13 Kasım 2018 Salı

Primus keşfinin çizgili notları


Geçen hafta paylaştığımız Primus yazısını nasıl buldunuz bilemiyorum ama bana sorarsanız döne döne okuyorum. Meral Akman'ın yazdığı bu güzel yazı kaç yıl sonra tekrar Primus dinlememi sağladı. Zaman içinde neler kaçırmışım dedim kendi kendime. Meral'e öyle teşekkür borçluyum ki... bana benim için önemli olanı hatırlatmak değil kanıtladı bile. Yazıp, çizmek denilen şey benim için insanlara ulaşmaktır. Mesela bir radyo programı dinlerken ya da bir yazıyı okurken yeni bir şeyler keşfedersiniz ve o size yepyeni bir ufuk açar. Bu bende çok eskiden beri olmuştur ve bunların izleri hep kalarak, yeni yollar açmıştır. Son yıllarda gittiğim ülkelerde resim ve heykel müzelerini gezmek için can atıyorum. Onları gezdikten sonra öyle bir coşuyorum ki... yazıp, çizmek için bir nevi şarj oluyorum. 



Geçen hafta yayınlanan Meral Akman'ın yazısı da bana yukarda saydığım etkileri yaptı. İtiraf etmem gerekirse Primus hiç ilgilenmediğim bir gruptu. Meral'in yazısından sonra bu gruba giriş kapılarını açacak anahtarı bulmuştum. Anahtar tek başına yeterli mi? Değil tabiki. İlgi gerekliydi ve o ilgiyi Meral'in yazısı sunacaktı bana. Bunun adı da "keşif"ti. Ben her yazdığım yazıda, çizdiğim karikatürde ve radyoda çaldığım parçada insanlar için bir keşif olsun isterdim. Bir nevi Kristof Kolomb gibi bir kaşif olma hayali.  Tabi Kolomb gibi şaşkınlıkla yeni bir kıta keşfettiğinin farkında da olamayabilirsiniz ya o da başka bir şey. O zaman da okuyanlardan biri Amerigo Vespucci olur keşifi tamamlar.
İşte Meral'in yazısı benim için böyle oldu. 




Meral Akman'ın Primus yazısından sonra grubu bol bol dinleyerek yeni keşiflere çıktım. O keşiflerden çıkan bir kaç çizimi sizlerle paylaşmak istedim. Sizler de bunlara bakıp yeni keşiflere çıkar mısınız? Ben bunu merak ederim ama bilmeme gerek yok çünkü bu merak üretmek için bir vesile oluyor işte. 
Bu arada Meral Akman'ın yazısı öyle su gibi akıyordu ki. Kısa bir yazıda kalın bir kitaba bile sığamayacak şeyleri anlatmıştı. Sözün özü doyamadım ve bir de Primus'un son albümü ile ilgili yazmasını istedim. Yarın da Meral'in kaleminden Primus'un 2017 yılında çıkan son albümü "The Desaturating Seven"ı okuyacaksınız.
Politika, kısır tartışmalar, akla ziyan gündemler vesaire içinde hayatımız çekilmez hale geliyor ama bu dünya üzerinde keşfedilecek ne çok şeyler var. Onun içinde okumak, dinlemek, bakmak, izlemek gerekiyor. 

Aptulika


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...