30 Haziran 2021 Çarşamba

Tears ile 27 yıl sonra buluşma!

 


Seksenli yılların sonunda Gırgır'da çizmeye başlamışım ve işin işine az biraz da rock'ı katmaya koyulmuşum. Doksanlı yılların başında ise ülkemizdeki gruplarda çizgilere ve yazılara iyice girmeye başlamıştı. O dönemlerde hayalim, ülkemizde hakettiği yeri bulamayan rock gruplarının kayıtlarının çıkmasıydı. Öyle ki bir önceki on yılın nice grubu konser anılarında kalıp, kayıt olarak kalamamamıştı. Evet çocukça bir ham hayaldi benimkisi ama hayaldi işte. İşin komik yanı bir süre sonra çıkan kasetlerle bu hayal gerçek oldu. 

O dönem çıkan rock kasetlerinden biri de Tears grubunundu. Kaset çıkmazdan önce konserlerini öyle zevkle izlemiştim ki, her biri hala aklımdadır. Özellikle grubun gitaristi Özgür'ün müziğe bakışı ve zevki tamı tamına bana uygundu. Klasik bir hard rock ve heavy metal. O dönemden bu güne kadar bir iki örnek hariç bu klasik hard'n heavy anlayışını çok fazla bulamayacaktım. Ancak kaset çıktıktan sonra başka albüm gelmedi ve grup da sessizliğe büründü. 

Sözün özü Tears'ın konserleri ve çıkan tek albümü "Winds Of Dreamland" geçen bunca yıl içinde en unutamadığımdır. Yayımlandığı yıllarda rock içinde yeni türler çıkıyordu ve böylesi rafine hard'n heavy soundları kalmamıştı ve o tek kasetin günümüze bir hatıra olarak bile taşınması imkansızlaşmıştı. Hani oradan buradan dolandırmayayım da söyleyeyim: "Benim o zamanlarda sevdiğim tarz böyle bir şeydi." 

Bugün mail adresime gelen "Tears grubunun 1994 yılında kaset formatında çıkmış olan “Winds of Dreamland” albümü SCP etiketiyle remaster olarak tüm dijital platformlarda. " başlıklı mesaj beni ziyadesiyle mutlu edecekti. 

Şimdi bu maille gelen basın bültenine bir göz atarak 30 küsur yıl öncesine giderek Tears ile bir tanışalım. Tabii o yılları yaşayanların da hafızalarını bir canlandıralım derim. 

"Tears, 1989 senesinde gitarda Özgür Öztürk, vokalde Sinan Çilesiz, bas gitarda Cenap Üstel ve davulda Ergün Arpacı tarafından kuruldu. Aynı yıl bu kadro ile birkaç konser verdikten sonra ekibe kısa süreliğine davulda Ertan Aşar ve klavyede Hakan Apaydın katıldı. Bu kadro ile de bir konser verdikten sonra solist Sinan Çilesiz’n eğitim/öğretim amaçlı yurt dışına gitmesi ile grup bir sessizliğe büründü.

Sinan Çilesiz’in 1992 senesinde geri dönmesi ile birlikte albüm kaydetmek üzere beste çalışmaları başladı. 1993 yılında ilk albümleri Winds of Dreamland’in kayıtları için SKS stüdyolarında kayda giren grup 1994 Mayıs ayında Hades Records etiketi ile albümü yayınladı. Albümde tüm besteler Özgür Öztürk’e ait olup bazı şarkıların sözlerinde Sinan Çilesiz imzası vardı. Albüm, Özgür Öztürk’ün yakın arkadaşı ve aynı zamanda bir dönem Pentagram grubunun da gitaristliğini yapan ve askerlik görevinin  bitmesine 1 ay kala şehit olan Ümit Yılbar ve onun nezdinde tüm şehitlerimizin anısına adandı.

Bu dönemleri takiben peşi sıra Özgür Öztürk ve Cenap Üstel’in askere gitmeleri nedeni ile grup uzun süren bir sessizlik dönemine girdi. Sonrasında da bu kadro tekrar bir araya gelemedi.

Albüm tarz olarak klasik melodik heavy metal kalıpları içermektedir. 30/06/2021 tarihinde ise albüm tekrardan re-master formatı ile Sabih Cangil Productions etiketi tüm dijital platformlarda yayınlanıyor. Albümün re-mastering işlemleri Tanju Eren tarafından yapılmıştır."


Basın bülteninde bu yeniden buluşma süreci anlatıldıktan sonra Tears'ın yeniden dönüşününde müjdesini şu sözcüklerle alıyoruz:

"Grup, Şubat 2020 yılında yine SCP etiketi ile yayınlanan “ Flowing Portraits of 50 Years” albümü sonrasında üçüncü albüm ile ilgili çalışmalarına başlamıştır. “

Tears hem konserleri hem de "Winds Of Dreamland" isimli tek albümüyle benim için bir dönemin unutulmazıdır. Klasik hard'n heavy anlayışını çok güzel verir. Gitar bölümlerini dinlediğinizde bunun bir virtüoz gitar albümü olduğu kanısına kapılabilirsiniz. Ancak parçaların melodik yapısı ve vokalin kullanımı ile bir grup müziğiyle karşı karşıya olduğumuzla yüzleşiriz. Sinan Çilesiz'in vokalinin yumuşak tonu heavy metal tarzında yırtınmadan ya da abartılı böğürmeler yapmadan da bu işin kotarılacağını gösterir. Özgür Öztürk'ün gitarı gerçekten çok fazla virtüozite gösterileriyle doludur ama parçanın bütününde her şey olması gerektiği gibi ve parçanın hizmetindedir. Tears'ın müziğinde klavye katılımı da hard'n heavy anlayışına derinlik katar ve melodik değişimlerde ferahlatıcı kapılar açar. 

Tears müziği bende böyle etkiler bırakmıştır ama aradan ne de olsa 27 yıl geçmiş. Bunca yıl sonra albümü yeniden dinlediğimde yargılarımın pek de abartılı ( ya da o dönemin heyecanı ile hatıralarım canlandığı için) olmadığını anladım. Doksanlı yılların başındaki rock gruplarımızın yükselişinde Tears bir kanadı oluşturuyordu ama o kanada pek yüklenilmedi. Şimdi 27 yıl önceki "Winds Of Dreamland" albümünün yeniden çıkışıyla hafızamızı canlandıracağız. 

Aptulika







Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...