19 Mart 2017 Pazar

On yıl önceki bir yazıda CHUCK BERRY

Çizim : Aptulika
Design : aptulelcioglu@gmail.com

Onu belki de en güzel John Lennon, "Eğer rock'n roll'a bu isim verilmemiş olsaydı kesinlikle ona Chuck Berry diyecektik" sözüyle anlatıyordu. 20. yüzyılı sarsan Rock'n Roll devriminin müsebbibi Chuck Berry'i dün yitirdik. 90 yıllık bir ömür ve her kuşağı etkileyen rock'n roll şimdi öksüz ama sanırım daha çok yüzyıl devireceğe benzer. 
Chuck Berry, bundan 10 yıl önce ülkemize gelip, konser vermişti. Büyük rock'n roll ustasının ardından o konser öncesi yazdığım ve Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazıyı burada sizlerle paylaşıyorum. 





Chuck Berry Türkiyede
Bay Rock’n Roll
Dünya müzik devlerinin konserleriyle yeni yeni karşılaşan bir ülkenin insanları olarak çoğu zaman; “Çocukluğumuzun, gençliğimizin ustalarını yaşlılık dönemlerinde görebiliyoruz” diye hayıflanırız. Şimdiki kuşak ise iki yıl önce tanışıp, tutkunu olduğu topluluğu ya da sanatçıyı üçüncü yılına kalmadan konserinde izleyebiliyor. Onlar bunun kıymetini ne ölçüde bilebiliyor, bilinmez ama bizim gibi sevdiği grupların plaklarına bile gecikmeli ulaşan bir kuşak için çok büyük bir aşama olduğu su götürmez bir gerçektir. Jethro Tull, Deep Purple, Uriah Heep’i kuruluşlarından otuz yıl sonra, müzisyenlerini de 50’sini aşmış vaziyette yakalamış olmak bile bizim için heyacan vericiydi.
Çocukluk ve gençlik yıllarımızın kahramanı Jethro Tull ile ilk Türkiye konserinde karşılaştığımızda topluluğun beyni torun torba sahibi olmuştu. Hoş o zamandan bu yana bile 16 yılı devirmişiz ya neyse.. Şimdilerde ise bizim değil anne babalarımızın, hatta bir çoğumuzun dedelerinin bile asıl zamanında izleyebileceği bir usta ülkemize geliyor. Ustaların ustası diyebileceğimiz Chuck Berry ile 81 yaşına adım attığında ilk kez yüzyüze geleceğiz. Galiba rock’n roll sözkonusu olunca yaşın maşın kıymeti harbiyesi kalmıyor.

Rock Gitaristlerinin İlham Kaynağı
Bir çok rock yıldızına ilham kaynağı olmuştur, Chuck Berry. Ondan etkilendiklerini söylemeyen grup ya da müzisyen yok gibidir. Animals, Beatles, Rolling Stones’da ondan izler bulmanız mümkündür. Özellikle Rolling Stones’ın gitaristinin yaptığı ördek yürüyüşü bu ustadan alınmış bir simgedir. Ama gitar çalarak yapılan ördek misali, tek ayak üzerinde zıplamalı yürüşün en hasını 80’lerden bu yana rock sahnesinin devi olabilen AC/ DC’nin çılgın gitaristi Angus Young’da da görürüz. O adeta Chuck Berry’nin günümüze beyaz yansıması gibidir.
20. yüzyılın başında Les Paul’un gitarı elektiriklendirmesi yeni bir devri müjdeliyordu. Bu devrimin adı; Rock’n Roll’du. O güne dek blues ve caz gruplarında solo enstrüman olarak saksafon ya da piyanoyu görürken; Les Paul’un icadı olan Gibson model elektrikli gitardan sonra herşey değişecekti. İlk öncü isim olarak T-Bone Walker (1910 – 1975), elektro gitarı blues’a taşıyacaktı. Açılan bu yoldan elektro gitar rock’n roll çağının baş enstrumanı haline gelirken, öncüsü de Chuck Berry olacaktı.  

Rock’ n Roll’un Sebebi Mucidi
 Kaliforniya’da 18 Ekim 1926’da doğan Chuck Berry, ilk olarak 1950’de “St Louis, Mo” isimli bir üçlü ile profesyonel müzik hayatına başladı.  1955’in baharında Chicago’ya gitmesi onun blues ustası Muddy Waters’la tanışmasına sebep olacaktı. Bu tanışma sonucu Waters onu plak şirketine önerecekti ve ilk plağı “Maybeline” böylece yayınlanacaktı. Bu başarılı çıkış bir yıl sonra “Roll Over Beethoven” ile sürdü. Ardından da “You Can’t Catch Me”, “Scholl Day”, “Oh Baby Doll” gibi hit parçalar takip edecekti. 1 milyonun üzerinde satış yapan “Scholl Day” listelerde 1 numaraya yükselirken, ilk önce İngiltere ve ardından da tüm dünyaca tanınacaktı.
Büyük usta “Rock’n Roll Music”, “Sweet Sixteen”, “Johnny B Goode” ve “Back In The USA” gibi unutulmaz klasikleri yaparak, 50’li yılları kapar. 1960 başında ise polisle başı derde girecekti. Indıana’da 2 yıl hapis yattı. Ancak geçen bu sürede o unutulmayacak, bilakis daha ünlenecekti. Çünkü dönemin yeni parlayan yıldızları olan Beatles ve Rolling Stones onun parçalarını yorumlayarak listelerde yükseleceklerdi. Böylece 60’lara da taşınan Berry’nin parçaları 3 albümde toplanıp piyasaya çıkacaktı.
Hapisten 1964’de çıkan Chuck Berry, "Nadine" isimli parçasıyla tekrar listelerde görünür. Ardından da ilk İngiltere turnesine çıkar. Bu arada siyahi ustanın beyaz İngiliz takipçileri vardır. Eric Burdon isimli rock’n roll tutkunu gencin grubu Animals bunların başında geliyordu. Berry, Animals ile Finsburg Park Astoria’da 9 Mayıs 1964’de tarihi bir konser verecekti.

Sen Çok Yaşa Rock’ n Roll
John Lennon; "Rock And Roll'a farklı bir isim verilmeye çalışılsaydı; adı ‘Chuck Berry’ olurdu." derken Stevie Wonder; "Rock and Roll'un yalnızca bir tek kralı vardır. O'nun da adı Chuck Berry'dir." demekten çekinmeyecekti. Bunlar pek abartılı tanımlamalar da sayılmazdı hani. Rock’n Roll’un dünyaya yayılmasına vesile olmakla birlikte bunun bir müzik tarzının ötesine geçip yaşam anlayışı olması da onun sayesinde gerçekleşecekti. Rolling Stone dergisi tarafından açıklanan "Tüm Zamanların En İyi 500 Şarkısı" listesinde 6 parçası üst sıralarda yeralan Chuck Berry, 1985 yılında da Grammy tarafından "Yaşam Boyu Başarı" ödülüne layık görülecekti. Bu müzik sanayini de anlamaya imkan yok hani, yıllarca ‘tu kaka’ edip, görmezden geldiklerini bu tip garip ödüllerle ölümüne yakın hatırlarlar.
Dünyayı Sallayan Yuvarlayan Adam
Müzik tarihinin en önemli şahidi, Rock and Roll'un ete kemiğe bürünmüşü olan Chuck Berry’i 19 Ocak 2007, Cuma gecesi Türkiye’de görebileceğiz. İstanbul Hilton “Convention Center” yani Türkçe meali Kongre Salonu olan yerde konser verecek. (Böylesi muhteşem bir buluşmaya simge olarak Türkçe isim taşıyan bir yer olsaydı ya neyse... Çoluk çocuğumuza bu konseri anlatırken “Konversiyon” filan falan mı diyeceğiz.) O günkü bu tarihi anda Johnny B Goode”, “Maybellene” “Roll Over Beethoven”, “School Day”, Rock And Roll Music", "Sweet Little Sixteen" ve "Brown Eyed Handsome Man" gibi bir çok klasiği asıl kahramanından dinlemenin keyfine varırken, diğer bir yandan da ülkemizde görme imkanına erişemediğimiz The Animals, AC/DC’i de görmüş gibi olacağız. Bir konserde Chuck Berry’i görürken aynı zamanda karşımızda Eric Burdon (Animals), Angus Young (AC/DC) olacak. Sen çok yaşa Rock’n Roll!.. Bu dünyaya kattıkların için sonsuz teşekkürler, Chuck!

APTULİKA
13 Ocak 2007
Cumhuriyet gazetesi


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...