Blues Perişan blog'da bazı anlar gelir, yazı yazamaz olurum. Bu genelde de yaz aylarına gelir hani. Yok öyle deniz, tatil durumlarından mütevellit değil.
Nedendir bilmem hep bu zamanlarda insanlar yazıp, çizdiklerimle ilgilenmiyormuş gibi gelir. Hoş buna sebep biraz da blog sitelerinin durumundan da kaynaklanıyor. Bir blog sitesinde sayfanızı düzenliyorsunuz ama ne reklam alabiliyorsunuz ne de izleyen ve okuyucunuzu gözlemleyebilecek verileri elde edebiliyorsunuz. Bu konularda blog sitesine yazsanız da kapı duvar. Reklam alıp, zengin olmak derdi değil benimki, neden reklam alamaz olduğum. Bir zaman geliyor yorum bölümünü kapatırlar. (Öyle hatalı bir şey yaptığınızdan değil, bu herkese aynı anda uygulanır.) Bu da yetişmez takipçilerinize 30 kişilik sınır koyarlar. Vesaire vesaire.
Şimdi kalkıp bu yazıyı okuyan sizler de bana "şöyle yap, böyle yap" diye akıl vereceksiniz ama olmuyor olamıyor. Bu blog siteleri kapalı kutu gibi. Bu zamana kadar 2000'in üzerinde yazı, haber, çizim paylaştım. Sonuçta aynı yerde sayıyoruz. Sanki birileri bizi bu blog denilen kutuya tıktılar ve el kol bağlı.
Sonuçta biz yazıyor ve çiziyoruz. Bunlar 25 kişiye de ulaşsa mutlu oluyoruz. İşimiz yazıp, çizmek ve başka bir halta da yaramıyoruz. Yani yapacak bir şey yok gibi. En keyif aldığımız bunların birilerine ulaşması ama bir zaman geliyor, tıkanıveriyorsunuz. Açıkcası iki haftadır ZZ Top'ın gitaristi Billy F Gibbons'un solo albümü "Hardware"ı yazmak istiyorum, zira çok sevdim. Ama gelin görünki elim klavyeye gitmez oldu. Sonra bir baktım ki üstte gördüğünüz çizimi yapmışım. O zaman dedim bu çizimi paylaşayım. Yazmak ve çizmek işimiz ama asıl işim çizmek... o zaman yayınla dedim. Hem de renklendirmeden çizgilerin kendi diliyle.
Yazmak ve çizmek işimiz...başka da bir halta yaramayız.
Aptulika
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder