da süreceğine eminim. Hani sevdiğiniz bir müzik albümünden ara sıra tek parça dinlemeniz gibi.
Eğer tatildeyseniz "Kitap İçin"i okumak daha da keyifli olacak derim. Yazılar birbirinden alakasız, oradan oraya atlıyormuş gibi olsa da kitabı bitirdiğinizde kendinizi dopdolu hissediyorsunuz. Bu yolculuk burada bitmiyor, o kısa yazılardaki bazı noktalarda sizi başka alanlara keşif yapmak için çekiyor.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder