20 Ocak 2016 Çarşamba

44 Yıl Öncesinin Hey Dergisi’nde Chicago Grubu




Yayın hayatından ayrıldığı tarihte doğanların bile bugün evil, barklı olduğu HEY, geçen bunca yıllara rağmen halen bilinen ve unutulmayan bir müzik dergisi. Abdi İpekçi’nin yayın yönetmeni olduğu 70’li yılların Milliyet gazetesinde ilkin ek olarak başlayan sonrasında da bağımsız olarak yayınlanan Hey dergisi ogünün müzikal nabzını an ba an tutuyordu. Haftalık olarak yayınlanan bu dergi ülkemizin popüler müziğini sunduğu gibi yabancı grupların haberlerini de verirdi. O sayfalarda sadece popüler olanları değil, rock müziğin nice ismini de bulabilirdiniz. Kimler yoktu ki o isimler arasında Jethro Tull, Deep Purple, Faces, Yes, Suzi Quatro, Emernson Lake and Palmer, Pink Floyd ve daha niceleri. Bir ara Frank Zappa posteri bile olmuştu. Ha bir de İngiliz blues’ının efsanevi ismi Alexis Korner’ın eline bir Hey dergisi tutturup, roportaj yapmışlardı.

Hey dergisinde haber olan gruplardan biri de Chicago grubuydu. Sadece haber mi poster bile olmuştu hem de iki defa.
Chicago’nun haberinin yer aldığı 1972 tarihli yazıyı aşağıda aktarıyorum.  O günün pop dergisi dediğimiz Hey’de çıkan bu yazının ciddiyetini , araştırmacılığını bugün bulabilmemiz mümkün mü acaba?



Chicago Amerika Listelerini Yine Sarsıyor
“Chicago, beşinci albümleri ile Amerika listelerinde yeni başa geçti. James William Guercio’nun yarattığı bu ünlü topluluk en küçük bir düşüş belirtisi göstermediği gibi üstelik Amerika’nın en başarılı, en çok ilgi toplayan grupları arasında olduğunu herkeresinde ispatlıyor.
Bu büyük grubun müzik anlayışlarını, plak üretimlerinin ışığında incelersek:
Robert Lamn ve arkadaşları 1969’da, grubun adı olan ‘Chicago Transit Authority’ adlı albümle ortaya çıkmışlardı. Topluluk o gün olduğu gibi bugün de üç nefesli çalgı bir piyano ve org bir gitar, bir bas ve davul var.
Sound’ları Blood Sweat and Tears’dan daha az sofistik, bütünüyle daha neşe daha sevinç dolu mükemmel bir ‘pop – jazz’ yapısına sahip. Parçalarının sözleri ise oldukça ciddi. Ama yine de büyük önemi yok bunların. Chicago’lar için önemli olan müzik, duyuş, çeşitli enstrümanların çapı, yoğun gücü.
Grubun lideri, ritm ve orjinal pasajları zengin, mükemmel bir piyanist olan Robert Lamn. Son derece güçlü nefesliler, sağlam ritm ve nefis bir vokal anlayışı Chicago’nun özelliklerini bütünlüyor. Bu arada korkunç bir tekniği olan dahi gitarist Terry Kath için de özel bir yargıya varmak gerekiyor. Hiç kuşkusuz şu anda Terry mutlak anlamda dünyanın en iyilerinden biri.
Enstrümanlar bir bütün organ halinde, fevkalade bir anlaşma ile birleşiyorlar. Ama zaman zaman da başlangıç idelererini durduracak, ayrı, akıllı tematikbir değişiklikle dönüşerek kopuyorlar birbirlerinden. Değişik çalgılar arasındaki bir düette (örneğin hefesliler ve piyano arasındaki) ses ayrılığında, bunu duymak mümkün.
Ticaretleşmeye Doğru
İkinci albümleri “Chicago II’de güzel bir yapıt olarak nitelendirilebilirdi. Ancak herşeye rağmen ince, açık fikirlerden, yeni nüanslardan yoksunda.
Üçüncü LP’leri de ilk plaklarındaki güç ve dahilikten, akıllı yaratıcılıktan yoksun bırakan bir ticaretleşme seziliyordu. Öyle ki bu üçüncü albüm stüdyodü çalışılmış, matematik hesaplara dayanılarak halk ve onun mümkün tepkileri düşünülerek, bütün enstrümanların banal, düşük melodilerle bağdaştırma güçlükleri göz önüne alınarak fabrike edilmişti sanki.
Müzikal Bolluk
‘Chicago IV’ ile müzikal bolluk geliyordu adeta. Üç LP’den (Her biri 2 plaktan meyrdana geliyor) sonra ortaya çıkan ‘Chicago IV’ ya da diğer adıyla ‘Live at Carnegie Hall’ tek kelimeyle şahane. Açıkca grubun gerçek yüzünü gösteriyor. Müzisyenlerin üstün bir seviyede  oldukların ispatlıyor. Amerikan halkı Lamn ve arkadaşlarına yine bağlılıklarını göstererek bu albümü kapışırcasına satın alıyordu.

V şimdi de işte ‘Chicago V’ bir numarada. Her ne kadar ilk plakları gibi olmasa bile yeni olumlu bir yapıt ortaya koymuşlar.”

1972 tarihli Hey dergisinden


1972 Yılı Hey dergisinde bir başka sayıda Chicago poster olarak verilmişti.






Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...