Türkiye’de pop müziğin en önemli isimlerinden besteci
Ergüder Yoldaş, İzmir’de tedavi gördüğü özel hastanede bu sabah hayatını
kaybetti. Onu daha çok 80’lere damgasını
vuran ’Sultan-ı Yegah’ adlı şarkının bestecisi olarak tanımıştık, ama geçmişte yaptığı öncü
çalışmaları ve tiyatro müzikleri de
kaliteyi hedefleyen işlerindendi. 77
yaşındaki Ergüder Yoldaş uzun süredir sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu. Besteci Ergüder Yoldaş, İzmir'de tedavi
gördüğü özel hastanede bu sabah hayatını kaybetti.
Ergüder Yoldaş'ın
ölümünü oğlu Tunç Devrim Yoldaş "Babam Ergüder Yoldaş 25 Ocak 2016 saat
03:20'de, tedavi görmekte olduğu İzmir Özel Su hastanesinde aramızdan
ayrıldı" ifadeleriyle duyurdu.
Sultan-ı Yegah’
isimli bestesini 80’lerde seslendiren eşi
Nur Yoldaş ise "Bana eşi ve öğrencisi olmam onurunu yaşatan,
oğlumun babası ve torunum Ergüder'in dedesi... Kompozitör ERGÜDER YOLDAŞ'ı
kaybettik çok üzgünüz" sözleriyle acı haberi paylaştı.
Türkiye’de müzik
alanında dik duruşun simgesi olan bir sanatçıydı, Ergüder Yoldaş. Onun bu
özelliğini belirtmem sadece herşeyi bırakıp, Büyükada’da Robenson hayatı
yaşamasından değil. Zaten o tavrı da magazine ettik ya, o da ayrı mesele.
Ergüder Yoldaş, Türkiye’de popüler müziğin en başından beri ve her alanında yer
alsa da hiç bir zaman ucuza meyletmeyen bir isimdi. O kafasına göre doğru
bildiğini, en yüksek kalite çıtasında yaptı.
60’larda başladığı
müzik hayatında 70 ve 80'li yılların çok önemli bestecisi olan Ergüder
Yoldaş, Türk pop müziğine "Sultan-ı Yegah" gibi bir başyapıt armağan
etti. 80'lerde, makam müziğiyle popun en iyi, en rafine bileşimini yarattı.
70’li yıllarda uluslararası yarışmalarda birincilik ödülleri aldı. Gene 70’li
yıllarda İstanbul Şehir Tiyatroları ve İstanbul Festivali direktörlüğü yaptı.
Bu dönemde yaptığı tiyatro müzikleri, Brecht’in epik tiyatro anlayışının
değerli örnekleri olacaktı. Gene bu dönemde deneysel tiyatro için de yenilikçi
işlere imza atacaktı.
1981'de bestelediği, eşi Nur Yoldaş'ın seslendirdiği Attila
İlhan'ın şiiri Sultan-ı Yegah 45'liğiyle Türk popunda çığır açtı. 1991 yılından
sonra uzun süre İstanbul, Büyükada'da inzivada bir hayat yaşamayı seçti. Son
olarak İzmir'de kız kardeşinin yanına yerleşmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder